Tarihe Nasıl Yön Verdiğini Öğrendiğiniz Anda Çok Şaşıracağınız 8 Basit Hata

Yeni çağların başlangıcı olan, tarihe inanılmaz katkı sağladığı gibi bazen felaketlere yol açan olayların arkasında küçücük hataların gizli olduğunu biliyor muydunuz? Tarihin yönünü değiştiren bu hatalar hakkındaki hikayeler sizi gerçekten şaşırtacak! Buyurun okumaya...👇

Her insan hata yapar fakat yapılan bazı yanlışlar felaketlere neden olabildiği gibi tarihin yönünü değiştiren olayların önünü de açabiliyor.

Hatayı yapan kişilerden de kaynaklıdır belki ama tüm dünyayı iyi ya da kötü etkilermiş bazı buluş ve olayların arkasında küçücük hatalar yatıyor. Gelin bu hataların nelere sebep olduğuna beraber bakalım...

1. Amerika kıtasının keşfi, Christopher Columbus'un yanlış hesaplamalarının bir sonucuydu. Asıl hedefi, Asya'ya giden yeni bir rota bulmaktı.

Columbus'un dünyanın çapına yönelik o dönemki tahminleri gerçek ölçüden daha küçüktü. Bu tezden yola çıkarak Avrupa'nın batısına doğru gidilirse Asya kıtasının bir kıyısına kolayca ulaşılabileceğini varsaymıştı. Yepyeni bir dünyayla karşılaşmak ise planlarında yoktu.

Burada komik olan, 15. yüzyılda Dünya'nın boyutlarına dair yapılan hesaplamalar aslında gerçeğe çok yakındı. Bu yüzden çağdaş bilim adamları Columbus'un tezine şiddetle karşı çıkmıştı.

wellcomecollection.org

Haklıydılar da; batıya doğru yapılacak seferler için Orta Çağ gemileri yeterince donanımlı değildi. Neyse ki Hindistan'a gitmek isterken Amerika kıtasına ulaşarak bir şekilde felaketi bertaraf etti Columbus. Ayrıca istemeden de olsa Avrupa tarihi açısından oldukça önemli bir tarihi keşfin de altına imzasını attı.

Şunu da belirtmeden içimiz rahat etmez; sefere çıktıklarında yanlış yolda olduklarından şüphelenen de Christopher Columbus değildi aslında.

Aynı gemide yolculuk yapan Amerigo Vespucci isimli tüccar ve kaşifin astronomi bilgisi sayesinde Hindistan yönünde olmadıklarını anlaşıldı. Yeni kıtanın keşfindeki bu önemli rolünden dolayı da buraya Vespucci'nin isminden esinlenerek 'Amerika' adı verildi.

2. Mikrodalga fırının icadı aslında mühendis Percy Spencer'ın cebinde unuttuğu çikolatanın bir sonucu!

1945'te Spencer, mikrodalga salınımı yapan magnetronlarla bir deney yaparken pantolonundaki lekeyi görünce cebindeki çikolatanın eridiğini fark etti. Lekeyi temizlemek şöyle dursun asıl olarak çikolatanın erimesine neyin sebep olduğunu merak ediyordu.

Mikrodalga ışınlarının çikolatayı erittiğini düşünerek başka bir şey daha denedi; mısır taneleri!

Bu tanelerin de ışından dolayı patladığını görünce mikrodalga fırınların fikri temeli atılmıştı bile. Kısa süre sonra bu fırınlar üretilmeye ve hatta insanlara tanıtılmaya başladı. Yani pantolonunuzdaki erimiş bir çikolata, çıkmayan bir lekeden daha fazlası olabiliyor bazen...

3. Genelde diyabet hastalarının kullandığı tatlandırıcılarda bulunan 'sakarin' maddesi, 1879 yılında Constantin Fahlberg'ün parmağını yalaması sonucunda keşfedildi!

Deney yaparak geçirdiği bir günün akşamında evinde oturmuşken elinde tatlımsı bir tat olduğunu fark etti Fahlberg. Uğraştığı kimyasalların kalıntısın kaynaklanan bu tat 'sakarin' maddesinin keşfine ve kısa süre sonra da tüm dünyada kullanılan bir tatlandırıcı haline gelmesinin önünü açtı. Tabii Fahlberg şanslıydı, sakarin yerine farklı bir kimyasal kalıntısı olsaydı ölümüne yol açabilirdi!

4. Marslıların var olduğuna dair inancın yayılması aslında bir çeviri hatasının sonucuydu!

Yazı yazarken hata yapmak oldukça normaldir fakat bir belgede tek bir kelimenin bile yanlış çevrilmesi, cümlenin anlamını tamamen değiştirebilir. İtalyan astronom Giovanni Schiaparelli'nin keşif raporu İngilizceye çevrilirken de yapılan hata buydu. Marsın yüzeyinde tespit ettiği doğal yollarla oluşmuş 'oyuklar' için İtalyanca 'canali' kelimesini kullanmıştı.

Belge İngilizceye çevrilirken ise yine oyuk anlamına gelen 'channel' kelimesi yerine yapay yollarla inşa edilen kanallar anlamına gelen 'canal' kelimesi tercih edilmişti.

Bu hatadan habersiz olan astronom Percival Lowell, bu 'kanalların' Marslılar tarafından kurak bölgelere içme suyu taşımak için inşa edildiğine kanaat getirdi. İncelemeler sırasında hata ortaya çıktı tabii ki ve teleskop teknolojisi geliştikçe ortada oyukların da Marslıların da olmadığı anlaşıldı...

5. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin hiç Ay'a gidememesinin sebebi gevşek bir cıvata olabilir!

1969'da SSCB hükümeti, 'N1 roketi' ile Ay'a gidilmesini planlamıştı fakat yakıt pompasına çekilen gevşek bir cıvata tüm planları altüst etti. Bu cıvata yüzünden roket harekete geçtikten 20 saniye sonra patladı ve dünyanın nükleer olmayan en büyük patlaması olarak tarihe geçti.

6. Ispanağın aşırı besleyici olduğu inancı basit bir hesaplama hatasının sonucu! Yani Temel Reis'in ıspanaktan aldığı güç ne yazık ki pek gerçekçi değil...

1870 yılında bir araştırmacının, ıspanakta bulunan demir oranını normalde olandan 10 kat fazla hesaplaması yüzünden ıspanak hakkında böyle bir efsane ortaya çıkıyor. Hata 20. yüzyılda düzeltilse de Temel Reis gibi birçok insanı sağlıklı beslenmeye yöneltmiş bir kahramanın doğmasına olanak sağladığı için araştırmacıya teşekkür ediyoruz.

7. Titanik felaketinin yaşanmasında küçük büyük birçok hatanın payı vardı. Yani tek sorun sanıldığı gibi gemiyi yapanların batmasının 'imkansız' olduğuna inanmaları değildi.

Gelin görün ki yapılan başka hatalar olmasaydı eğer gemiyi yapanlar haklı bile olabilirdi aslında. Bu hatalardan biri, sefere katılmayan bir memurun gözlem yapmak için kullanılan dürbünleri nereye koyduğunu çalışanlara söylemeyi unutmasıydı. Yetmezmiş gibi dürbünlerin olduğu dolabın anahtarını da yanına almıştı

Anlayacağınız gözlemciler çıplak gözle tarama yapıyordu ve uzakta bir karaltı gördüklerinde geminin rotasını değiştirmek için artık çok geçti.

Bir başka sebep ise mürettebatın acil durumlar için gerektiği kadar hazırlıklı olmamasıydı. Gemiyi tahliye etme konusunda işi batırdıklarını söylemek yanlış olmaz. Ne yazık ki bu yüzden kurtarma botlarının çoğu yarı doluyken uzaklaşmış ve sağ kalan sayısının ciddi şekilde düşmesine neden olmuşlardı.

8. Penisilin, enfeksiyon tedavisinde kullanılan bir antibiyotik türü. Alexander Fleming'in bu etkiyi keşfetmesi ise tamamen şans eseriydi!

Bakteri kültürleri hakkında araştırma yapan Fleming bir seyahate çıkması gerekince bu kültürleri bir ay boyunca laboratuvarda başıboş bıraktı. Döndüğünde ise bunların küfe bulanmış haliyle karşılaştı.

Aletlerini temizlemeye kalkışan Fleming, küf mantarının başka bir madde yaydığını fark etti. Bu madde diğer bakterilerin yayılmasını engellemişti.

Bunu fark eden Fleming'in 'penicillium chrysogenum' olarak adlandırılan antibiyotiği bulması uzun sürmedi. Tesadüf de olsa Alexander Fleming'in bu küfün normal olmadığını gözlemleyecek kadar yetenekli olması da penisilinin keşfinde önemli bir nokta.

Büyük buluşlara ve bazen felaketlere yol açan bu hatalar hakkında siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 👇

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Avrupa'daki Modern İnsanların Geride Bıraktıkları En Eski Kalıntı Keşfedilmiş Olabilir!
Mitolojik Hikayelere İlham Veren Ay'ın Güzelliğini Gözler Önüne Seren Gelmiş Geçmiş En Muhteşem 23 Tablo
Arkeologlar Tarafından Bu Zamana Kadar Bulunan ve Gözlerimizin Dolmasına Sebep Olan Kazı Keşifleri

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
16.12.2022

PUHAHAHAHAHAHAHA

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ