Modern kimyanın temelini atan, Flagiston Teorisi ve Kütle Korunumu Kanunu bilime kazandıran Lavoisier, bir gün kimya bilimini reddeden yobazları gösterip, 'Bu kelleler bir işe yaramaz' dediği için tutuklanmış ve giyotin ile idam edilmiştir. Ancak hayatını bilime adamış bu adam, ölüme giderken bile insanlığa hizmet etmeyi düşünmüştür. Bu sebeple idamından önce matematikçi Lagrange'i çağırmış ve ona, 'Kafam sepete düştüğünde gözlerime bak. Eğer iki kere göz kırparsam; insanın kafası kesildikten sonra bir süre daha beyin düşünmeye devam etmektedir.' demiştir.
Lavoisier'in kafası kesildikten sonra iki kere göz kırpmasının ardından Lagrange şu sözleri söylemiştir: Lavoisier'in son saniyedeki ispat arayışı, bilimselliğin yüzyıllar sürecek meşalesidir. Ama o yobaz kafalar asırlarca karanlıkta sürünecek, insanlığı da süründürecekler...
Ve hepsinin sonu dinle bitiyor değilmi işte dinin bir ibadet değilde bir çıkar meselesi olduğunun en büyük ıspatı hala aptal olan var mı varsa bir yerden atsın kendini belki cennete gider?
Pisagor hakkında bir bilgi de ben vereyim. Dik üçgendeki en uzun kenara Hipotenüs denir. Bu kenara ismini Pisagor vermiştir. Hipotenüs, Pisagorun eşinin adıdır. Bilinmeyen kenarı hep aşkla bulmuştur.
İste o medeniyetin besigi avrupanin bilime bakis acisi ayni donemde turk-islam medeniyeti en zirve donemindeydi. Sonra ne mi oldu avrupa öğrendi aydınlandı. Vve ilk iş olarak Öğrendiği bilgilerin kaynagi olan turk islam medeniyetini karartmak yobazlastirmak bilim ile dini birbirinden uzaklastirmak icin herseyini ortaya koydu ve başardı... Günümüzde dinini yasayan bilimi savunanlarca cahil, bilim ile uğraşan ise yobazlar tarafından dinsiz olarak lanse ediliyor... Unutmayin "ilim çindede olsa ogrenin" bana bir harf ogretenin kırk yıl kölesi olurum" ve en onemlisi "OKU" .... (ANLAYAN ZATEN ANLADI)