İnanılmaz büyüklükteki piramitleri Amerika’nın tam ortasına inşa edebilecek kadar da gelişmiş bir medeniyettir ayrıca.
Kısaca bahsetmek gerekirse eğer piramitte 4 merdiven ve her merdivende 91 basamak bulunur. En tepedeki platformla birlikte bu basamaklar 365 adettir. Bu, güneşe göre hesaplanan yıla eşittir ve Mayalar'ın astronomide ne denli ileri olduklarına da kanıttır.
Esirlere ya da kurbanlara, işkence yapmak için piramitlerden yararlanmışlardır.
Tanrılar için çiçek, yiyecek, tütsü, bakır ve altın objeler sunulmasının yanı sıra hayvan kurban etme, hatta insan kurban etme oldukça sıradan ritüellerdi.
Bu nedenle savaşlarda düşman askerlerini direkt olarak öldürmek yerine onları esir almaya çalışırlar ve büyük piramitlerin tepelerinde kurban ederlerdi.
Rahipler piramitlerin önünde toplanan halka nutuk çeker, kutsal cümleler eşliğinde halkı galeyana getirirlerdi.
Sonrasında ise kurban etme ritüeli başlardı.
Ritüeli yöneten rahip, açılan bu delikten elini içeriye sokar ve hızlı ve oldukça sert bir hamleyle kalbi tek seferde çekip alırdı. İşlem o kadar hızlı ve seri bir şekilde uygulanırdı ki, alınan kalp halen atmaya devam eder ve kanı piramidin tepesinden akıtılırdı.
Buna rağmen çoğu kurban çığlık atmamaya çalışır ve eğer acısını dışarıya yansıtmazsa, kanının kabul edildiğine inanılırdı.
Bu işlem çoğu zaman tekli kurbanlar halinde değil de toplu kurban etme ritüeli şeklinde uygulanır, bu nedenle piramidin tepesinden gece, gündüz kan akardı.
Mayalar tanrıya insan kurban ediyorlar sonra ilerleyen zamanlar da bir peygamber oğlunu kurban etmek isterken gökten koç iniyor, bundan sonra koç koyun deve kurban ediliyor -.-
Bu vahşi yola yöneleceklerine Celal Şengör'ün dediği gibi tabiat'la konuşmayı başarabilselerdi, uygarlıkları daha uzun süre devam edebilir ve çöküşü yaşamazlardı muhtemelen.Tamam tarımda bir takım ileri uygulamaları vardı o döneme göre ancak düzensiz tarım arazileri açmaları, kullandıkları tarım ürünleri ve yöntemleri nihayetinde bir sınıra dayanmış ve özellikle sulama konusunda yaşanan sıkıntılar ciddi ve uzun süreli kuraklıkların yaşanmasına yol açmış ve kaçınılmaz son, diğer etkenlerle birlikte ekolojik etkilerinde büyük payı ile gelmiş.Tanrılara kurban sunup onların kanları ile tapınakları sulama kimsenin karnını doyurmamış yani.Bu yüzden tabiatla konuşmayı başarabilen toplumlar daha kuvvetle muhtemel ayakta kalacaklar.Ayrıca şu sahne unutulmaz https://www.youtube.com/watch?v=aG8WqEyXIyc
Günümüzden biraz daha vahşice tek fark bu!!!