Öncelikle elbette bu bilgiler 7'den ibaret değil ama konu Masonluk olunca 7 rakamını kullanmasak da olmazdı. Varlığından uzun yıllardır haberdar olduğumuz ama son yıllarda Dan Brown'un yazıları, Assassin's Creed video oyunları ve belgeseller gibi popüler kültür ögeleri ile karşımıza daha sık çıkan 'Masonluk' ile ilgili klişelerden uzak bu içeriği sizler için Onedio.co editörümüz Ken Adams hazırladı.
Evet bu gördüğünüz kitaplar gerçek. 1960-70 yılları arasında belirli ABD Mason localarına yeni girenlere herşeyin ardındaki filozofiyi öğretmek için kullanılıyorlardı.
Bu kitaplarda Masonluk için 'Gizli bir topluluk değil, gizleri olan bir topluluk.' ifadesi kullanılıyor.
Yapılan bütün ritüeller takdir-i ilahinin bir imitasyonu, görülmeyen varlığa (muhtemelen ruhani dünyaya) bir saygı gösterisinde bulunmak olarak değerlendiriliyor fakat orada yaptığınız herşey siz yaptıktan sonra size açıklanıyor.
Masonluk tahmin edildiğinin aksine Tapınak Şovalyeleri olarak başlamadı.
Eski günlerde, Mason denilen taşları işleyerek geçimini sağlayan bu insanlar doğal olarak geometri konusunda oldukça ustaydı. Matematik ve geometri işte bu yüzden hala Masonlukta çok saygı duyulan bilim dallarıdır.
Yakın geçmişte ortaya çıkan antik Mısır yazmalarına göre mimari, matematik ve geometriye duyulan bu hayranlık ise 14. yy'a kadar dayanıyor.
Eski günlerde, gerçekten fiziksel bir iş yaptıkları için gerçekten para alıyorlardı. Ama özellikle 18. ve 19. yüzyıldan sonra bu ödemeler takdir edilme, küçük hediyeler ve ödüllere dönüşmeye başladı.
Yukarıda gördüğünüz Hiram Ödülü, uzun yıllar boyunca localara verdikleri emekler karşılığında loca amirlerine verilir. Bu emekler ise etkinlik organize etmek, e-postalar göndermek, adaylara rehberlik etmek gibi işlerden oluşur.
Bununla birlikte, her bir locaya oranın üyesi kalmak için bir miktar para ödemeniz gerekir. Yıllık kayıt ücreti gibi bir şey yani. Bazı ülkelerde bu 500 dolar iken diğer bazı ülkelerde ise 50 dolar bile olabilir. Bu toplanan para fonu ise yemekli davetler vermek, bina bakımı yapmak ve üyelerin acil sağlık masrafları için kullanılıyor.
Masonluk tarihini biraz araştırırsanız ya da o tartışma yaratan videolardan bazılarını izlerseniz Hiram Abi adındaki bir adama rastlarsınız.
Fakat genellikle bahsi geçmeyen bir konu ise, Hiram aslında Lübnan ve çevresindeki toprakların hakimi olduğu için seçilmişti ve Kral Süleyman'ın istediği mabedin inşasında kullanılacak malzemeye ve işçilik bilgisine sahipti.
Bütün Masonların ona saygı duymasının sebebi ise Süleyman Mabedi'nin mimarı olması ve inşaat sırasında bir isyancı grup tarafından öldürülmesiydi. Bu hainlik ayrıca Master Mason derecesi ritüelinin de bir parçasıdır.
İlk zamanlarda Tapınak Şovalyeleri'nin yalnızca Haçlı Seferleri'ne yardım ettikleri doğru. Günlük rutinleri ibadet etmek, sessiz kalmak ve şehri yeniden inşa etmekten oluşuyordu. Fakat şovalyeler farkında bile olmadan Süleyman Mabedi'nin merkezine oturtulmuşlardı.
Orada yaşarken keşfettikleri şeyler konusunda oldukça az kanıt bulunsa da; genel geçer teorilere göre içinde Musa'nın eşyaları bulunan altından bir sandık olan Ahit Sandığı ve On Emir'dir. Konu burada daha da esrarengiz bir hal alıyor. Bu zaman dilimi içinde şovalyeler aşırı zengin hale gelene kadar çok fazla tarihi bir bilgi yok.
Gerçekten keşfettikleri şeyleri keşfetmişler miydi? Yoksa Kilise'yi kontrol altına almak için kullanılmış bir afsane miydi? Bu sırrın perdesi hala aralanmış değil.
16 ve 17. yüzyıllarda Masonlar günümüzdeki gibi buluşmalar yapmıyorlardı. O dönemde gece yolculuğu yapmak çok daha zordu. Bu yüzden de buluşmalarını dolunayda, gecenin en aydınlık olduğu zamanda yapmaya karar verdiler.
Bu da çok açıklık gelmemiş taraflarından biri Masonluğun çünkü bulnan yazmalarda ritüellerine ne olduğu tam olarak yer almıyor.
Öte yandan, bir 32. seviye İskoç Riti Mason'a ve Genesis of Freemasonry adlı kitaba göre, Master Mason seviyesi çok kutsal ve aydınlanmanın asıl olduğu yer. Bu ritüelde, aday bir tabutun içinde bulunuyor ve diğer Masonlar etrafında duruyorlar tıpkı İsa'nın dirilişi sahnesinde olduğu gibi.
Bir başka Mason üyenini iddiasına göre ise, Master Mason derecesi aslında iki bölümden oluşuyor. Aday ritüelin bittiğini düşünmeye başladığında, 'oyun' adı verilen ikinci bir kısım başlıyor. Bu 'oyun' sırasında neredeyse gözleri tamamen bağlanan kişiye 'doğum ve ölüm' arınması yaşatılıyor.
Herkes katkıda bulunmuş ben de şey edeyim.Mason locasına kayıt olabilmeniz için öncelikle herhangi bir dinin mensubu olmalısınız ki yemin edebilin(Müslüman iseniz Kur'an, Hıristiyan iseniz İncil, Yahudi iseniz Tevrat).Yani agnostik,deist,ateist filan kabul edilmiyor.Bu küçük bir detay. İşin önemli kısmı ise şu:Asla fakir olamazsınız, zira fakirseniz kendinize bile faydanız yoktur. Son olarak diyelim ki Türkiye'de mason olmak istiyorsunuz. İlk şart,locada bulunan birisi tarafından locaya tavsiye edilmenizdir. Sonra isminiz listede asılı olarak kalır.Bir tek loca üyesi dahi"bu x kişisi cacıktır"derse giremezsiniz.İşin çok ama çok önemli boyutu ise, locaya kabulünüz gerçekleştiğinde 3.000.00 TL (nakit) locaya gömmeniz lazım(her yıl).Sözün kısası benim gibi "çalışmak" sureti ile ekmeğinizi kazanıyorsanız bu bize uyan bir şey değil. Hoş gerçi zengin de olsam işim olmaz.Onun yerine daha çok çocuğun eğitimine katkıda bulunurum.
Konuyu görünce heyecanlanmıştım (ilgi alanım) fakat çok yetersiz ve sıradan bilgiler :(
Masonluk zamanında Süleyman As emri ile kurulmuş dindar tarikattır. Eski Yunanda gelişen materyalizm inancı ile tahribe uğruyor ve dinden uzaklaşıyorlar. Hristiyanlık inancıda aynı şekilde tahribe uğruyor, Haçlılar Tapınakçılara dönüşüyor, Tapınakçılıktan da Masonluğa geçiliyor ve şeytanla bağlantılı şekilde hareket etmeye başlıyorlar. Şuan bu zihniyete sahip olarak dünyayı yöneten İngilz ve Fransız masonluğu kalmıştır. Diğer masonluklar eskisi gibi dine dönüş yapmıştır. Allah inancına sahiptir. Masonluğun simgelerinin hepsi Süleyman As ve Davud As ait simgelerdir. İsrail bayrağı dahil. Bunlar museviler için ne kadar kutsalsa müslümanlar içinde o kadar kutsaldır. İsrail bayrağında ki şekil Davud yıldızıdır, Süleyman As mührünün simgesidir.