Şimdilerde hepimiz için son derece pratik olan doğum kontrol her zaman bu kadar kolay değildi. Zaten bunu günümüzde azalan doğum oranlarından anlamak da mümkün. Peki insanlar eski çağlarda doğum kontrolü için ne gibi yöntemler kullanıyordu?
İşte ağzını açık bırakacak en acayip doğum kontrol teknikleri!
👇👇👇
Eski çağlardaki inanışlardan biri, cinsel ilişki sırasında yeterince uzun süre nefesini tutanların çocuk sahibi olmayacağı yönündeydi. Ama bu tekniğin konuyla hiçbir ilişkisi olmaması nedeniyle durumun tamamen şansa bağlı olduğunu söyleyebiliriz. 😮
Papua Yeni Gine'deki kabileler, cinsel ilişkiden sonra kadınları çıplak şekilde taşa oturtarak hamileliği önleyebileceğini düşünüyordu. Bu yöntemin işe yaramadığını kısa süre sonra anlamış olmaları gerek! 😅
Antik Mısır, Mezopotamya ve Hindistan'da sık rastlanan doğum kontrol yöntemlerinden biri, timsah dışkısı ve bal karışımı idi. İlişkiden önce ritüel olarak hazırlanan bu değişik karışım, kadın vajinasına sürülüyordu ve balın yapışkan yapısının spermleri dışarıda tutacağına inanılıyordu. Timsah dışkısının neden kullanıldığı ise günümüzde de bilinmezliğini koruyor. 😑
Milattan önceki çağlara uzanan bir korunma yöntemi ise pamuk, yün ve akasya karışımını içeriyordu. Hamile kalmak istemeyen kadınlar, cinsel ilişkiden önce rahim içine bu karışımı yerleştiriyorlardı. Bu şekilde spermlerin uterusa ulaşmadan ölmesi mümkün oluyordu fakat kadınlardaki vajinal enfeksiyon ve kanama riski de artıyordu.
Eski Çin İmparatorluğu'nda, cıva önemli bir doğum kontrol tekniğiydi ve hamile kalmak istemeyen kadınlar cıva yağından elde edilen özel bir çay içiyordu. Fakat civanın hamileliği önlemek şöyle dursun, hayati tehlike yarattığı ortaya çıkmış olacak ki bu adet kısa sürede sonlandırıldı.
Eski çağlarda hazırlanan iksir niteliğindeki özel karışımların erkekteki sperm üretimini veya kadının doğurganlığını azaltılacağı düşünülüyordu. Örneğin; sperm öldürücü etkisi nedeniyle kadın vajinasına limon sıkılıyordu, Uzak Doğu'da ise erkeklere papaya tohumu yediriliyordu. Bu yöntemler özellikle kadın vajinasına zarar verdiğinden ve işe yaramadığından geçerliliğini kaybetti.
Doğum kontrol konusundaki bilgisizlik sadece antik çağlara özgü bir sorun değil. Aslında modern çağ ile gelişen doğum kontrole bakış, önceleri daha farklıydı ve korunmak her kadın için mümkün olamayabiliyordu. Kolanın ilk çıktığı dönemlerde ise içindeki asit nedeniyle sperm öldürücü etkisi olduğu düşünülüyordu. Bu nedenle de cinsel ilişkiden önce kola içmek veya vajinaya kola dökmek tercih ediliyordu.
Yine fazlasıyla tehlikeli yöntemlerden olan bu metotta da rahim içine belirli sebzeler yerleştiriliyordu. Genellikle cinsel ilişkiden 24 saat önce vajinaya yerleştirilen soğan sarımsağın kanalları tıkayacağı ve spermlerin içeri girmesini önleyeceği düşünülüyordu. Fakat bunun ne kadar can acıtıcı ve tehlikeli olduğunu söylemeye gerek yok diye düşünüyoruz! 😱
Eski çağda kadın rahmine altın veya gümüş yüzükler yerleştiriliyor ve bu sayede hamileliğin engelleneceği düşünülüyordu. Günümüz spiral yöntemine benzer bir mantığa sahip olan bu yöntem, aslında vajinal enfeksiyon ve kanama riskini artırdığından oldukça tehlikeliydi.
Bildiğimiz prezervatifler ortaya çıkmadan önce ise hayvan bağırsaklarından yapılan ve formu modern versiyonlarına benzeyen kondomlar kullanılıyordu. Bu prezervatiflerin bakterilere karşı geçirgen olduğu anlaşılınca mide zarından üretilen alternatifleri üretilmeye başlandı. Son olarak ise lateks malzemeden yapılan bugünkü kondomlar ortaya çıktı ve tabii ki çeşit çeşit aroma, özellik ve koku eklendi.
Bugün pek çok kadının tercihi olan doğum kontrol hapları 1960'lı yıllara kadar ortalarda yoktu, bu tarihte üretilen ilaçlar ise kısıtlamalar nedeniyle sadece belirli bir kesime ulaşabiliyordu. Zamanla giderek yaygınlaşan doğum kontrol hapları, kadınların istenmeyen doğumlardan korunarak özgürleşmesinde ve iş hayatına atılmasında büyük faydaya sahip oldu.
