Tarihin En Garip Savaşı! Avustralya Devleti, Emu Kuşlarına Karşı! Kimin Kazandığını Mutlaka Okumalısınız

Avustralya Savunma Bakanı Sir George Pearce, o gün siyasi yaşamanın en tuhaf görüşmesini yapacağının farkındaydı. 

Savunma Bakanı olarak böyle bir konuyla muhatap olduğuna inanamıyordu. Gelin görün ki, kendisini bekleyen heyeti geri çeviremezdi. Hepsi savaş gazisiydi.

Az sonra siyasi hayatının ve belki de dünya siyaset tarihinin en garip savaş kararını alacağı için hayal bile edemiyordu.

Bakalım 1932 yılında, Avustralya'da tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği tarihin en enteresan savaşında neler yaşanmış.

Emu Kuşları... Eğer Avustralya kıtasına yolunuz düşmediyse bu kuş türüne pek aşina olmayabilirsiniz. Hatta belki ismini bile ilk kez duyuyor olmalısınız.

En kısa şekilde özetlemek gerekirse; deve kuşundan küçük, hindiden büyük, uzun boyunlu, uçamayan ama çok hızlı ve sekerek koşabilen bir kuş türü bu.

1932 yılında, Avustralya'da büyük bir nüfusa sahip olan Emu Kuşlarının, savaş gazilerine tahsis edilen Batı Avustralya'daki çiftlikleri keşfetmeleri uzun sürmedi. 

Arazilere akın eden Emular, mahsülleri yiyip tüketmekle kalmıyor, kalın ve güçlü gövdeleriyle çitlerde gedikler açarak, tavşan gibi diğer hayvanların da araziye girişine olanak tanıyordu. Eski askerler, kendi imkanlarıyla Emu Kuşlarını engelleyeme çalıştılarsa da başarılı olamadılar.

1932 yılında, en az 20 bin Emu Kuşunun bölgedeki çiftliklere akın ettikleri ve her hücümlarında servet değerinde mahsülü hiç ettikleri bir durum oluştu.

Büyük Ekonomik Buhran'ın tavana çıkardığı fiyatlar, hükümetin buğday üretiminin artırılmasını istemesi, çiftçinin gelirlerini sürekli aşağıya çekiyordu.

Gençliklerini Britanya İmparatorluğu için harp meydanlarında geçirmiş olan gaziler, bu duruma karşı örgütlenerek seslerini yükselttiler.

Hükümetin konuya seyirci kalması düşünülemezdi. Mevzubahis salt çiftçiler olsa belki geçiştirilebilirdi. Ancak mağduriyet yaşayanlar, sadece 17 sene önce, bile bile ölüme yollanmış öfkeli insanlar olunca, bu durumun bir çaresine bakmaya karar verdiler.

Çiftçilerin hükümetten talepleri oldukça basitti: "Biz bu kuşlarla baş edemiyoruz. Münferit çabalarla öldürülerek bitmeleri mümkün değil. Tüm hasadımızı ürünümüzü tüketiyorlar. Burada askerlerin gelip organize bir şekilde bu kuşlarla savaşmaları ve öldürmeleri lazım."

Konu kısa zaman sonra ulusal basına yansıdı ve Savunma Bakanı George Pearce'in makamına kadar geldi. 

Batı Avustralya'dan arazi sahibi bir heyet, Bakan Pearce ile görüşmek için kendisini ziyaret etti. 

Eski asker olan çiftçiler, doğal olarak makineli tüfeklerin ne kadar etkili silahlar olduğunu biliyorlardı. Emu Kuşlarının bu silahlarla yok edilmesi tek çareydi.

 Hükümetten de bunu talep ettiler. Bakan Pearce ise şu şartları koşarak bu talebi kabul etti:

"Makineli Tüfekleri siz değil sadece gönderdiğimiz askeri personeller kullanacak. Silahları ve askerleri bölgeye gönderimini biz sağlayacağız ancak orada bulundukları süre içinde konaklamaları ve harcayacakları mermilerin maliyetini siz çiftçiler karşılayacaksınız." Çiftçiler elbette bu koşulları kabul ettiler.

Bakan Pearce ise asker gönderimini Meclis'e kabul ettirmek için kendince gerekçeler buldu. 

Bunların başında eski askerlere sahip çıkma, çiftçilere yardım etme ve askerlerin silahlı tatbikat yapmalarına olanak sağlama gibi argümanlar yer aldı.

Neticede Meclis de asker gönderimine tezkereyi çıkarttı. 

Avustralya Devleti, Emu Kuşlarına savaş ilan etti.

Kasım 1932'de Avustralya Kraliyet Topçu Birliği mensubu üç asker: Binbaşı Gwtnyd Purves, Çavuş McMurray ve Er Gunner O Holloran Batı Avustralya arazilerinin yolunu tuttu.

Bu gruba iki adet Lewis Otomatik makineli tüfek verildi. 

Ayrıca 10 bin mermilik bir mühimmat da hizmetlerine sunuldu. 

Savaşa uğurlanırken kendilerine bir tören düzenlenip düzenlenmediğini ise bilmiyoruz!  

2 Kasım günü üç asker, savaşın ilk muharebesi için arazi girişlerinde çeşitli noktalara konuşlandılar, Emu kuşları ufukta gözüktüklerinde beklediler, beklediler, beklediler ve.....

İşte savaş başlamıştı. Çiftçilerin tuzaklarına alışkın olan emu kuşları, bu silah türünü ömürlerinde ilk kez görüyorlardı, birkaç kuş düşüp öldükten sonra emu kuşları can pazarında olduklarının farkına vardı. Hepsi farklı noktalara doğru koşarak zor hedefler haline geldiler.

İlk muharebe tam bir bozgundu. Yüzlerce merminin harcandığı taramalı tüfek ateşiyle yalnızca birkaç tane emu kuşu öldürülmüştü. 4 Kasım'da bu sefer askerler bir su kaynağında kuşlara pusu kurdu. Binlerce emu kuşu menzile girene kadar beklediler. Ancak gelin görün ki bu sefer de ilk ateş başladıktan sonra tüfekler tutukluk yaptı ve kısa zamanda kuşlar kaçmayı başardılar. 

Üçüncü günün sonunda yalnızca 30 emu kuşu öldürülmüştü. 20 binden fazla kuşun cirit attığı bölgede bu çok düşük bir zayiattı.

Askerlerin yetersizliğine sinirlenen çiftçiler, daha da hırslanarak kamyonlarıyla saldırıya dahil oldular. Bir çiftçi, kamyonuyla emu kuşuna çarptıktan sonra kaza yapıp devrildi.

8 Kasım Günü geldiğinde emu Savaşı'nın başarısızlığı tüm dünyada duyulmuştu. 

Askerler boyunları bükük geri çekildi. Avustralya Ordusu, tüm dünyanın eğlencesi haline geldi. 

Kendi ülkelerinde bile alay konusu olmaktan kurtulamadılar. 

Temsilciler Meclisi Üyeleri, madalyayı hak edenlerin emu kuşları olduğunu belirterek başarısız saldırıların ülkeyi komik duruma düşürdüğünü söylediler.

Neticede Aralık ayının ortalarında Emu Kuşları'nın kesin zaferi tüm Avustralya'da kabül edildi. 10 bin mermi ve 40 günden fazla zaman harcayan askerler bölgeden geri çekildi. Kuşlar varlıklarını ve nüfuslarını korumayı başardılar.

Çiftçiler ise mahüsllerini kuşlardan korumak için gerçek çözümü yıllar sonra buldu. Bu çözüm toplu bir katliam değil, çiftlik çitlerinin daha büyük ve engelli bariyerlerle donatılması oldu.

Avustralya'da 1999 yılına kadar Emu avcılığı teşvik edilmeye devam etti. Bu tarihte çıkan bir kanunla birlikte bu kuş türünü koruma kanunu yürürlüğe girdi. Günümüzde Avustralya'da 250 ile 400 bin arası Emu Kuşunun yaşamaya devam ettiği biliniyor.

İlgini çekebilir...

Avustralya'da Yaşayan İnsanların Kendine Has Yaşam Tarzı Benimsediğini Gösteren Birbirinden İlginç Durumlar

İlgini çekebilir...

Avustralya'nın Aslında Bir Masal Ülkesi Olmadığını Gösteren Birbirinden İlginç Görüntüler

İlgini çekebilir...

Avustralya'nın Dünyanın En İlginç Ülkesi Olduğuna Kanıt Niteliğinde Olan 18 Şok Edici Bilgi

Popüler İçerikler

Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi