Tam da mevsimi gelmişken şöyle sulu sulu bir portakal alır mıydınız? Eğer bu sıralar market veya pazar alışverişi yaptıysanız etiketlerde 'Washington Portakalı' yazısını görmüşsünüzdür. Peki hiç merak ettiniz mi neden Washington portakalı? Neden Finike dururken taa Amerika topraklarından gelen bir portakal var pazarlarda?
Gelin, Washington Portakalının hikayesinde kıse bir yolculuğa çıkalım.
Şöyle sulu sulu, tupturuncu, lezzetli bir portakalı kim sevmez ki? Lezzetinin yanında oldukça şifalı da olan portakalın tam zamanı! Gribe, soğuk algınlığına, nezleye birebir ablacım.
Tabii cilde olan faydaları da saymakla bitmez.
Biz Türkler ülkemize Portekiz'den gelen portakala direkt olarak ülkesinin ismini vermişiz. Yani Portugal. Zaman içinde kullana kullana da portakal demeye başlamışız.
İtalyanca kökenli Portagollo kelimesinin kökeni ise Latince 'portus Cale' kelimesinden geliyor. Yani, 'İber yarımadasının Atlantik kıyısında bir liman, Oporto.'
Peki ya Portekiz'e portakal nereden geldi?
Ümit Burnu'nun keşfinden sonra ticaret yolları direkt olarak Avrupa'ya bağlandı.
Avrupa ülkelerinde halihazırda sevilen bir meyve olan portakalın üretimi de Portekiz civarına yayıldı. Portekiz, portakal üretiminde birinci sıraya yerleşti.
1870 yılında Brezilya'dan bir düzine portakal fidanı Beyaz Saray'a gönderildi. Washington yetkilileri bu fidanları seralara ektirdi.Fakat buradaki iklim, portakalların yetişmesi için uygun değildi.
Portakallar, iklim olarak daha uygun olan California ile Florida'ya gönderildi. Bu eyalatlerde artık portakal üretimi başladı.
Tabii Amerika'dan gelince, adı da Washington Portakalı olarak kaldı.
1950'lerde NATO üyeliğimizle beraber ABD portakalları da ülkemize girmeye başladı.
Aslında bu portakala anavatanı olan Brezilya portakalı diyebilirdik.
Ya da sonrasında yetişen bölge olan California portakalı.
Nedense Washington Portakalı demeyi tercih etmişiz!