Mademki O’nun halifesi olarak burada bir ifade ile, bir titreşim ile yaratım yapıyoruz, öyleyse bu yetki, hepimizin her söylediğinde, her dillendirdiğinde anbean söz konusudur. Sizler normal bir konuşma gerçekleştirdiğinizi zannederken dahi aslında bu yeteneğinizi kullanmaya devam edersiniz; her an bir titreşim olur ve bu titreşim kâinat içerisinde müthiş bir biçimde yaratımlar yapmaya devam eder.
Bugüne kadar inşa ettikleriniz, sizin bizzat kendi yaptığınız sanat eserinizdir, tablonuzdur ve sizin için en iyi, en doğru resim budur. Olumsuz olarak zannettikleriniz dahi sizi buraya getirmek üzere size hizmet etmiştir. Burayı şu soru ile destekleyebiliriz: Bugüne kadar sonucundan memnun kalmadığınız olaylardan ne öğrendiniz ve neyi istemediğinizi nasıl öğrendiniz?
Bir şeyi istemediğinizi deneyimlerinizle öğrenirsiniz. Dersiniz ki; “Ben şöyle bir olay yaşadım ve bu yaşadığım olayı aslında istemiyormuşum.” “Ben bu alanı istemiyormuşum.” “Bu evde oturmayı meğerse istemiyormuşum.”
Ne istemediğimizi bilmek, -eğer oradan o dersimizi alabildiysek- bize ne isteyeceğimizi öğretir.
İnsanların birçoğu ne isteyeceğini bilmez ve bunu öğrenmek için de ne istemeyeceğinin bilgisini alabilecek olayları hayatına çağırır.
Şimdiye kadarki ifadelerinizin her biri aslında bir talep, bir şifa ve bir dönüşümü içerir. Geçmişteki taleplerinizi gördüğünüzde; yeniyi kabul edemediğiniz, içeri alamadığınız taraflarınıza bakarak fark edebilirsiniz. Oradaki karanlık noktalara şuurunuzun ışığını tutarak her birini anlayabilir, çözebilir ve farkındalık ile dönüştürebilirsiniz.
Hoşça kalın.
Sevgilerimle.
Instagram
X
YouTube
Facebook
Web
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio