Nükleer kazalar ve felaketler dünyasında, radyasyona maruz kalmanın yıkıcı sonuçlarını hatırlatan bir isim öne çıkmaktadır: Hisashi Ouchi. Onun trajik hikayesi, nükleer tesislerde güvenlik protokollerinin ve etik hususların önemini vurgulayan uyarıcı bir efsane haline gelmiştir. Bu içeriğimizde Hisashi Ouchi'nin hayatını, kariyerini ve onu radyasyonla ilgili kazalar tarihinde yaşadığı talihsiz olayı inceleyeceğiz...
Hayatının erken dönemlerine dair ayrıntılar, birkaç sayfası yırtılmış bir kitap gibi gizemini koruyor. Ancak bir şey açıktı - hayatının, kaderini en sıra dışı şekilde belirleyecek bir dönüş yapacağını çok az biliyordu. Bilime olan tutkusu ve teknolojik ilerlemelere katkıda bulunma arzusu onu, toplum üzerinde olumlu bir etki yaratmayı umduğu tesiste çalışmaya yöneltti.
Yaptığı iş, nükleer yakıtlarla çalışan diğer teknisyenler gibi büyük ölçüde rutindi. Ama ne demişler, 'Atom ve nükleer fizik dünyasında 'sıradan günler' diye bir şey yoktur.'
Tokaimura birçok nükleer tesise ev sahipliği yapmaktadır ve Ouchi'nin tesisi zenginleştirilmiş uranyum yakıtı üretme sürecine dahil olmuştur. Bu iş, rutin olmakla birlikte, güvenlik protokollerine titizlikle uyulmasını gerektirir.
Kader günü hiçbir ön uyarı olmadan geldi. Sabah, Ouchi ve meslektaşlarının her zamanki görevlerini yerine getirmesiyle diğer sabahlar gibi başladı. Bir parti yakıt üretmek için çalışıyorlardı, ancak bilmeden çökeltme tankına güvenli limitleri çok aşan miktarda uranyum eklediler.
Aşırı uranyum, kendi kendini devam ettiren bir nükleer zincirleme reaksiyona yol açtı. Bu kaza, Ouchi ve meslektaşlarının doğrudan maruz kaldığı büyük miktarda radyasyon açığa çıkardı. Ouchi bunun en ağır yükünü taşıdı. Çökeltme tankına olan yakınlığı onu kazada en çok maruz kalan kişi yapmıştır.
Ouchi'nin hastaneye yatışı uzun ve acı verici bir yolculuk oldu. Ağır radyasyon hastalığından muzdarip olmasına rağmen 83 gün boyunca hayatta tutuldu ve çok sayıda tıbbi prosedüre katlandı. Ouchi'nin durumu, tıbbi müdahalenin sınırları hakkında etik soruları gündeme getirdi.
Tıbbi ekibin cesur çabalarına rağmen durumu hızla kötüleşti. Ouchi'nin trajik olayı dünya çapında nükleer güvenlik protokollerinin önemli ölçüde gözden geçirilmesine yol açtı. Hisashi Ouchi, nükleer teknolojiyle ilişkili aşırı risklerin bir sembolü olmaya devam ediyor.
Bu adamın hikayesini okumuştum. Derisi günler içinde tamamen yanıyor, gözleri kör oluyor, kemik iliği tamamen ölüp vücudu kan üretemez hale geliyor, vücudu öyle kötü durumdaki günde altı litre sıvı takviyesi gerekiyor, kolları ve bacaklarını kaybediyor, yaşamayacağı zaten belli ama hayatta kalış süresini uzatmak için kardeşinden ilik nakli gibi bir şey yapılıyor ama vücuduna nakledilen kan hücreleri hızla parçalanıyor. Hasta yatağında bir resmi var, insan demeye bin şahit ister, iki koluda yataktan yukarı doğru uzanmış vaziyette askıda ve bir kolunda elinin olması gereken yer kararıp kömür gibi olmuş, insan demeye bin şahit ister. Tüm bedeni kan kırmızı yara içinde. İnsan biçiminde bir ciğere benziyor.
onu hayatta tutan amk doktorlarına ailesi dava açtı mi acaba demek isterdim ama bazı kaynaklarda ailesinin de belki yaşama şansı olur diye tedaviye devam edilmesini istediklerini okumuştum. bununla ilgili kitap ve belgesel de var ayrıca.