Tam 22 Bin Polonyalı Sivil ve Subayın Stalin'in Emriyle Öldürüldüğü Elim Olay: Katyn Ormanı Katliamı

1940 senesinin Nisan ve Mayıs ayları arasında yaklaşık 22 bin Polonyalı subay, sivil ve aydın kişi başlarına birer kurşun sıkılarak öldürüldü. Bu toplu infaz, tarihe Katyn Ormanı Katliamı olarak geçti. Gelin sizleri 1940 senesine, bu vahim olayın gerçekleştiği topraklara götürelim.

Katyn Ormanı Katliamı’nı araştırırken şurada yer alan makaleden ayrıca bu ve şu çalışmalardan yararlandık.

Katyn ormanlarında yaşanan katliam sonrasında Polonyalılara ait binlerce ceset toplu mezarlardan çıkarıldı.

Öldürülenlerin elleri arkadan bağlanmıştı, kafalarına ise birer kurşun sıkılarak öldürülmüştü. Ama asıl olay katliamın yaşanması değil, bu katliam emrinin kimin ağzından çıktığıydı. Katliamın sorumlusu Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin’den başkası değildi. Sovyet hükümeti ise uzunca bir süre bu gerçeği reddetti, olayın bir Nazi Almanyası eylemi olduğunu savundu. Gerçek seneler sonra yine Rus hükümeti tarafından kabul edildi. Katliam bizzat Stalin’in emriyle gerçekleştirilmişti.

Tabii, bu kez de işin içine bir de bunun bir “katliam” ya da “savaş suçu” olarak adlandırılıp adlandırılamayacağı girdi...

Çünkü Rus hükümeti bu kez de yapılan eylemin savaşta yaşanabilecek bir eylem olduğunu öne sürüyordu. Devreye Avrupa İnsan Hakları mahkemesi girip de yaşananların bir katliam olduğunu beyan edince Rusya da 2010 senesinde Stalin ve Sovyet yetkililerin suçlandığı bildirgeyi onayladı. Peki, 22 bin Polonyalının canından olduğu bu katliam neden yaşanmıştı?

23 Ağustos 1939’da Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı ile birlikte Polonya’nın kaderi de tamamen değişti.

Naziler ve Sovyetler, Polonya topraklarını kendi aralarında paylaşmışlar; Bug Nehri batısını Naziler, doğusunda yer alan toprakları ise Sovyetlerin kontrol etmesi kararına varılmıştı. Eylül itibarıyla Nazi Almanyası Polonya Seferi’ne çıkarak Polonya topraklarını birer birer işgal etmeye başladı. 

Tabii, bunun neticesinde devreye İngiltere girmişti çünkü Polonya ile aralarında imzalanan bir barış antlaşması söz konusuydu. Ancak verilen destek tamamen kağıt üzerindeydi; Birleşik Krallık’a bağlı ülkelerden minimum sayıda asker gönderilmiş, gönderilenlerin de pek bir etkisi olmamıştı. Kısa süre içerisinde Naziler Polonya’nın batısını tamamen işgal ettiler.

Sovyetler Birliği ise eylül sonuna doğru Polonya’ya asker çıkarmaya başladı.

Kızıl Ordu birlikleri hızlı bir şekilde doğu topraklarını işgal etmiş, geriye sadece ufak çaplı direnişlerle baş etmek kalmıştı. Bu süreçte 250 bin ila 450 bin arası Polonyalı asker ve polis, Sovyet yetkililerince tutsak alınmıştı. Bunların bir kısmı hemen serbest bırakıldı, bir kısmı ise NKVD tarafından yönetilen kamplarda alıkonuldu.

Sovyetlerin Polonyalı sivillere olan baskısı günbegün artıyordu. O dönemlerde Polonya’da zorunlu askerlik sistemi işlediğinden askeriyede görev almış hemen herkes NKVD tarafından savaş esiri olarak tutuklanmıştı. Tutuklananlar arasında eğitimli, aydın kesimden pek çok insan da vardı. Bu savaş esirlerinin tamamı Sovyet toplama kamplarına dağıtıldılar.  En büyük esir kampları Kozelsk, Ostashkov ve Starobelsk’te bulunuyordu. Kamplara getirildikten sonra Polonyalılar türlü sorgulamalara ve politik baskılara maruz kaldılar.

Mahkumlar kısa süre içerisinde serbest bırakılacaklarını düşünseler de aslında bu sorgular kimin hayatta kalıp kimin öldürüleceğinin seçildiği görüşmelerden ibaretti.

5 Mart 1940’ta Sovyet rejiminin altı kıdemli üyesi Stalin, Vyacheslav Molotov, Lazar Kaganovich, Kliment Voroshilov, Anastas Mikoyan ve Mikhail Kalinin; batı Ukrayna ve Belarus'taki kamp ve hapishanelerde tutulan 25 binin üzerindeki Polonyalı 'milliyetçi ve karşı devrimciyi' infaz etme kararı aldılar. Bu kararın sebebi ise Stalin’in ilerde potansiyel bir Polonya ordusunun kurulmasını ve Sovyetlere başkaldırmasını engellemekti. Esir kamplarındaki mahkûmlar Sovyet otoritesinin düşmanı olarak görülmüş ve tehdidin bir an evvel ortadan kaldırılması emredilmişti.

3 Nisan 1940’tan itibaren yaklaşık 22 bin civarı Polonyalı asker ve sivil Katyn Ormanı Katliamı’nda hayatını kaybetti.

İnfaz edilenler, NKVD’nin savaş esirlerinden sorumlu daire başkanı Soprunenko tarafından öze olarak seçilmişti. Bu toplu infaz sırasında Polonyalı subayların yarısı öldürüldü. Katyn Katliamı kurbanlarının hemen hemen %10’u da Polonya Yahudileri idi. Kozelsk kampında kalanlar, Katyn Ormanı’nda elleri bağlı şekilde çukurlara atılarak ve kafalarına kurşun sıkılarak öldürülmüştü. Ostashkov kampındaki esir polis memurları Kalinin'de bulunan NKVD hapishanesinde öldürülüp Mednoye'ye gömülmüş; Starobelsk kampındakiler ise Kharkov'da infaz edilip cesetleri Piatykhatky köyü yakınlarına gömülmüştü. 

Söylenenlere göre, toplu infazlar her gün akşam saatlerinde başlıyor ve gün ağarıncaya kadar devam ediyordu. İnfazlar genellikle Alman yapımı tabancalarla gerçekleştiriliyordu çünkü Sovyet silahları Alman silahlarına göre daha çok geri tepiyor ve hem infazı geciktiriyor hem de zorlaştırıyordu.

O zamanlar baş infazcı olarak Vasily Blokhin görev başındaydı. Kendisi hakkındakileri şuradan okuyabilirsiniz👇

28 Gecede 7 Bin Kişiyi Gözünü Kırpmadan Öldüren, Stalin'in İşkence Makinesi Vasily Mikhailovich Blokhin

1941 Sovyet-Alman ittifakının sona ermesiyle birlikte Nazi Almanyası Sovyet topraklarına saldırdı ve Katyn Ormanı’ndaki toplu mezarlara kadar ulaşmayı başardı.

Naziler için bu eli yükselten bir hamle oldu zira hemen savaş muhabirlerini, kameramanları ve tanıkları Katyn Ormanı’na götürerek bu katliamın Sovyetlerin işi olduğunu söylemiş ve Polonya desteği alan Sovyetleri zor durumda bırakmışlardı. Almanya savaşta yenildi, Sovyetler katliamı reddetti hatta suçu Almanlara atarak bu işte bir parmakları olmadığını bile söylediler. Gerçekler ise yıllar sonra, Mikhail Gorbaçov zamanında ortaya çıktı. Yaşananlar doğruydu ve Sovyetler tarafından gerçekleştirilmişti.

İşte 22 bin Polonyalının yaşadıkları böyle gün yüzüne çıktı. Siz bu yaşananlarla ilgili ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir!

Toplumların Nitelikli İnsanlar Yerine Yeteneksiz Cahiller Tarafından Yönetildiği Sistem: Kakistokrasi
1627'de 'Türk Öldürmek Serbesttir' Yasasının Çıkmasına Neden Olan, Korsanların Başrolde Olduğu İzlanda Seferi
Kırk Yıl Hatırı Olsa da Türk Kahvesinin Osmanlı Devleti'nin Parçalanmasının Müsebbibi Olduğunu Bilmeniz Gerek!

Popüler İçerikler

Güldür Güldür Show'dan Duygulandıran 29 Ekim Skeci Geldi
6 Yıllık Evlilik Tek Celsede Bitti: Eşi Selim Selimoğlu ile Anlaşmalı Boşanan Bengü'den İlk Açıklama Geldi!
Zeynep Sönmez'den İlk WTA Şampiyonluğu Geldi
YORUMLAR
25.07.2022

bu kadar katliam, soykirim, kitlesel surgun, insanlik sucu isleyipde hepsi yanina kar kalan bir ruslar vardir herhalde. onumuze surekli ermeni "soykirimini" cikaranlar rusyanin isledigi suclara gelince ancak satir aralarinda bahsederler.

25.07.2022

Pek iyi şeyler düşünmüyorum vahşet bu

25.07.2022

ya ne olacak? Allah aşkına niye herkes kendi toprağında kendi milletiyle yaşamak yerine bütün dünyaya göz dikiyor. abi ölmeyecek misiniz? putin ölmicen mi sen abi kazık mı çakıcan? lan zaten 80 sene yaşayıp s.kt.r olup gidicez bırakında millet rahat yaşasın bu a m k dünyasını.

O zaman silah şirketleri yada küresel sermaye nasıl para kazanacak ? İnsan kadar adi bir yaratık daha yoktur dünyada eline fırsat geçerse her şeyi yapabilecek bir mahluk

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ