Britanya Müzesi'ndeki 3.500 yıllık bir tabletin, etraftaki ölülerin ruhlarının yaşayanlara musallat olmasının nasıl önüne geçileceğinin de anlatıldığı bir hayalet tasviri olduğu ortaya çıktı. Bu tableti ve üzerinde anlatılanları merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇
Britanya Müzesi'nde Antik Mezopotamya eserlerinden sorumlu Dr. Irving Finkel, tabletlerden birine göz atarken doğru ışıkta ve uygun açıdan bakıldığında birinin elleri bağlı, ötekinin önde olduğu iki figürün ana hatlarının ortaya çıktığını gördü.
Finkel'a göre bu tablette, yeraltı dünyasına geri gönderilmesi gereken orta yaşlı bir kadının hayaleti tasvir ediliyor. Kendisine eşlik etmesi için de çekici bir delikanlının ruhu çağrılmış. Bu yolculuğun gerçekleşmesi için delikanlı kadına rehberlik eder hâlde çizilmişler ve ihtiyaç duyabilecekleri şeyler de tabletin yanında gömülmüş.
‘Bir kişiye musallat olan, peşinde dolanan ve kurtulunamayan’ bir hayaleti defetmek için bir erkek ve kadının heykelciklerinin yapılıp düzgün şekilde giydirilmesi, yatak ve tarak gibi eşyaların sağlanması gerekiyormuş. Ayrıca şafak vaktinde iki kaba içki dökülen ve Güneş Tanrısına yalvarılan bir ayinin düzenleniyormuş.
Finkel bu hususla ilgili olarak, 'Hayaletler, insanlığın özünde bir yerde varlığını sürdürür. Mezopotamya'da biri öldüğünde bir çeşit ayin düzenlenerek toprağa gömülür, böylelikle geri dönüp sorun çıkarmaları engellenirdi' diyor. Ayrıca hayaletlerden kurtulunması yerine onları geri getirmeyi ve hayalete dönüşmekten kaçınmayı öğütleyen eski bir Babil sözünün önemini vurguluyor.
İnsanlar hayaletlere sempati besler, savaşılması gereken kötü ruhlar olarak değil de ait oldukları yere geri dönmesi gereken ölüler olarak görürlermiş. Bir tek hayattayken kötü olup ölünce de korkunçluğunu sürdüren ve insanların kulaklarına kaçıp başlarını ağrıtan hayaletler için bu düşünce geçerli değilmiş.
Fakirlerin ise bu baş belası ruhlara katlanması gerekirmiş. Finkel'ın Mezopotamya'nın hayaletleri konusundaki çalışmaları bu tabletten ibaret olsa da, kendisi başka tabletler üzerinde de çalışmalar yürütüp bunların semavi dinlere etkilerini araştırıyor. Bakarsınız ileride yapacağı başka hayalet keşifleriyle bu gizemli figürlerin kendi inançlarımızla bağlantılarını ortaya çıkarabiliriz...
O zamanlarda da ''Yıl olmuş M.Ö. 1.500 hala hayaletlere mi inanıyorsunuz?'' diyen birisi var mıydı acaba