Karayipler'in Fransız Guyanası kıyısında yer alan Şeytan Adası, uzun yıllar en azılı suçluların tutulduğu bir hapishane görevi gördü. Yetersiz koşullar ve mahkumların durmadan kaçmaya çalışması burayı ölümün kol gezdiği bir hale çevirdi.
Karayipler'in Fransız Guyanası kıyısında yer alan Şeytan Adası, uzun yıllar en azılı suçluların tutulduğu bir hapishane görevi gördü. Yetersiz koşullar ve mahkumların durmadan kaçmaya çalışması burayı ölümün kol gezdiği bir hale çevirdi.
Hapishanedeki yetersizlik, gaddar gardiyanlar ve mahkumların umutsuz kaçış girişimleri, adayı 'ölüm adası' haline getirdi.
Fakat yaklaşık 100 yıl boyunca Fransız ceza kolonisi altında on binlerce insanın ölümüne sebep oldu.
Şeytan Adası'na gelen suçluların herhangi bir özelliği yoktu. Hırsızlık, cinayet suçlusu olmanın yanı sıra dönemin hükümdarı III. Napolyon'un hoşlanmadığı biri olabilirdi.
Şeytan Adası'nda kalan mahkumlardan yalnızca çok azı Fransa'ya geri dönebildi. Geri kalanlar ise bu adada hayatlarını kaybetti.
Daha sonra hükümdar III. Napolyon, bu adayı mahkumları hapsetmek için kullanmaya karar verdi ve adanın makus kaderi başladı.
Şeytan Adası'nda hayatta kalmak zaten zorken adaya yolculuk da bir o kadar zordu. Mahkumlar demir kafeslere koyuluyor ve kavga çıkarmamaları için buhar ve kükürte maruz bırakılıyordu.
Karanlık ve küçücük hücrelere hapsedilen mahkumların kitap okumaları, sigara içmeleri ve konuşmaları dahi yasaktı.
Fransız hükümeti 1938 yılında Şeytan Adası'na mahkum göndermeyi bıraktı ve II. Dünya Savaşı esnasında resmen kapatıldı.
Toplamda 80.000 mahkumun yaşadığı Şeytan Adası'nda bu kişilerden dörtte üçü hayatını kaybetti.
Oha 1938e kadar sürmüş mü Azkaban aklıma geldi
Bir rivayete göre piri reisinde bu adada deccalin yaşadığı söylenir seytan adası denmesi boşuna degilmjs