Tarihimizle Yüzleşmenin Zamanı Geldi: Osmanlı Gayrimüslimler İçin Gerçekten 'Hoşgörü İmparatorluğu' muydu?

Bu içerikte tarihimize ait bir miti ele alacağız ve Osmanlı İmparatorluğu sıkça belirtildiği gibi hoşgörü imparatorluğu muydu?  Fatih'in İstanbul'u fethettikten sonra gösterdiği hoşgörü, gayrimüslimlere gösterilen hoşgörü...

Tarih araştırmacısı Ömer Faruk Topal'ın Twitter zincirini irdeleyerek anlatmaya geldik.

"Biz bir zamanlar hoşgörülü toplumduk, diğer dinlerin mensuplarına hiçbir şekilde müdahale etmezdik, herkes inancında özgürdü" feryadını sıkça duyarız.

Fakat burada karşılaşılan temel sorun geçmişi bugünün kavramlarıyla yargılamakta yatıyor. Yani bizim hoşgörü olarak tanımladığımız şeylerin ardında çok farklı güdüler yatıyor olabilir.

Hatta bu geçmiş övgüsünün bir noktasında gayrimüslimlerin devletin en yüksek mevkilerine kadar getirildiğinden de bahsedilir.

Osmanlı Devleti'nin imparatorluk, Türkiye Cumhuriyeti'nin ise milli bir devlet olduğu gerçeği bu konuda bilgilerimizi güncellemeyi gerektirebilir zira devlet yapılarının farklılaşması 'hoşgörü' kavramına yüklediğimiz anlamı da etkiliyor olabilir. 

Yani bir imparatorluğun temelinde çok uluslu olması yatar,  bugün din hürriyeti olarak andığımız o serbestlik, imparatorluklarda hayli olağandır.

Osmanlı'da gayrimüslimlerin devlet kademelerinde görev alması da bu imparatorluk karakterinin bir getirisi olarak okunabilir.

Hatta Murat Bardakçı böylesine bir durumun Osmanlı İmparatorluğu ile herhangi bir bağlantısı olmadığını, bunun neredeyse bir kural olduğundan bahseder.

Ayrıca Bardakçı, Osmanlı'da Hristiyanlar için konmuş bazı yasakları düşününce hoşgörü tezi için ilginç örnekler verir.

Şehirlerde atla gezilemeyişi, yüksek bina yapmalarının yasak oluşu, çanlarını kilise duvarı dışından duyulacak şekilde çalamayışları bilinen örneklerden... Bazı devirlerde sokağa çıkarken ayaklarına çıngırak takmaları zorunluluğu getirilmesi düşünüldüğünde 'hoşgörü' varsayımımızı güncellememiz gerekecek. 

Bu ön bilgilerden sonra gelin, Ömer Faruk Topal'ın anlatacaklarına kulak verelim.

Sizce tüm bunların ardında hoşgörü mü yoksa bir 'genel uygulama' mı yatıyor?

Popüler İçerikler

Cezaevinde 37 Kiloya Düşen Nihal Candan İçin Tahliye Kararı Verildi
Konya'da 14 Yaşındaki Öğrencisini Taciz Eden Lise Öğretmeninin Cinsel İçerikli Mesajları Mide Bulandırdı
Demet Akalın 5 Bin TL Ödeyen Kiracısının Üstüne Bir de Misilleme Yaptığını Görünce Sinirlerine Hakim Olamadı
YORUMLAR

bu ulkede kendi ecdadini kendi atasini kotuleyen bu serefsiz ve bunu “tarihimizle yuzlesmenin zamani geldi” basligi altinda koyan onedio editoru gibi beyinsiz koyunlar oldugu surece karsi tarafta da ataturku kotuleyen ataturke sayanlar olur. Bu sekil insanlar oldugu surece bu ulkede ikililesme de olur kendi ulkesinin insanindan nefret eden de olur eninde sonunda tekrar bi ic savas da olur. Su guzelim ulkenin icindeki bu insanlar oldugu surece ulke hicbi yere gelemez. bi taraf abanir ickiye bagirir osmanli barbardi diye diger taraf sover icki icenlere bagirir ataturk dinsizdi diye. aynen boyle devam edin yalnizca surusunu takip eden koyunlar olarak size soylenen bunu sevmiceksiniz buna sovuceksiniz denen seye sovun altinda sebep aramayin ve bos beles yasamaya devam edin

23.04.2019

Büyük Hun İmaratorluğu zamanından beri Türk devletlerinin 3 prensibi vardır: Baştaki kağanın tanınmasını ister, konulan verginin ödenmesini ister, asker istendiğinde asker göndermesini ister. Bu 3 prensibe uyulmuşsa, isterse oduna tapsın, inancıyla, diliyle, kültürüyle ilgilenmez. Ayrıca bu imparatorlukların onmilyonlarca kilometre toprağa yüzyıllarca hükmettiklerini bilmek, bu kadar farklı coğrafyalarda bu kadar çeşitli toplulukları hakimiyetleri altında tutma becerisini göstermelerini takdir etmek lazım, arz ederim.

23.04.2019

Hiçbir tarihi olayı günümüz şartlarıyla yorumlamak olmaz. O zamana ait sosyo kültürel ortama tam alarak hak,m olamayabiliriz. O yüzden geçmişten ders çıkarıp ileriye bakmak daha mantıklı.

TÜM YORUMLARI OKU (13)