"Tarih Tekerrürden İbarettir" Lafının Hakkını Veren 25 Tarihi Olay

Geçmişle günümüzü şöyle bir karşılaştırınca 'Tarih tekerrürden ibarettir.' sözünün ne kadar doğru olduğunu anlıyoruz. İnsanlar pandemi konusunda da savaşlar konusunda da hep aynı tepkileri veriyor; teknolojinin çok gelişmiş olması ise hiç önemli değil! Hatalardan ders çıkarmak insanlık için gerçekten zor olsa gerek. İşte tarihin tekerrür ettiğine kanıt olan 25 durumu bu içerikte sizler için derledik! Haydi okumaya...👇

1. Veba, kolera, grip... Dünyanın salgınlarla mücadelesi sadece günümüze özgü değil!

1918'de dünya çapında yaklaşık 50 milyon insanın ölümüne yol açan bir grip salgını yaşanmıştı. Covid'le tek benzer yanı ise pandemi olması değildi; salgına çözüm arayışlarında insanların nasıl kutuplaştığı da bizim yaşadıklarımızla aynıydı. 'İnsanların bir araya gelmesini nasıl engelleriz? Kapanmaların ekonomiye olan etkisi ne olacak? Herkes maske takmalı mı?' soruları 1918'de de tartışmalara yol açmıştı...

2. Büyük gemilerin yeterli hazırlık yapılmadan açık denize salınması da tarihte sık sık yapılan bir hata...

1822 yılında yaklaşık 2 bin göçmen ve ağır bir yükle Çin'den Jakarta'ya doğru yola çıkan 'Tek Sing' adlı büyük bir gemi, ne yazık ki sığ kayalıklara çarparak paramparça olmuştu. 1912'de Titanik'in buz dağına çarparak felakete yol açtığını hepimiz biliyoruz. 1500 kişinin hayatını kaybettiği kazada ağır yük taşınmıyordu fakat can kurtarma botları yetersizdi.

1987 yılında ise 'Dona Paz' isimli gemi, Filipinler'in Tablas Boğazı'ndan geçerken battı.

Bir petrol gemisiyle çarpışan Dona Paz, iki gemiyi de alevler içinde bırakan devasa bir patlamaya neden olmuştu. Ne yazık ki bu büyük gemi taşıyabileceğinden kat be kat fazla insan barındırıyordu; en fazla bin 400 kişi alması gerekirken 4 bin yolcusu vardı. Anlayacağınız insanlar ne tarihten ne de hatalarından ders çıkarmıyor...

3. Meşhur insanların ölümleri, dünden bugüne komplo teorilerinin odağı olmaktan kurtulamadı.

Elvis Presley ya da Tupac hala yaşıyor olabilir mi?! Tabii ki hayır ama bu isimlerin ölümlerinden sonra hayranları 'Aslında yaşıyorlar!' diye teoriler ortaya atmaktan pek çekinmediler. Benzer bir şey 1825 yılında tifo hastalığı nedeniyle ölen Rus çarı I. Alexander için de yapılmıştı. Söylentilere göre çar, kendini ölü gibi gösterip Feodor Kuzmich isminde bir keşiş olarak hayatına devam ediyordu. 2015'te yapılan bazı araştırmalar bunun doğru olabileceğini iddia ediyor.

4. ABD'de yaşayan siyahi vatandaşların ırkçılık ve ayrımcılığa karşı olan mücadeleleri günümüzde de geçmişteki gibi devam ediyor.

www.flickr.com

İnsan hakları hareketleri, 50'li ve 60'lı yıllara damgasını vurmuştu. Protestolar şiddet karşıtı olsa da bunu engellemek her zaman mümkün olmuyordu. Benzer protestolar günümüzde de çeşitli yerlerde gerçekleşmeye devam ediyor. Yakın geçmişte ABD'nin 'Black Lives Matter' sloganıyla tarihe geçen protestolar da buna örnek.

5. Kadınların özel ve cinsel hayat konusundaki hak arayışları, Türkiye de dahil birçok ülkede on yıllardır gündeme geliyor.

Kürtaj birçok anlamda tartışmaya açık bir konu fakat her şeyden önce kadınları ilgilendiren bir husus. Kadın hakları için verilen mücadeleler bir yana, kadınların kürtajın serbest bırakılmasına yönelik çağrıları, 70'lerde de şimdi de değişmedi.

6. Korkunç Ivan olarak anılan eski bir Rus çarıyla, SSCB'nin liderlerinden Stalin'in halka karşı tavırları benzerdi...

Korkunç Ivan, kendisine karşı gelen herkesi bastırmak için özel bir grup kurmuştu. 'Oprichniki' adı verilen bu grup, sokaklarda adeta dehşet saçıyordu! Simsiyah giyiniyor, eyerlerine kopuk köpek ve kurt kafaları asıyor, insanları nedensiz yere acımasızca idam ediyorlardı.

Benzer şekilde Stalin, ciddi derecede paranoyaktı. İnsanların onu desteklemediğine ya da yeterince sadık olmadıklarına dair sürekli şüphe içindeydi.

Bu paranoyadan yüksek rütbeli generaller veya danışmanlar dahi kaçamıyordu. Konuşma yaptığı zamanlarda insanlar alkışlamayı ilk bırakan olmak istemiyorlardı çünkü Stalin bunu sadakatsizlik olarak yorumluyordu. Sadece bu sebeple canından olan insanlar da vardı; o yüzden alkışlar onlarca dakika sürebiliyordu!

7. Bir zamanların ünlü şirketleri, ileri görüşlü olamadıkları için tarihin tozlu raflarında kayboldular.

Örneğin; 2000 yılında Blockbuster, Netflix'i 50 milyon dolara satın alma şansına sahipti. İnternet sitesi üzerinden işletilen yapıların sürekli olmadığını ve kar getirmeyeceği düşünüldüğü için bu teklifi reddettiler. Şimdilerde pişmanlardır belki. Benzer şekilde Nokia, 2006 yılında Apple ve Android şirketlerine katılma fırsatı elde etmişti. O dönemlerde bu iki şirketin getirdiği yeniliklerin fazla radikal olduğu düşünülüyordu, dolayısıyla Nokia da bu fırsatı elinin tersiyle itti. Kendi bildiği yoldan giden Nokia telefon endüstrisinde prestijini kaybetti.

8. Kitlesel yok oluşlar da dünya tarihinin gerçeklerinden biri...

www.flickr.com

Kitlesel yok oluştan kasıt; kısa bir sürede çok sayıda türün yüzde 75'inin yok olup gitmesidir. Kısa süre deyince akla tabii ki 2.8 milyon yıl gibi bir şey gelmeli. Bilim insanlarına göre tarih, 500 milyon yılda 5 tane kitlesel yok oluşa şahit oldu. Altıncısı belki de biz olabiliriz...

9. Siyasi konularda aşırı kutuplaşma, tarih boyunca örnekleriyle karşılaştığımız ve muhtemelen hiçbir zaman içinden çıkamayacağımız bir olgu.

Kutuplaşmanın en yoğun olduğu zamanlardan biri kuşkusuz Soğuk Savaş dönemiydi. Ya kapitalisttin ya da komünist, ortası yoktu. Bu karşıtlık yüzünden birçok insan acı çekti. Bu derece keskin çizgilerle belirlenmese de günümüzde de aşırı sağ / muhafazakar kesimler ile liberal solcular arasında bir kutuplaşma mevcut. En ufak bir konuda bile her ülkeden toplumların ikiye ayrıldığına sürekli şahit oluyoruz.

10. Çalışma anlayışında da çağa göre değişimler yaşanıyor; biz de yakın zamanda bunlardan birine tanıklık ettik.

Sanayinin yeni yeni geliştiği dönemlerde işçiler, haftada 40 saat ve katı kurallar altında çalışmaya başlamışlardı. Zamanında maksimum kar elde etmek için işverenler böyle bir çözüm bulmuş ve işçileri fazla mesaiyle sömürmeye başlamışlardı.

Günümüzde ise özellikle pandemiden sonra çalışma hayatında ciddi değişiklikler yaşandı.

İşverenler artık 'Sabah 8'de ofiste olunacak!' düşüncesinden sıyrılıp verimliliği ön plana koymuş durumda. Yani toplumlar çağın koşullarına uyum sağlayarak iş hayatı gibi birçok alanda değişimlere uğruyor.

11. 1929'da başlayıp 10 yıl süren ve 'Büyük Bunalım' olarak tarihe geçen ekonomik krizden çok önce, aynı ismi taşıyan başka bir buhran da yaşanmıştı.

1873'ten 1879'a kadar süren bu bunalım, 1929 bunalımı kadar çarpıcı değildi bu yüzden ismini kaptırdı fakat benzer sebeplerden dolayı gerçekleşmişti. Burada durum şöyleydi; demiryollarına aşırı yatırım yapılmasından kaynaklanmış ve 18 bin banka iflas etmişti! Şimdilerde iktisat tarihinde Uzun Bunalım ya da 1873 Ekonomik Krizi olarak geçiyor.

12. ABD'nin devletlere düzen götürme iddiasıyla işleri batırması sadece yakın tarihe özgü değil. 1900'lü yılların başlarında Latin Amerika'daki işgal girişimleri de kötü sonuçlar vermişti.

ABD'nin 1915'te Haiti'yi işgali buna örnek olaylardan biri. 19 yıl süren işgalde ülkenin durumu düzelmediği gibi plantasyonlarda çalıştırılan Haitili işçiler adeta köleleştiler. Üstelik ABD, Haiti'den çekildikten sonra başa geçen diktatörlükleri de destekledi. Benzer şeyler Nikaragua ve Dominik Cumhuriyeti'nde de yaşandı. Yakın tarihte de gördüğümüz gibi hatalarından ders almış değiller...

13. Soykırım deyince akla önce Yahudilerin yaşadığı felaket geliyor fakat insanlık bu korkunç gerçeğe rağmen aynı şeyleri tekrarlamaktan çekinmedi.

Nazi soykırımında 11 milyon insan şöyle ya da böyle katledilmişti. Yıllar sonra 1994'te Ruanda'da yaşanan iç savaşta, Tutsiler soykırıma uğradı ve yaklaşık 1 milyon insan can verdi. Ayrıca 1992 - 1995 yılları arasında Sırbistan ve Bosna Hersek arasındaki savaşta, Sırpların Boşnaklara adeta soykırım yaptığını da eklemek gerek. Bazen tarih gerçekten tekerrürden ibaret.

14. Biraz da kültürel tarihten örnek verelim. Moda da tarih boyunca kendini tekrar eden unsurlarla dolu.

İspanyol paça, bol, dar pantolonlar ve tek parça kıyafetler... Bunların hepsi bir dönem trend olup bir dönem unutulsa da tekrar tekrar karşımıza çıkıyor. 80'ler ve 90'lar modası son yıllarda tekrar moda olmuştu örneğin. Neyse ki bazı korkunç trendler bu döngüye hiç katılmıyor!

15. Rusya'nın kışını hafife alan iki tarihi figür de başarısızlıkla yüzleşti.

Napoleon, 1812 yılında Rusya'yı işgal etme girişiminde bulunmuştu fakat özellikle hava şartları yüzünden bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Aynı şekilde Hitler de Rusya'ya saldırdığında Rus kışını hesaba katmamış ve sonuçta büyük bir yenilgi almıştı.

16. Yeni teknolojilerin bilgiye ulaşma yollarını kökten değiştirmesi de tarihte tekrarlayan durumlardan biri.

Matbaanın icadı, o dönem bilginin etki alanını genişletmiş ve kitaplar, gazeteler yavaş yavaş günlük hayatın parçası haline gelmeye başlamıştı. Benzer şekilde günümüzde internet sayesinde her an her dakika bilgiye erişebilir hale geldik ve bu buluş adeta bir çığır açtı.

17. Tarih boyunca toplumlar, bölgeden bölgeye değişen sebeplerle ve farklı niteliklerde devrimler yapma yoluna başvurdu...

1789'da Fransız Devrimi, 1917'de Rus Devrimi veya Türkiye'de verilen bağımsızlık mücadelesiyle beraber yapılan Türk Devrimi. Tüm bunlar; sebepleri ve nitelikleri değişse de var olan durumun sıkıntılı olduğu ve bunun değişmesi gerektiği düşünülerek atılmış adımlardı. Elbette tarihten başka bir çok örnek daha verilebilir.

18. Devrimler sadece siyasi alanda gerçekleşmiyor; sanat da tarih boyunca değişime uğramış bir alan.

Ekspresyonizm, avangard, barok... Liste uzayıp gidiyor. Tüm bu akımlar ayırt edici farklılıklara sahip olsa da yükselişleriyle düşüşleriyle ve yerlerine bir yenisinin gelmesiyle benzer süreçlerden geçiyor.

19. Köklü değişiklikler yaratan buluşlar yüzünden başka teknolojilerin tarihe karışması...

Matbaa tabii ki bu buluşlardan biri; el yazması metinler bu icatla yok oldu gitti, tabii bu işi yapan insanları da mesleksiz bırakarak. Otomobillerin icadıyla at arabaları ve binicilik gibi ulaşım araçları artık sadece spor veya keyfi durumlar için kullanılıyor. Bu gibi örneklerin sonu yok tabii ki.

20. Buluşlar sadece bir şeylerin sonunu getirmiyor; tarih boyunca yenilikler dönem dönem insanlığı bir adım ileri taşıdı.

Örneğin tıp alanındaki gelişmeler her dönem bir öncekinden daha fazla insanın hayatının kurtarılmasına ve yaşama tutunmasına olanak sağladı. İnsanların ellerindeki bir kesik yüzünden öldüğü zamanlardan buraya kadar geldik. Elektrikli araçların kullanımının gitgide yaygınlaştığı bir dönemde hava kirliliği azalırken yakıtla çalışan arabaların tarihi geçiyor.

21. Siyaseten önemli figürlerin suikasta kurban gitmesi her yüzyılda yaşanan ve dünyayı sarsan olaylar...

Örneğin Avusturya Arşidük'ü Franz Ferdinand'ın Sırp biri tarafından öldürülmesi Birinci Dünya Savaşı'nın çıkmasına bahane olmuştu. ABD başkanı John F. Kennedy'nin suikastı da tüm dünyanın etkilendiği ve hala hatırladığı bir olay. Aynı şekilde, Hindistan'ın bağımsızlığı için yola çıkan ve herkes tarafından sevilen Gandhi de bir suikastın kurbanı oldu.

22. ABD'deki okullarda silah saldırıların sıkça yaşandığını elbet duymuşsunuzdur. Amerikan halkı için bu durum, on yıllardır tekrar ve çözüm getirilmeyen bir sorun.

ABD'nin silahlanma politikaları ne yazık ki birçok insanın kolayca silah sahibi olmasına olanak veriyor. Yıllardır bu konuda protestolar, tartışmalar sürüyor fakat okullarda genç insanların silahlı saldırı yapıp birçok can alması engellenebilmiş değil. Bu durum aralıklı olarak tekrar ediyor ve uluslararası olarak da biliniyor.

23. Afganistan tarih boyunca birçok ülke tarafından işgal edilmek istendi ama hepsi başarısızlıkla sonuçlandı.

19. ve 20. yüzyıllarda İngiltere oldukça güçlü olmasına rağmen Afganistan'a hükmetmeyi başaramadı. İki toplum arasında üç savaş yaşanmıştı. 1980'lerde SSCB de aynı şeyi denedi. Soğuk Savaş'ın son demleri de olsa,  bir noktada Afganistan'dan çekilmek zorunda kaldı. ABD de birliklerini Afganistan'da yıllarca konuşlandırdı fakat asla kontrolü ele almaya başaramadı...

24. Devrimlerden bahsetmiştik ama bazı devrimler özgürlük sloganlarıyla başlayıp diktatörlükle sonuçlanarak tarihte bazı şeylerin nasıl tekrar ettiğine örnek olarak verilebilirler.

Fransız Devrimi bunlardan biri. Devrimden sonra istikrarsız dönemler yaşayan Fransa en sonunda diktatörlüğün pençesine düşmüştü. Rus Devrimi de diğer devrimler gibi halk için yapılsa da özellikle Stalin döneminde devlete diktatörlük hakim olmuştu. Bir diğer örnek İran İslam Devrimi; halkın her kesimi birleşip Şah'a karşı ayaklanmıştı fakat daha güçlü bir isim olan Humeyni ve takipçileri kendi istedikleri yönde bir devrim yaparak baskıcı bir rejim kurdular.

25. Japonya'nın sinsi baskınlarından ders çıkarılmadığı için birkaç örneğine rastlıyoruz.

1904 yılında Rusya ile olan savaşta Japonlar Mançurya'daki Port Arthur'a sinsi bir saldırı düzenlemiş ve Rusları gafil avlamıştı. Japonya'nın bu taktiği, İkinci Dünya Savaşı'nda ABD'de yer alan Pearl Harbor'a yaptıkları baskında da benzer şekilde işledi.

Siz de tarihin tekerrür ettiği başka örnekler biliyor musunuz? Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın! 👇

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Fazla Bilgi Göz Çıkarmaz! Okullarda Öğretilmeyen Duyunca Epey Şaşıracağınız 15 Tarihi Bilgi
Tarihe Nasıl Yön Verdiğini Öğrendiğiniz Anda Çok Şaşıracağınız 8 Basit Hata
Başkan Çorbayı Yasakladı! Yiyecekler Hakkında Uydurma Sanılan Ancak Gerçek Olan Bilgiler

Popüler İçerikler

18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
YORUMLAR
22.12.2022

Kürtaj hak değildir. Kürtaj yaşam haklarına aykırıdır. Eğer çocuk istemiyorsanız korunursunuz bunun yolu budur

23.12.2022

Napolyon ve Hitler'e ek olarak Enver paşayı da eklemek lazım

23.12.2022

stalin kadar başınıza taş düşsün

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ