“Tanrı Bile Batıramaz” Dedikleri Titanik Bir Dolu Hatalar Zinciri Yüzünden Batmış: Tek Suçlu Buz Dağı Değilmiş

Titanik gemisinin hikâyesini bilmeyen yok. 'Bu gemi batmaz.' denilerek biletleri satılan ve döneminin en büyük gemilerinden biri olan Titanik, 15 Nisan 1912 tarihinde Kuzey Atlantik okyanusunun dibini gördü. Buz dağına çarparak batan gemide tek sorun, buz dağı nedeniyle açılan delik değildi. Üst üste yapılan bazı mühendislik ve yapı hataları nedeniyle gemi, üstesinden gelemeyeceği problemler yaşamıştı. Buz dağı ise aslında fitili ateşleyen son kıvılcım oldu. Titanik'in üzerinde tespit edilen 100 metrelik çizik nedeniyle geminin sancak tarafından buz dağına çarptığı ve yırtılarak açıldığı düşünülüyordu. Yapılan son teknoloji araştırmalar sonucunda geminin, çizilip açıldığı 1.5 metrelik delikten su alarak battığı tespit edilmiş. Gelin, batmaz denilen gemiyi sona götüren hatalar silsilesine beraber göz atalım.

1. İhtişam uğruna güvenlikten vazgeçildi.

Geminin içinde yer alan, Titanik filminde de gördüğümüz ihtişamlı merdivenler ve salonlar için standart gemi dizaynlarından vazgeçildi. Gemideki salon olması gerekenden aşağı inşa edilmişti. Oysa yukarıda inşa edilmesi geminin havayı tutması açısından önemliydi. Ayrıca salonun tasarımı su geçmeyi önleyecek şekilde inşa edilmediği için büyük ihmal oluşmuştu.

2. Yeterli filika yoktu.

Filmde de gördüğümüz gibi yolcuların neredeyse yarısı kendisine filika bulamadı. Bu durum, gemiyi inşa eden firmanın suçu değildi. Titanik, 64 filika taşıyabilecek kapasitedeyken Titanik'in yatırımcısı fazla filikaların geminin görüntüsünü bozduğunu iddia ederek cankurtaran sayısını 16'ya düşürdü. Bu da gemide bulunan sadece 1178 kişinin kurtarılabileceği anlamına geliyordu. Firma, İngiltere yasalarında yer alan boşluktan faydalanarak kişi sayısına bakmadan yasal şekilde minimum filika sayısıyla yola çıkmıştı.

3. Hatalı malzeme kullanımı.

Gemi, çelik malzemeden üretilmişti fakat çelik plakaları birbirine tutturmak için gerekli olan çelik perçin makineleri, dönemin teknolojisi nedeniyle çok büyüktü. Bu durum da geminin ön taraflarına sokulamayan makineler yerine demir perçin makinesi kullanımına neden olmuştu. Çeliğe göre çok daha yumuşak olan demir, malzemenin dayanıklılığını azaltmıştı.

4. Yolculuk 1 ay gecikti.

Geminin meşhur Kaptanı John Smith, yolculuk planını Mart ayına göre yapmıştı. Çünkü, kutuplardaki buzullar erimeden önce yola çıkmak istiyordu ama öyle olmadı. Başka bir geminin kaza yapması ve firmanın onu onarıma alması Titanik'in üretimini yavaşlatmış, geminin suya iniş tarihini 1 ay geciktirmişti. Bu durum, buzulların suda süzüldüğü aylarda Titanik'in yolculuk yapmasına neden olmuştu.

5. Gecikme daha büyük olaylara sebep oldu.

Gecikme yaşanınca kaptanın mürettebatında da bazı değişiklikler oldu. 3. Kaptan apar topar başka göreve gidince geminin karga yuvası olarak bilinen ve ufku gözetleme malzemelerinin bulunduğu odanın anahtarını da yanında götürdü. Odanın kilitli kalması, mürettebatın dürbün gibi önemli birçok ekipmandan yoksun kalmasına neden oldu.

6. İleri teknoloji iletişim vardı ama yanlış kullanıldı.

Geminin dönemine göre ileri teknoloji birçok iletişim ağı bulunuyordu. Düşük maaşla çalışan haberleşme elemanları, dışarıdan gelen tehlike uyarılarını dikkate almak yerine bahşiş karşılığı müşterilerin mesaj trafiğini yönetmeyi tercih etti. Bu ihmal, yakınlarda bulunan ve hatta buz dağları nedeniyle durmak zorunda kalan başka bir geminin uyarılarını duymalarını engellemişti. SS Californian isimli gemiden gelen uyarılara kulak tıkayan haberleşme elemanı, sert bir sesle o gemide bulunan kişiye susmasını söyledi. Bu sebeple SS Californian, Titanik'ten gelen bildirimlere telsizi kapadı. Aynı zamanda kazanın yaşandığı akşam saat 21.30 civarı, Masaba isimli bir tekneden Titanik'in güzergâhı üzerinde büyük çaplı bir buz dağı olduğu bilgisi geçildi fakat bu bilgi de hiçbir zaman kaptan kademesine ulaşmadı.

7. Büyük bir talihsizlik daha!

Geminin seyrettiği gece dolunay yoktu yani geminin ışıkları hariç hiçbir ışık kaynağı bulunmuyordu. O gece okyanus çok durgundu ve soğuk suyun etkisiyle denizin üzerinde sis dalgası oluşmuştu. Dürbün bulmayı dahi umursamayan personelin buz dağını görmesi imkânsız hâle gelmişti. Sis yerine biraz dalga veya ay ışığı olsa durum çok farklı olabilirdi. Üstelik Kaptan John Smith, buz dağlarının görülme ihtimalinin %1 gibi düşük seviyelere geldiği güney yönlü bir rota izlemişti.

8. Orkestra gerçekten çalmaya devam etti.

Filmde de görülen ve en etkileyici sahnelerden biri olan orkestra sahnesi gerçekten yaşanmıştı. Wallace Hartley yönetimindeki 8 kişilik orkestra, kendilerine yapılan tüm uyarılara rağmen geminin 1. sınıf bölümünde kalmış ve çalmaya devam etmişti.

Bazı Gerçekleri Öğrendikten Sonra Hayata Çok Başka Bakacaksınız: Duyduğunuzda Ufkunuzu Açacak Bilgiler
Aman Aman, Düşman Başına! Milyon Dolarlar da Verseler Gitmek İstemeyeceğiniz Dünyanın En Tehlikeli 10 Şehri
Kafka Görse Dönüşüm'ü Baştan Yazardı: Geçirdikleri Kaza Sonrası Süper Güç Kazanan İnsanlara Çok Şaşıracaksınız
Çocuğunu Yakından Tanımak İsteyen Ebeveynler Buraya: Bu Zekâ Türlerini Öğrenince Evinizin Pedagogu Olacaksınız

Popüler İçerikler

Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
İş Kadını Olan Eski Eşinden Aldığı Nafakayla Düğün Yapan Damat, Düğünden Sonra Nafaka İstemeye Devam Etti
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR
05.06.2022

Olaylar talihsizlikten ziyade salaklık seviyesinde ilerlemiş.

05.06.2022

Evrim ağacından izleyip buraya yazalım arkadaşlar.

07.06.2022

Buda ek bir bilgi olsun, geminin ön tarafında ve suya yakın bi bölgede 390904 numarası varmış, bu numara suya yansıdığında ters okunuyor ve tersten okunduğunda (no pope) yani "papa yoktur" anlamına geliyormuş, dini ve manevi açıdan bakıldığında geminin bu yüzden battığı düşünülüyor, ne kadar doğru bilmiyorum bi yerde okumuştum

Pasif Kullanıcı
12.07.2022

İlk defa sizden duydum bende ve bi bakayım dedim ve evet aynı dediğiniz gibi. Bir diğer felaket sebebi olarak ta “geminin vaftiz edilmemesi” gösterilmiş. Bir nesnenin kutsandığını anlarım da, nesnenin “vaftiz edilmesi”çok şaşma geldi :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ