19. yüzyılda İspanya'nın sömürgesi olan Filipinler'de zor zamanlar yaşanıyordu. İspanyolların zalim yönetimi Filipin halkının büyük acılar çekmesine neden oluyor, bağımsızlık isteyen Filipinlilerse ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalıyordu. Dr. Jose Rizal, çağdaş görüşlere hakim, aydınlanmacı bir düşünür olarak bu sahnenin ortasında yükseldi.
Filipin halkının kendi ulusal varlığının tanınmasını ve bağımsız bir ulus olarak insanlık ailesi içerisinde yerini almasını talep eden Rizal, yazdığı romanlar ve şiirlerle Filipin halkına da farklı bir umut ve güç veriyordu. İspanyol sömürgecilerini Filipin'e yerleşen bir kansere benzeten Rizal Filipin'in kurtuluş için mücadele etmesini telkin ediyordu.
Her ne kadar şiddet dışı yöntemleri benimseyen bir politik aktivist olsa da bu durum İspanyolların tahammül sınırlarını çok çabuk aştı. 1896 yılında Rizal bir manga asker tarafından kurşuna dizilerek öldürüldü. Vefatı Filipin Devrimini ateşledi.
Rizalistas'a göreyse öldürülen Dr. Jose Rizal değil onun sadece ruhani bir görüntüsünden ibaretti. İnançlarına göre Jose Rizal Makiling Dağı'nda ölümsüz kutsal bir ruh olarak yaşamını sürdürüyor ve Filipinlileri korumaya devam ediyordu.
Son zamanlarda müritleri azalmış olsa da sadece 30 yıl önce Filipinlerde 100.000'den fazla Rizalistas vardı ve tanrı Jose Rizal'e tapınmaktaydı.