Tarihe Adını Yazdırmış Birçok İnsana İlham Olan Başarılı Kadınlar

Zamanın kalıplarının dışına çıkmış, zorluklara göğüs germiş ve hem özgürlüklerinin hem de 'kadın' kavramının yok sayılmaması adına mücadele vermişler. Yıllar önce bile yapabileceklerinin farkına varan ve bunu gerçekleştirmek için bazen bir devleti bazen ise bir topluluğu karşılarına alan, ilham veren tarihi kadınlar içeriğimizde.👇

1. Semiha Es - İlk Türk Kadın Savaş Muhabiri ve Fotoğrafçısı

Semiha Es 1912 İstanbul doğumludur. Küçüklüğünde evinde bulunan bir makine ile fotoğraf çekmeye başladı. O zamanlarda, Cumhuriyet Gazetesinin düzenlediği bir güzellik yarışmasına başvurur ama yaşı küçük olduğu için kabul edilmez. Umutsuz bir şekilde dönerken hayatının aşkı, o dönemin ünlü gazetecisi Hikmet Feridun Es ile karşılaşır. Türk filmini andıran bu hikaye, Semiha'nın annesinin ona zengin birini bulmasıyla ve Semiha'nın da evden kaçıp, büyük aşkına gitmesiyle yani evlilikle son bulur. Eşi ona fotoğraf çekmeyi öğretir ve dünyayı gezmeye başlarlar. Hollywood starlarından, Afrika yerlilerine daha sonra da Kore savaşının fotoğraflarını çekmeye başlar. Kore'de 3 yıl, Vietnam'da ise 5 yıl savaş fotoğrafçılığı yapar. Hürriyet gazetesindeki yazısı dikkat çeker ve okuyucuları bir sonraki yazıyı merakla bekler. Türkiye'nin ilk kadın savaş fotoğrafçısı olan Semiha Es'in hikayesi böyledir. Eşi 1992'de, kendisi ise 2012 yılında hayatını kaybeder.

2. Marie Curie - Nobel Fizik Ödülü Alan İlk Kadın

Babasının  fizik öğretmeni olmasıyla, bilime ilgi duyan Fransız bilim insanı Marie Curie, 1893'te fizik bölümünü 1894'te ise matematik bölümünü birincilik ile bitirdi. Doktorasını yaparken, uranyumla yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfeden Marie Curie, 1903 yılında Fransa'da gelişmiş bilim alanında doktora unvanını alan ilk kadın oldu. Aynı yıl Marie doktora hocası olan Antoine Henri Becquerel ile paylaştığı Nobel Fizik Ödülü'nü alarak, tarihte Nobel Ödülü alan ilk kadın oldu. Üstelik ödülü aldığı törende konuşma yapmasına izin verilmeyip, konuşmayı eşi Pierre Curie yaptı.

3. Remziye Hisar - İlk Türk Kadın Kimyager

1902 yılında Üsküp'te dünyaya gelen Remziye Hisar, Cumhuriyet Döneminin çağdaş bilimin öncülerinden ve kimya mesleğinin ilk kadın öncüsüdür. Darülfünun'da fen bilimleri eğitimi alan ve Sorbonne Üniversitesinden doktoro derecesiyle mezun olan ilk Türk kadındır. Bu kimya bölümünden üç kadın öğrenciden sadece birisidir. Kimya alanında bu kadar başarılı olmasının altında kendi deyimince; buluşlarda keşifler hep yabancı isimlerin yer alması onu üzmesi ve bu dalda başarılı olursa bir Türk isminin yer almasını sağlayabileceğini düşünmesiydi.

4. Rosa Parks - Amerikalı İnsan Hakları Savunucusu

Rosa Parks terzilik yapan siyahi bir kadındı. 1955 yılında otobüslerde beyazlara yer verme kuralına uymadığı için tutuklandı. Parks'ın çıkardığı bu isyan birçok şeyin başlangıca neden oldu.. Kamu düzenini bozmak suçundan dolayı tutuklanan Parks, kefalet parası ödenince serbest bırakıldı. 5 aralık günü Rosa Parks mahkemeye çıkarıldı. Aynı gün Montgomery'de neredeyse bütün siyahilerin katıldığı bir otobüs boykotu gerçekleştirildi. Bir yıldan uzun bir süre devam eden bu eylem, 1956 yılının aralık ayında otobüslerdeki bu uygulamaya son verilmesiyle eylem başarıya ulaşmış oldu.

5. Anne Frank - Günlük Yazarı

Nazi Almanya'sının simge isimlerinden biri olan Anne Frank Almanya doğumlu olup, Nazilerin Almanya'yı kontrol altına almasıyla ailesiyle birlikte Hollanda'ya gitmişlerdir. 2. Dünya Savaşı sebebiyle Hollanda'daki yaşamını yazdığı günlüğü ile tanınmaktadır. Daha sonra Almanların Hollanda işgaliyle Amsterdam'da mahsur kalan aile, evdeki kütüphanenin gizli bir odasına saklanmışlardı. Aile Nazi toplanma kamplarına gönderildi. Hayallerini ve yaşadığı her şeyi günlüğüne yazan Anne, bu günlüğü bir kitap haline getirmek istiyordu. Tifüse yakalanmasıyla savaşın bitimine 2 ay kalan hayatını kaybetti. Ailelerinden bir tek babasının kamptan kurtulmasıyla, kızının günlüğüne ulaşıp, 1947 yılında günlüğü Anne Frank'in Hatıra Defteri ismi ile kitap haline getirtilmiştir.

6. Leman Bozkurt Altınçekiç - İlk Türk Kadın Jet Pilotu

Leman Bozkurt Altınçekiç İlk Türk kadın jet pilotudur. Liseyi bitirmesiyle Türkkuşu İnönü Tesisleri'nde planör eğitimi aldı. 1954 yılında ise silahlı kuvvetlere, kadınların alınmasıyla ilgili karar çıkınca, İzmir Hava Harp Okuluna başvurup, 1955 yılında eğitime başladı. 1958'de Eskişehir'deki jet eğitim filosuna katılıp, eğitimini tamamladı. Nato kuvvetlerinde ilk ve uzun zaman boyunca tek kadın jet pilotu olmasıyla anılıyor.

7. Selma Rıza - İlk Türk Kadın Gazeteci

1872'de dünyaya gelen Selma Rıza, Tanzimat Döneminin ilk Türk kadın gazetecisidir. Ailesinden gizlice kaçarak Paris'e Jön Türk hareketine katılan  abisinin yanına gitmişti. Sorbonne Üniversitesi'nde eğitimini tamamladı. İttihat ve Terakki Cumhuriyeti'nin tek kadın üyesi ve Kızılay'ın kurucularındandır. İstanbul'da Müslüman Osmanlı kadınları için okullar açılaması için mücadele etmiştir.

8. Filiz Dinçmen - Türkiye'nin İlk Kadın Büyükelçisi

İlk kadın büyükelçimiz olan Filiz Dinçmen, 1960 yılında Ankara üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nden mezun oldu. 68-70 yılları arasında Türkiye Tahran konsolosluğunda görev aldı. 1982 yılında ise Hollanda Lahet Büyükelçisi görevine getirilerek, Türkiye'nin ilk kadın büyükelçisi unvanını aldı. 1984 yılında ise Strasburg'da, Avrupa Konseyi Türkiye Daimi Temsilcisi görevine getirildi.

9. Amelia Earhart - Atlas Okyanusu'nu Tek Başına Geçen İlk Kadın Pilot

Atlas Okyanusu'nu uçakla tek başına geçen ilk kadın pilottur. 1. Dünya Savaşı sırasında hastanelerde hemşirelik yaptı. 1932'de Newfoundland'dan İrlanda'ya uçarak Atlas Okyanusunu geçmiştir. ABD'nin bir ucundan diğer ucuna geçtiği uçuşundan sonra, 1935'te Newfoundland- İrlanda arasındaki mesafeden daha uzun olan Hawaii-California arasını tek başına uçan ilk kişidir. 1937'de Fred Noonan ile birlikte dünya turuna çıktı. Yolculuğun üçte ikisi tamamlandığı sırada, Atlas Okyanusu'nun ortalarında kayboldu. 1937'de kaybolup 1938'de öldüğü ilan edildi. Ama ne uçak parçalarına ne de herhangi bir ize rastlanılmadı.

10. Lale Orta - İlk Türk FIFA Kokartlı Kadın Hakemi

Dünyada ve Türkiye'de futbol organizasyonları üzerine analitik bir yaklaşım tezi ile kadın futbol doktorası olan Lale Orta, Türkiye'nin ilk kadın futbol takımı olan Dostlukspor'da kaleci ve kaptan olarak yer almış. Bunun yanında Türkiye'nin profesyonel futbol liglerinde antrenörlük yapabilecek diplomayı alarak ilk kadın futbol antrenörü olarak tanınıyor. 1986-2005 yılları arasında futbol hakemi olarak profesyonel ve amatör toplamda 500'ün üzerinde maçta görev aldı. Türkiye Profesyonel Birinci, İkinci ve Üçüncü Lig'inde maç yöneten ilk kadın hakem olmuştu. Sadece ulusal değil uluslararası olarak da ismi duyulan Orta 1995'te FIFA tarafından seçilen 27 ülkeden 54 kadın hakem arasına girerek 'Dünyanın ilk FIFA kokartlı hakemleri' arasında yer aldı.

11. Afife Jale - Türk Tiyatrosunda Sahneye Çıkan İlk Kadın Tiyatrocu

Türk tiyatrosunda sahne alan ilk kadın tiyatrocu olan Afife Jale, 1902 yılında İstanbul'da doğdu. Hüseyin Suat'ın 'Yalamar' adlı oyununda Emel rolünü oynamak üzere sahneye çıktı. Afife Jale'nin tiyatroya olan tutkusu ve o zamanlarda Müslüman kadınların sahneye çıkmasının yasak olması nedeniyle ağır bedeller ödemiştir. 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün bu yasağı kaldırmasıyla sahneye çıkmaya devam etti. Sahne aşkıyla hiçbir şeyden korkmadan birçok kadına ilham oldu.

Bu içerikler de ilgini çekebilir.

Bir Televizyon Programından Daha Fazlası: Sosyal Deney Olarak Susam Sokağı
Şimdiye Kadar İzlemediğinize Pişman Olacağınız Son Yılların En İyi Kısa Filmleri
Dilimizde Anlamı Olmayan Ama Aşk ve Sevgi Duygularını Bir Başka İfade Eden Yabancı Kelimeler
Erkek Egemen Türk Medyasından Güneş Gibi Yükselen 13 Kadın Gazeteci
40 Paralık Hak! Cumhuriyet Tarihimizin İlk Öğrenci Eylemi

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
YORUMLAR
21.05.2021

Gerçek bağımsız ve feminist kadınlar bu tarz kişiler benim gözümde .Ne erkekler ölsün diyorlar ne de karşılıksız saygı bekliyorlar. Ben kadınım bana her türlü saygı duyacaksın demiyorlar. Yaptıkları işlerle insanların saygısını kazanıyorlar. Erkekler için de aynısı geçerli.Her insan yaptığı işlerle saygıyı kazanmalı.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ