Duruşma sonunda maktulün anne ve babası ile avukatları gazetecilere açıklamada bulundu. Üzerinde oğlunun fotoğrafının bulunduğu tişörtle konuşan Hüseyin Demirtaş, “Bugün oğlumun ölümünün 78'inci günü. Adalet er ya da geç tecelli edecek. Mahkemeden istediğimiz neticeyi aldık. Sanığın tutukluluğuna devam kararı verildi. Biz orada üzgün olduğumuzu belirttik ama sanıkta zerre kadar pişmanlık görmedim. Tanıklar ifade verirken onlara güldüğünü gördüm. İki genç avukatım var. Beni ve çocuğumu çok iyi savundular. Mahkeme başkanından da Allah razı olsun. O da mahkemeyi çok uzatmayacağını söyledi. İnşallah adalet tecelli edecektir. Başka canlar yanmasın diye uğraştık bugüne kadar. Benim çocuğum devletine, milletine bağlıydı. Polis, asker olmak istiyordu. Annesi çok üzgün. Yanınıza getiremedim. Ben de ağlamak üzereyim ama baba olarak dik durmak zorundayım. Oğlumla çok hayallerimiz vardı. Ben onu üniformayla görmek istiyordum' ifadelerini kullandı.
Avukat Bilge Bulut ise davada maddi gerçeğe ulaşmanın önemine değinerek, Gökhan'ın hiç ilgisi olmayan bir konudan dolayı hayatını kaybettiğini ve sanığın en ağır cezaya çarptırılacağını söyledi. Avukat Okan Karakaya ise 22 yaşında bir insanın öldürüldüğünü hatırlatarak, “Şöyle bir durum var. Bu kardeşimiz hırsız değildi, tecavüzcü değildi. Bir suçu günahı yoktu. Sadece bıçaklı bir şahsı arkasından tutup engellemek istedi. Başka insanların yaralanmasını istemedi. Bence kahramanca vefat etti' diye konuştu.
Toplumda çok fazla ruh hastası var! Toplatılıp bir yere tıkılması lazım!
Usta bu nasıl bir psikopatlık seviyesi.
Ben de bachata dersleri almayı düşünüyorum. Bilen bilir tutkulu bir danstır. Şayet çiftler arasında güçlü bir elektrik varsa bu dans bir tutkuya dönüşür. Fakat malesef dansı bir şehvet aracı gören büyük bir kitle var. Türk kadınını bu kokuşmuş düzenden koruyacak tek şey "Gerçek bir erkek arkadaşıdır". Sapıklıktan kurtulacağımız & uygar insanlar olacağımız günlerin şerefine kadeh kaldırmak isterdim.