Kuleden çıkarılan plastik parçalar ve taşlara zarar veren demir çerçevelerin tutanakla kaldırıldığını kaydeden Karabayram, “Taş üzerine direkt giydirilen metal nedeniyle taşlar 40-50 yıl dezenformasyona tabi kalmış ve çatlaklar oluşmuş. Nasıl çalınmış olabileceğine ilişkin kurumsal bir araştırma gerekiyor. Koruma Bölge kurulları ve Saat Kulesi 2019 yılına kadar mülkiyeti belediyede olduğu için belediye arşivlerinin incelenmesi gerekiyor' diye konuştu.
Antalya Saat Kulesi'nde en son 1985 yılında bir onarıma geldiğini anlatan Recep Gürgen ise “Geldiğim zaman orada eski makinesi vardı, aktif değildi. Daha önceden elektroniğe çevrilmişti. Üstündeki makineler Fransız malıydı. Restorasyon ve bakımını yaptım, kadranı yenilemedim. Şu anda görüldüğü gibi binanın cephesinde bir çerçeve yoktu. En son yapılan saatler maalesef getirilip oturtulmuş, yani bu çok kötü bir şey ve tamamen kalkması lazım. O makinelerin önünde cam da olmaması gerekir. Orijinal makineler nereye gitti bilmiyorum. Hatta o dönem, 'Bunu tamir edeyim, en azından muhafaza edin' demiştim ısrarla. Ve bir daha da uzun seneler benimle irtibata geçen olmamıştı' dedi.
Kendisinin tamiratı sonrasında kulenin birkaç kez daha işlem görmüş olabileceğini kaydeden Gürgen, “Nasıl oluyor da böyle bir şey yapılıp oraya konuluyor. İstenmesi halinde oraya mekanik bir makine yapılır ve çalar hale getirilir fakat bir insanın kontrolünde olması lazım. Bir adım ilerisi yine mekanik sistem haline getirilir ve insan olmadan da kendi kendine çalar hale getirilebilir. İzmit'teki saati de kendi kendine çalar hale getirmiştim. En son Galataport saat kulesini yaptım. Onun da makinesi kaybolmuş ve mekanik makine yaptım. Maalesef birçok saat kulesi bu şekilde, bu acı bir durum. Orijinal haline uygun yeniden yapılması, bulunduğu bölgeye hoş bir seda verir. Antalya Valisi Ersin Yazıcı'ya bu konuya sahip çıktığı için teşekkür ederim' diye konuştu.
iyi bari kule duruyor
Gözümüzden sürmeyi çalıyorlar. Memlekete bak hele
Orjinaline uygun yapılcak deyince korkanlar derneği