Sovyet liderinin hayatı her açıdan 20. yüzyıla damga vurdu denebilir. Onun hakkında bilinenler bir kenara, belki de hiç duymadığınız bilgileri derledik.
Sovyet liderinin hayatı her açıdan 20. yüzyıla damga vurdu denebilir. Onun hakkında bilinenler bir kenara, belki de hiç duymadığınız bilgileri derledik.
Stalin sanılanın aksine Rus değil, köyde büyümüş bir Gürcü çocuğuydu. Asıl adı da Yosif Vissariyonoviç Çugaşvili'dir.
Yaşıtlarına oranla ufak tefek olan Stalin'in oldukça zor bir çocukluk geçirdiği söylenir. 7 yaşındayken geçirdiği çiçek hastalığı yüzünden ve kolunda kalıcı izler oluşmuştur. Bu yüzden çevresi tarafından sıkça dışlandığı söylenir.
Oğlu Yakov Nazi güçleri tarafından ele geçirildiğinde, büyük bir fidye operasyonuyla Stalin'in elinin zayıflatılacağı düşünülmüştü.
Fakat Stalin fidye anlaşmasını hiç düşünmeden reddetmiş ve öz oğlu söz konusuyken dahi 'Bir onbaşı yalnızca bir başka onbaşıyla takas edilir.' sözünü kullanmıştır.
Böylece Yakov, Nazilerin elinde can vermiştir.
Önemli bir Sovyet araştırmasının ortaya koyduğu biçimde, 20 milyona yakın insanın ölümüne sebep olduğu söylenir.
Ne isim ama...
Bir Sovyet gazetesine verdiği demeçte 'Yeni ve yenilemez bir insan örneği istiyorum. Acıyı hissetmeyen, yediği yemekten bağımsız olarak hep güçlü kalan türden...' sözlerini sarfettiği söylenir.
Aynı şekilde Sovyet politbürosundaki bilimden sorumlu görevlilerin gündemi bir süreliğine bu olmuştur.
Maymunlar Cehennemi: Maymunların Yüklelişi filmini izlediyseniz Koba'yı hatırlarsınız. İnsanlardan aşırı derecede nefret eden bu vahşi hayvan ismini Stalin'e borçludur. Zira Stalin'in gençlik yıllarındaki lakabı Koba'dır.
Büyük düşman birliklerini durdurmak için askerlerine yerlerini korumalarını söylemiş, geri çekilen askerlere ateş açılmasını emretmiştir.
Hiç muharebe kaybetmeyen bir askeri deha olan Mareşal Jukov'un sürgün sebebini anlamak zor değil. Stalin onun bir halk kahramanı haline gelip yerine geçmesinden korkuyordu.
Hitler, Rus birlikleri Berlin'e girince sığınağında karısıyla birlikte intihar etmişti.
İktidara geldikten sonra ise binlerce papazı öldürtmüştür.
Postdam konferansında bir araya geldiği ABD başkanı Truman'ın, daha sonra ondan 'Bücür şeytan' olarak bahsettiği söylenir.
Rejim düşmanı olarak gördüğü her vatandaşı tereddütsüz mahkum bırakabildiği Gulag'larda 1 milyona yakın vatandaşı zor şartlar altında çalışarak can vermiştir.
Lenin vasiyetinde Stalin'e güvenmediğini açıkça ifade etmiş ve 'Yoldaş Stalin önemli bir güç elde etti. Fakat bu gücü düzgün biçimde kullanabileceğinden emin değilim.' demiştir.
Ya bu sosyalistlere komünistlere aşırı gülüyorum..Sürekli bir Stalin'i Mao'yu filan aklama/koruma derdindeler..Bunu yaparlarken de topu hep Hitler'e atıyorlar..Sürekli iktidarı kendilerinden olanı korumakla eleştirip kendilerinden olanı koruyorlar..Ya sizin ben tezatınıza sokayım Hitler ne kadar diktatör adi şerefsiz orospu çocuğuysa Stalin'de o kadar diktatör adi ve orospu çocuğudur..Bunu diyemiyorsunuz acizsiniz..20 liraya mitinglere gidip şakşak yapanlardan zerre farkınız yok..Yanlışa tümüyle yanlış demeyi,sizden olanı kayırıp ötekine saydırmamayı öğrenin biraz ondan sonra milleti eleştirin amk..
Ahıskalılara yaptığı zulmü ;her gece tekrardan yaşayan ve ağayan babaanem hatrına ölesiye nefret ediyorum, yattığın yer cehennem olsun gaddar herif!!!
Stalin 1922'de patates toplayıcısı olarak aldığı bir ülkeyi öldüğü 1953 yılında dünyanın en büyük sanayi ülkesine çevirmiş, bütün gücüyle saldıran Nazi savaş makinesine karşı savaştan zaferle çıkarmış, ülkedeki bütün zengin patron sınıfının kıçına tekmeyi basmış ve kapitalist, emperyalist ülkelerinin gece rüyalarına giren bir ülke haline getirmiş büyük bir liderdir. Stalin'li SSCB'nin kaderi yıkılmak değildi. "Bu nedenle Yosif Visaryanoviç, hâlâ "son kadehlerin şerefine kalktığı bir lider" olmayı beceriyor..."