Yani arkadaş Fransızların bir şeyi de işe yarasın, kullanışlı olsun. Tüm olayları bir şey varmış gibi gösterip, adına 'Fransız' ön eki getirip, kendilerine mal edip pazarlamak. Al sana 'french fries', al sana 'french kiss', al sana 'french balkony'. Modaları desen öyle, al sana 'kravat', yemekleri desen öyle al sana 'salyangoz'.
Var olan bir şeyi al, azıcık değiştir, önüne arkasına iki bir şey ekle, içine farklı bir ot kat, rengiyle oyna, biçimiyle uğraş olsun sana 'french'. Bu kadar basit mi? Misal adam uğraşmış balkonu bulmuş, fuları bulmuş, patatesi bulmuş, sen kalk azıcık küçült, işlevsiz kıl adına fransız balkon de. Adam öpüşmeyi bulsun, kadın ile erkek arasındaki aşkı en güzel şekilde tanımlasın, sen kalk dilini kadının boğazına dola hop sana 'french kiss'.
Eyfel kulesi de bunlardan biri işte, adam demiri bulsun, adam kuleyi bulsun, adam demir işlemeyi bulsun, Eyfel kulesinin ekmeğini sen ye. Ne işe yaradığı belli olmayan, estetikten yoksun bir demir yığınını bize aşkın, sevginin sembolü olarak pazarla. Hayır insanlar da buna kanıyor ya ona üzülüyorum. Rica ederim artık şu Eyfel kulesi'ni hayatınızdan çıkarın. Paris'e gidip bu kuleyi görmeden geri dönün. Tarih boyunca bu kadar abartılmış, ama içi bomboş olan başka bir şey daha bilmiyorum ben.