Tarihin En Büyük Medeniyetlerinden Biri Olan Antik Roma’nın Akılalmaz Geleneklerinden Bazıları
Bir kadının hamile olup olmadığını anlamak için vajinasına sarımsak yerleştirilirdi.
“Duyduğum en tuhaf geleneklerleden biriydi. Bir kadının hamile olup olmadığını anlamak için cinsel organının içine bir parça sarımsak sokulurdu ve o sarımsak gece boyunca orada bırakılırdı. Sabah doktor gelip kadının nefesini kontrol eder, eğer nefesi sarımsak kokarsa hamile değildi, kokmazsa hamileydi.”
Roma Zaferi olarak adlandırılan Triumphus etkinliklerinde zafer kazanan askeri komutan halkı selamlardı ve bu ‘dini ayin’ olarak tanımlanırdı. Bu etkinliğin ritüeli ise komutanın yüzü ‘Tanrı Jüpiter’in yüzü denilerek kırmızıya boyanırdı, komutanın da kendini ‘ilahi’ bir güç olarak hissetmesi sağlanırdı.
Bir kadının kafası dışında vücudunda kıl bulunması sağlıksız olduğuna işaret ederdi. Kadının kafası dışındaki tüm tüyler acı verici bir şekilde haftalık olarak alınırdı. Kadınlar profesyonel kölelerce saatlerce hamamlarda epilasyona maruz kalırdı.
Ayrıca kadınlar tenlerini beyaz yapabilmek için tüm vücuduna kurşun bazlı bir beyazlatıcı sürerdi ve bu da onları yavaş yavaş zehirlenerek ölmelerine neden olurdu.
Yarasa kanından yapılan yüz maskesinin de cildi gençleştirdiğine inanılırdı ve bu uygulamayı zengin erkekler de yapardı.
“Bu ritüel bazı ülkelerde bazı kişiler tarafından devam ettiriliyor.”
Köleniz için zorunlu olan bir hediyeniz var: Kalan yemekler…
Zengin bir eve yemeğe davet edilen misafirler bu davete katılırken yanlarında büyük bir peçete götürür, gecenin sonunda kalan yemekleri bu peçeteye sararak evde onları bekleyen kölelerine hediye olarak getirirlerdi. Bu alışkanlık o kadar yerleşmişti ki ‘efendiler’ bu hediyeyi unutmaktan ciddi anlamda korkuyordu çünkü bu durumda köleler çok sinirlenir ve kavgalar yaşanabilirdi.
Romalılar akşam yemekleri sırasında profesyonel dansçıları bir eğlence olarak görmeyi çok severdi. Ancak asla kendileri dans etmezdi, bu delilik olarak kabul edilirdi ve zaten yasaktı. Herkesin dans etme hakkı yoktu.
Bakirelerin kutsal ateşi… Basit bir şenlik ateşine adanmış bir hayat…
Genç bir kız olarak, hayatının geri kalanını bakire olarak tek bir görevle, yanan bir ateşe sonsuza kadar odun koymakla geçirebileceğinizi düşünebiliyor musunuz? Tüm gün ateşin etrafında durup onu ‘korumak’ ilginç bir görev. Ancak Antik Roma’da o kızlardan biri olmak ve rahibe olarak seçilmek bir kadının ulaşabileceği en yüksek onurdu.
İçinde kutsal ateşi olan bir Veste tapınağı…
Ürkütücü gelenek: Ölülerin maskelerinin toplanması!
Bugün hava atmak ya da övünmek için ne alırsınız? Ev? Araba? Yoksa pahalı kıyafetler mi? Roma döneminde hava atmak bal mumu ile yapılmış ölüm maskeleri ile mümkündü. En az 5 kuşak önceden gelen atalarınızın temsil edilmesi gerekiyordu. Bu maskeleri duvarlara yerleştirisiniz, her gece hepsinin arkasına birer mum yerleştirirsiniz, böylece onlar da size gülümser…
Her yerde ama her yerde penisler vardı… Çünkü penisin ‘şans simgesi’ olduğuna inanılırdı. Penis herhangi bir utanca neden olacak bir vücut parçası değildi. Hiçbir erkek onu nerede olursa olsun ‘havasız’ bırakmazdı.
Penis iyi şans getirdiği için her kapının önünde sallanırdı. Mücevher kolye takı olarak da kullanılırdı. Penislerin genellikle kanatları at ayakları ya da aslan kuyrukları olurdu.
Hatta penislere başka tanrı ve tanrıçalar da eklenebilirdi. Her penisin de farklı anlamları vardı.
Tüm bunların sihirli gücü olduklarına inanılırdı.
Her doğan bebeğin kaderi babasının elindeydi. Bebek yaşayacak mı yoksa öldürülecek miydi?
Her Romalı baba yeni doğan bebeğinin hemen öldürüleceğine ya da hayatta kalmaya devam etmesine karar verebilirdi. Annenin bu kararda hiçbir söz hakkı yoktu. Kadınların doğum sonrası yaşadığı felaketi hayal edebiliyor musunuz?
Gladyatör arenalarının yakınlarında özel tezgahlarda hayvan yağı ve gladyatör teri satılırdı. Kadınlar bunları kozmetik ürünü olarak kullanırdı.
Romalıların, herhangi bir şekilde intihar etmesine izin verilmezdi. Kişi intihar etmek istiyorsa buna neden olanları yazılı olarak Senato’ya sunur, senatörler uygun bulursa intiharına izin verilir, kendisine de zehir temin edilirdi.
Gladyatörlerin kanının epilepsi ve kısırlığa iyi geldiğine inanılırdı. Kanlar toplanır ve satılırdı. Ölen gladyatörler arenadan çıkarılırken kanları toplatılırdı.
Popüler İçerikler
ek olarak: Romalıların farklı bir zaman algısı da vardı. Mevsimler için farklı zaman dilimleri mevcuttu. Onlara göre yaz aylarında bir saat 75 dakika, kış aylarında ise bir saat 45 dakikaydı.
Zencilerde bir değişim yaşanmamış tarih boyunca anlaşılan... Evet boyunca.