Hatırlarsınız, bir dönem TRT'de tarihi Kore dizileri çok popülerdi. Annelerimiz yeni bölüm olduğu zaman ekran başında nöbet tutar, heyecanla dizinin başlamasını beklerdi. O yüzden hepimiz bir şekilde kıyısından köşesinden de olsa Efsane Prens Jumong'a denk gelmişizdir. Efsane olan sadece Jumong değil, tabii... Jumong'a hayat veren Song Il Gook ve ünü neredeyse babalarını geçen dünyalar tatlısı üçüzleri de bir efsane!
Tarihi dizilerin vazgeçilmez ismi Song Il Gook, sadece oyunculuğuyla ve yaptığı işlerle değil aynı zamanda örnek yaşantısı ve ailesine olan düşkünlüğü ile de herkesin sevgisini kazanmış durumda.
1 Ekim 1971 doğumlu oyuncu, bugüne kadar pek çok dizide rol aldı ancak onu asıl üne kavuşturan bir dönem Türkiye'de de yayımlanmış olan 'Denizler İmparatoru' ve 'Efsane Prens' dizileri oldu. Bu iki dizi ona 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülünü kazandırdı.
İlerleyen dönemlerde kariyerini farklı bir boyuta yönlendirdi ve bir Broadway klasiği olan '42nd Street' müzikalinin Kore uyarlamasında yer aldı. Song Il Gook, müzikalde Julian Marsh karakterine hayat vererek şarkı söylemek ve dans etmek konusunda da yetenekli olduğunu kanıtladı.
Çiftin çocuklarına verdikleri isimler ise oldukça ilginç. Dae-han, Min-guk ve Man-se adındaki üçüzlerin isimleri birlikte okununca 'Kore Cumhuriyeti, çok yaşa!' anlamına geliyor. Üçüzlerin ülkenin en sevilen bebekleri olmasında isimlerinin etkisi çok büyük...
Eşinin kararına saygı duyan oyuncu ise ailesiyle gözlerden uzak, sakin bir hayat sürüyor. Üçüzler spor dallarına olan yatkınlıkları, insanlarla kolay iletişim kurabilmeleri ve dış görünüşleri açısından babalarına oldukça benziyor. Ancak Song Il Gook, çocukların zekalarını annelerinden aldığını ve onun mükemmel bir eş ve çok iyi bir anne olduğunu her fırsatta dile getiriyor.
Böylece bu minnoş ailenin bir gününü nasıl geçirdiğine yakından şahit olduk. Programın konsepti gereği, babalar bütün bir günlerini annelerin yardımı olmadan çocuklarıyla birlikte geçiriyor. Bütün sorumluluk o gün için sadece babaya ait. E insanın bir değil, iki değil, tam üç afacan çocuğu olunca ortaya birbirinden eğlenceli görüntüler çıkıyor tabii! 😅
Zaman zaman Song Il Gook'u haşarılıkları ile delirten üçüzler, o kadar sevimliler ki babaları onlara kızamıyor bile! Ancak üçüzlerin en aklı başında olanı Daehan, bu konuda babasının en büyük destekçisi. Her zaman son söz hakkı ilk doğan olduğu için Daehan'a ait ve o da yeri gelince otoritesini konuşturmaktan çekinmiyor. 😂
Daehan, kardeşlerin en büyüğü olduğu için sorumluluk sahibi ve her zaman onları toparlayan taraf oluyor. Minguk, babası gibi sanatçı bir ruha sahip ve neredeyse hiç durmadan şarkı söyleyebiliyor. Manse ise en küçükleri olarak en özgür ruhlu ve haşarı olanları. Yine de bu üçlü, aldıkları aile terbiyesi gereği başkalarına karşı her zaman kibar ve güler yüzlü davranıyor.
Üçüzlerin sevgi dolu bir aile ortamında büyüdükleri çok belli... Onlar da huzurlu bir yuvada olmanın verdiği güzel enerjiyle, her zaman etrafa gülücükler saçıp sizin de gününüzü aydınlatıveriyorlar.
Yakışıklılık konusunda babalarını hiç aratmıyorlar!
O kadar güzel bir enerjileri var ki, insan bu sevimli aileye özenmeden edemiyor. Ne diyelim, darısı hepimizin başına!
(Merak edenler için: The Return of Superman'in üçüzler özel bölümünü ingilizce altyazı ile şu linkten izleyebilirsiniz)
burada bahsedilen programda çok dikkat çekici, özellikle anne ve baba yada kadın ve erkek arasında empati kurmaya çok yardımcı olduğunu düşünüyorum, bir yandan da farkına varmadan Kore kültürü ve dili ile ilgili çok şey öğretiyor çünkü çocuk yetiştirmekle alakalı. ayrıca programdaki diğer çocuklarda çok tatlı, saygılı ve akıllı fakat bu üçüzlerin yeri bambaşka.
Keşke şovu bırakmasalardı ://
isimleri super yalniz bu diziler yayinlananda kiz kardesim kirese gidiyodu eskiden sizle aramizda 2 saat fark vardi bende dizi bitdikden sora kardesimi almaya gidiyordum