Tarihin En Büyük Zekalarının Sır Gibi Saklanan Garip Yönlerini Duyunca Saçınızı Başınızı Yolmak İsteyeceksiniz

Tarihin en büyük dehaları bize okullarda yıllarca öğretildi. Buna rağmen sır gibi saklanan garip bir yönleri de vardı. Bugün tarihin en zeki isimlerinin garip yönlerini sizin için derledik.

Tarihte birçok deha vardı. Bu insanların genellikle ne kadar zeki olduğunu duysak da aslında bir o kadar garip olduklarını bilmeyiz.

Aslında tarihteki birçok dehanın oldukça garip bir yönü de vardı. Bugün geçmişin dehalarının garip yönlerini su yüzüne çıkartacağız.

1. Danimarkalı bir gökbilimci ve simyacı olan Brahe, süpernovaları keşfetti ve dünyanın en doğru yıldız haritalarını oluşturdu.

Ancak aynı zamanda sarhoşken matematik üzerine bir düelloya girdi ve kesilen burnun yerine pirinçten yapılma bir burun taktı. Zamanının çoğunu en iyi arkadaşı olan ve boza içen evcil geyiği ile geçirdi.

Brahe, genç yaşta öldü ve sebebi oldukça ilgiçti.

Tarihcilere göre Brahe'nin ölüm sebebi altın kaplama çatal bıçak takımından yemesi ve içmesi ya da laboratuvardaki deneyleriydi. Ayrıca 20.yüzyılda yapılan bir otopside organlarının çoğunun altın kaplamalara sahip olduğu bulundu.

2. Müzik dehası Mozart, yeni doğan bebeğinin sadece su ile beslenmesi konusunda ısrar etti.

Çocuğunun hayatta kalmasını sağlayan şey ise Mozart'ın kayınvalidesinin gizlice beslemesiydi. Ancak Mozart'ın en büyük zaaflarından biri, kaba şakalar yapmaktı.

Genç bir aşığına gönderdiği bir mektupta, yatağına dışkı yapmasını ve "kendine arkadan öpücük atmasını" önermişti.

Hayatı boyunca bu konuya odaklanan Mozart, 30 yaşında Almanca yerine daha yüksek statüdeki Latinceyi kullanarak tuvalet şakaları yapmaya başlamıştı.

3. 5. yüzyılda Fransa'da doğan Emilie du Chatelet, öncelikle evlenmeyi reddederek babasının otoritesine karşı çıktı.

İlginç olan ise babasının baş şövalyesi ile düelloya giren 17 yaşındaki Emilie sadece iç çamaşırlarıyla savaştı. Böylece matematik ve fen bilimlerine yönelerek Emilie, Paris Bilim Akademisi tarafından yayınlanan ilk kadın oldu ve Isaac Newton'un başyapıtının çığır açan bir çevirisini yazdı.

4. Napoleon'un korkusu ise oldukça ilginçti: tavşanlar.

Napoleon, Dördüncü Koalisyon Savaşı'ndan sağ çıktığında, generallerini kutlama amacıyla bir tavşan avına götürdü. Ancak, tavşanlar, Bonaparte ve partisinin beklediği yere serbest bırakıldığında, askerleri görüp üzerlerine doğru koştular ve Napoleon'un üzerine atıldılar.

İlk saldırıdan kaçtıktan sonra, tavşanlar tekrar toplandı ve saldırılarını yoğunlaştırdılar.

Böylece fatihlerin fatihi Napoleon geri çekilmek zorunda kaldı.

5. George Gordon "Lord" Byron, 19. yüzyılın en ünlü İngiliz şairlerindendi ve "Çocuk Harolde'in Hacı" ve "Don Juan" adlı eserleriyle tanınıyordu.

Byron, ilk cinsel tacizine dadısı tarafından maruz kaldı ve daha sonra birçok kuzenine aşık oldu. Hatta üvey kardeşini de hamile bıraktı ve Harrow'da birçok erkek ile yattı. Cambridge'de bir arkadaşına, 'annelerinin hizmetçileri dahil olmak üzere 14 bakireyi baştan çıkardığını' ve 'birçok dul kadın' ile ilişkiye girdiğini söylemişti. Byron'un bu yaramaz davranışları, onun edebi dehası sayesinde affedildi.

6. Psikanaliz olarak bilinen "konuşma terapisinin" babası olarak kabul edilen Sigmund Freud, aynı zamanda büyük bir uyuşturucu severdi.

Freud, bir sevgilisine 'uyuşturucu bulundurduğunu' itiraf etti. Daha kötüsü, Freud, morfin bağımlılığını tedavi etmek için kokain kullanmaya çalıştı ve bir arkadaşına günde 3 kez kokain enjekte etti. 6 ay sonra, Freud'un arkadaşı hem morfin hem de kokain bağımlılığı nedeniyle öldü.

7. Sherlock Holmes, edebiyat tarihindeki en zeki karakter olabilir, ancak bu dedektifin yazarı Sir Arthur Conan Doyle kesinlikle değildi.

Conan Doyle konu seanslar, medyumlar ve ruhun ele geçirilmesi olunca bunların hepsine inanıyordu. En büyük fiyaskosu, perilerin varlığını kanıtladığı söylenen iki genç kızın ürettiği fotoğraflara inanmasıydı.

Doyle öldükten yıllar sonra fotoğrafın yaratıcısı kızlar sahte olduğunu kabul etmişti.

Doyle ise çalışan sınıftan iki köylü kızın kendini kandıramayacağını iddia ederek bu fotoğrafı büyük bir gurur ile taşımıştı.

8. En çok alternatif akımı icat etmekle tanınan Tesla, aynı zamanda bir gün insanların "mesafeden bağımsız olarak birbirleriyle anında iletişim kurabileceklerini" öngördü.

Tesla, hayal ettiği bu cihazların 'ceket cebine sığabileceğini' söylemişti. Ancak aynı Tesla son 30 yılını, bir kuruş bile ödemeden New York'un çeşitli lüks otellerinde geçirdi.

Ayrıca Tesla bir güvercine aşık oldu.

İnanılması güç gelse de Tesla kendi sözleri ile 'O güvercini bir erkeğin bir kadını sevdiği gibi sevdim' demişti.

9. Albert Einstein o kadar akıllıydı ki, konu zeka olunca akla gelen ilk isim oldu.

Einstein, aynı zamanda yelkencilikten hoşlanıyordu. Ancak bir tekne satın almasına rağmen nasıl kullanacağını iyi bilmiyordu. Ayrıca yüzmeyi de öğrenmemişti.

Teknesini genellikle Long Island'ın Peconic Körfezi'nde yüzdüren Einstein, o kadar kötü bir yelkenci ve yüzücüdü ki, teknesini düzenli olarak diğer teknelere çarptı.

Hatta birçok kez çeşitli adacıklarda mahsur da kalmıştı.

İlginizi çekebilir:

Savaşlar Olmasaydı Kurulamayacaktı! İngiltere Krallığı'nın Dünden Bugüne Yolculuğu
Antik Çağlarda İlk Demokratik Uygarlıklar ve Seçimler Nasıl Doğdu?
NASA Uzayda Kullanmak için Kalem Tasarlarken Milyarlarca Dolar mı Harcamıştı?

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu