Tarihe Geçen Yazar Kasa Eylemini Gerçekleştiren Ahmet Çakmak ve Olayın Hiç Bilmediğiniz Perde Arkası

Yazar kasa eylemi, 2001 ekonomik krizinin sembolü olmuş, hafızalarımıza kazınmıştı. Bugün üzerinden neredeyse 20 yıl geçti. Peki tam olarak ne olmuştu? Eylemin sebebi neydi? Sonrasında neler yaşandı?

Ahmet Çakmak o dönemde Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Kemal Derviş'in "Parasını Türk parasına yatıran kazanacak." sözlerini dinleyerek Türk parası üzerinden bir miktar borç aldı.

Fakat ertesi gün devalüasyon oldu ve satın aldığı bütün ithal mallar döviz üzerinden alındığından dengeler bozuldu.

2000 yılının başında ekonomi acil müdahale gerektirecek bir hale gelmişti.

Devreye IMF girdi ve bir istikrar programı uygulanmaya başlandı.

Ahmet Çakmak, yapay çiçekçilik yapıyordu ama bu işini bırakmak zorunda kaldı ve bir çaycı açtı.

Bu sırada diğer sektörlede durum giderek kötüleşiyordu. Satışlar neredeyse durma noktasına gelmişti ve kimse ödemelerini alamıyordu.

Cumhuriyet tarihinin en büyük krizi ortaya çıkmıştı.

Çay götürdüğü her dükkanda benzer şikayetler duyuyordu. Bir süre idare edebilmek için evindeki eşyaları bit pazarına götürüp satarak idare etmeye çalıştı. 

Dönemin başbakanına ve cumhurbaşkanına telgraf çekti. Durumu anlattı. Fakat bir eylem yapmak istiyordu.

Karşıdaki insana hakaret etmeden, terbiyesizlik yapmadan ve onu incitmeden durumu nasıl anlatacağını düşünmeye başladı.

Eyleminden kısa bir süre önce terörle mücadeleyi arayıp durumu bildirdi. Onlara, başbakanlıkta bir eylem yapacağını söyledi. Eyleminden önce, eylemi yapacağı alanda sürekli incelemeler yaptı, her şeyi düşündü. Fakat oradaki polisler de kendisinin yüzünü tanımıştı. Ona ne iş yaptığını sorduklarında gerçeği söylemedi. ‘Sizinkinden uzak bir iş değil.’ diyerek gizemli bir hava verdi. Yüzünün tanınmasını ve böylelikle oraya giriş çıkışının kolay olmasını istiyordu.

Dünyada yapılmış tüm eylemleri araştırdı. En başarılı eylemlerin hemen hepsinin Çarşamba günü gerçekleştiğini görünce eylem gününe karar verdi.

Sabahında eşiyle telefonda görüştü ve hakkını helal etmesini istedi. Eşi buna bir anlam veremedi. 

Yazar kasasını aldı ve yola çıktı. Elinde ne olduğunu soranlara, bomba olduğunu ve patlatacağını söylemeyi planlıyordu. Çünkü sebebini sorduklarında da derdini anlatabilecekti. Fakat hiç kimse en ufak bir soru sormadı. Kameraların bulunduğu yere gitti ve yazar kazasını yerleştirdi. Basın odasına girdi.

“Ben biraz sonra burada bir eylem yapacağım. Benim ismim Ahmet Çakmak. Beni birazdan ya terörist ya meczup ilan edecekler. Ben ne teröristim ne de meczupum.”

Fakat bir kaç dakika sonra aklına çocukları geldi ve eylemden vazgeçti. Onları bir daha göremeyeceğini ve başına gelecek şeyleri düşündü. O ana kadar tüm bunlar hiç aklına gelmemişti. 

O sırada başbakan dışarı çıktı. Herkes o yöne doğru hareket etti. Başbakan Ecevit’le karşı karşıya gelmeye çalışıyordu. Tüm kameralar ona çevrildi. Artık eylemi yapmaktan başka bir seçeneği yoktu.

"Sayın Başbakanım. Al ben bir esnafım."

O ana kadar ne söyleyeceğini planlamamıştı. Ama ağzından bu kelimeler döküldü. Sonrasında ne söylediğini bile hatırlamıyordu.

Onun arkasında daha büyük güçler olduğu düşünülüyordu.

Olay yerinde onu tutuklayan güvenlik güçleri ona artık hayatının bittiğini söylüyordu. Hakkında yazılanlar onu çok rahatsız ediyordu. Söylenenlere çok içerledi ve bir şekilde hakkında yazılanlara cevap vermek istiyordu.

Tüm olanları, öncesini ve sonrasını yazdığı 'Krizin Kerizi' isimli tiyatro oyunuyla anlattı.

Bu oyunun yazar kasa eyleminden daha etkili bir eylem olduğunu da düşünüyor.  Çünkü söylediğine göre oyunun ilk gösteriminde salon tamamen doluydu ama satılan bilet sayısı 70'ti. Gelen isimler yetkili isimlerdi ve ertesi gün oyuncular bu oyunda oynamak istemediklerini söyleyerek oyundan çekildiler.

Bu olay o dönemin simgesi haline geldi.

Toplumun o anki psikolojisinin bir özeti gibiydi. Herkes durumun net bir şekilde farkına vardı.

Bugün hala, yaşanan ekonomik problemlerde akla ilk gelen olay olarak hafızalarda yerini koruyor.

Türk Lirası Karşısında Rekor Üstüne Rekor Kıran Dolar Hakkında Yapılan Tespitler
Mini Ekonomi Sözlüğü: Swap Nedir? Dolar Neden Yükselir, Düşer? Sabit Kur, Stagflasyon, Devalüasyon, Resesyon ve Daha Fazlası
Bir Vatandaş Tarafından İhbar Edildi: Klibinde '1 Dolar' Kullanan Mabel Matiz'e FETÖ Soruşturması

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Melih Gökçek, Ankapark’taki Transformers'ları İhtiyaç Sahibi Ailelerin Hakkı Olan Sosyal Yardımlarla Almış!
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
YORUMLAR
30.05.2020

Şimdi at bakalım o yazar kasayı, nerene monte ediyorlar :)))

Yaklaşamazsın ki daha 1 km kala durdurup alırlar içeriye

30.05.2020

Editör ilk okula gidiyor sanırım. En az 7-8 yerde yazım hatası var. Ulan insan kendi yazdığını hiç mi okumaz

30.05.2020

Bildiğim kadarıyla 74 yılında yapılan Kıbrıs Barış Harekatı'na Amerika şiddetle karşı çıkmış ve Türkiye'yi ambargo uygulamak ile tehdit etmişti. Dönemin başbakanı rahmetli Bülent Ecevit'te 24 saat içerisinde Türkiye topraklarında ne kadar amerikan askeri, top, tüfek ve teçhizat varsa geri çekmesini, yoksa hepsine el koyacağını açıkladı. Bu restin üzerine Amerika geri adım attı ve harekat gerçekleşti. Fakat yediği bu ayara çok içerlemiş olacaklar ki yaklaşık 40 yıl sonra yine Ecevit'in başbakan olduğu bir dönemde krizin fitilini ateşlediler. Üstüne üstlük sadece 2 yıllık bir iktidar süreci olmasına rağmen bütün suç Ecevit'in üstüne kaldı.

TÜM YORUMLARI OKU (15)