Tarihin İlk Lezbiyen İlişki Görüntüsünü Bir Katilin Çektiğini Biliyor muydunuz?

Fotoğrafın 19. yüzyılda başlayan serüveninde, ilk gelen örnekler mutlaka deneysel ve çarpıcıydı.

Dönemin Viktoryen İngiltere’sinde yaşayan fotoğrafçı Eadweard Muybridge de o taraklarda geziniyordu.

Hareketli görüntünün öncülerinden biri sayılır kendisi.

Vizyonun böylesi!

Son dönemlerde viral olan, birbirini tanımayan insanların öpüştüğü videolara denk gelmişsinizdir.

Muybridge’in 100 küsür yıl evvelden yaptığı şey de aşağı yukarı buydu.

Bir öpüşme anını seri fotoğraflayarak akan bir görüntü elde etmek. Erotizm sosuyla birlikte.

Gelgelelim İngiltere her zaman özgürlükler ülkesi olmadı...

Bilhassa Viktoryen dönemin katı kuralcılığı insan hayatını pek çok yönden sınırlıyordu. 

Tabi bu esnada Muybridge erotik bir sekans oluşturmak için ellerini ovuşturmaya devam ediyor. İlk akla gelen ihtimal olan kadın ve erkek öpüşmesi fotoğraflayıp yaymanın suç olduğunun farkında. Viktoryen tabuları yine yeniden “Ben buradayım” diyor zira.

Şu tabuları biraz açalım...

Erkek eşcinselliği toplumun devamlılığı için ciddi bir tehdit unsuru olarak görülüyor ve suç teşkil ediyor. Bu belki anlaşılabilir, ama tuhaf olan şey, kadınların cinsel hazza sahip olmayan canlılar olarak görülmeleri ve onların eşcinsel olarak bir tehdit oluşturamayacağı kanaati.

Bir yasanın etrafından dolaşırcasına, öznelerini iki kadın olarak seçmiş Muybridge.

Yapılan çalışma da içlerinden birinin evi çekip çeviren erkek rolüne bürünmesi ve cinsel yakınlaşmalar gerçekleştirmeleri.

Tabi o dönem video tekniği icat edilmediği için, hareketli görüntüler ard arda çekilen fotoğrafların yan yana basılmasıyla elde edilebiliyor.

Onun yaptığı da tam olarak bu.

Filmin adı da “Öpücük” olmuş (Çok yaratıcı).

Hikayenin bir de tuhaf devamı var.

Muybridge, Harry Larkyns adında bir adamdan gelen mektuptan, karısının yasak bir aşka dahil olduğunu öğreniyor.  Hatta 7 aylık bir bebekleri var ve babanın bu adam olma ihtimali yüksek.

Larkins’in peşine düşüyor ve onu buluyor.

Bir diğer Muybridge çalışması.

Yanına usulca yaklaşıp “Merhaba bayım, benim adım Muybridge ve bu da karıma gönderdiğiniz mektubun cevabı” diyerek silahıyla tek el ateş ediyor. Adam oracıkta ölüyor tabii.

Muybridge tutuklanıyor ve hapse atılıyor.

Fakat 12 yıl önce kafasına aldığı bir darbeden dolayı akli dengesinin yerinde olmadığını öne sürüyor ve cezaya itiraz ediliyor. Mahkeme bu kartı yemiyor. Suçu aleni bulunuyor ve itirazı reddediyor. 

Boşanıyorlar. Kadın ölüyor. Çocuk yetimhaneye düşüyor. Bu tuhaf hikaye de böyle son bulmuş oluyor.

Popüler İçerikler

Gazeteci Timur Soykan Narin Cinayetiyle İlgili Düğüme Dönen Konuları Çarpıcı Bir Şekilde Analiz Etti
Zengin ve Fakir Erkek Karşılaştırması Yapan Yeliz Yeşilmen'in Bakış Açısı Kullanıcılar Tarafından Desteklendi!
Narin Cinayetiyle İlgili "Aile Bizim Dostumuz" Diyen AK Parti Milletvekili ile Salim Güran Aynı Karede
YORUMLAR
28.04.2016

bi şey anlamadım gerçekden anlayan biri anlata bilirmi

29.04.2016

Eadweard Muybridge demiş ki: ''O ZAMAN RENK!!''

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ