Tahir Elçi'nin Öldürüldüğü Yenikapı Sokak Sakinleri Yaşadıklarını Anlattı

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Tahir Elçi’nin hayatını kaybettiği çatışmanın ardından ilân edilen sokağa çıkma yasağı bu sabah 07.00’den itibaren kaldırıldı. Olayın yaşandığı Dört Ayaklı Minare’nin bulunduğu Yenikapı Sokak’taki bölge sakinleri yaşadıklarını Al Jazeera’ye anlattı. 

Fotoğraflar: Abdülkadir Konuksever / Al Jazeera Türk

Sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı Pazartesi sabahı Sur ilçesinde delil toplamak için Yenikapı Sokak'a giden olay yeri ekibine ikinci bir saldırı oldu. 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, olay yeri inceleme ekipleri işlerini tamamladıktan hemen sonra saldırı gerçekleşti. Polislerin karşılık vermesiyle saldırıyı düzenleyenler kaçtı. Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ve beraberindekiler yara almadan olay yerinden ayrıldı.

Diyarbakır'daki Saldırının Olduğu Yerde İnceleme Yapan Savcı ve Heyete Yine Ateş Açıldı

Burası Yenikapı sokağının girişi. Şüpheliler sokağın başında polise saldırdıktan sonra sokağa kaçtı.

Yüzlerce mermi kovanı var

Çevrede her yerde yüzlerce mermi kovanı var. Bazı çocuklar el arabasıyla kovanları topladılar. Sokakta çok sayıda delil işaretleme konisi de vardı. Cumartesi günü roketatarlı saldırı nedeniyle tamamlanamayan olay yeri inceleme işlemi ancak bu sabah tamamlanmıştı. Sokağın her tarafına yerleştirilmiş delil işaretleri esnaf ve meraklı kalabalık tarafından toplandı.

'Tüpü kapatıp içeri kaçtım'

Tahir Elçi’nin vurulduğu Dört Ayaklı Minare’nin hemen yanındaki lokantada dönercilik yapan Saim Elaltındağ olay günü yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

Gazetecilerin kaçarken bıraktığı tripod ve mikrofonlar hâlâ olay yerinde.

'Ben döner kesiyordum, Tahir Elçi de minarenin hemen yanında gazetecilere konuşuyordu. Bir yandan da onu dinliyordum. Çok güzel konuştu, ‘Çatışma istemiyoruz’ dedi. Derken toplantı bitti. Yaşlı bir kadın yanına geldi, Dört Ayaklı Minare ile ilgili sohbet ettiler. Tam o sırada silah sesi geldi, önce uzaktan sonra yakından. Hemen tüpü kapatıp içeri kaçtık. Otomatik kepenkler vardı, onları kapattık. Silah sesleri artmıştı ve her şey olabilirdi. Sonra aralardan baktığımızda bir kişinin yerde yattığını gördüm. Üzerindeki giysi Tahir Ağabeyinkine benziyordu, ‘İnşallah o değildir’ dedim, çok güzel insandı, çok üzüldüm.”

'Ambulans ulaşamadı'

Çatışmadan kaçanlar Selçuk Tiryaki'nin çalıştığı iş yerine sığındı.

Selçuk Tiryaki, Dört Ayaklı Minare’nin bulunduğu yere on metre uzaklıktaki tarihi Diyarbakır Evi’nde kahvaltıcılık yapıyor. Saldırının başlamasıyla kaçanlar üzerine düşmüş.

Yerler mermi kovanları ile dolu.

“Sokakta kalabalık toplanınca ne olduğuna bakmaya gittim. Tahir Ağabey konuşuyordu. Sokakta böyle kalabalık toplanınca tedirgin olurduk. Çünkü olay çıkacağını düşünürdük. O sırada çalıştığım yerin bulunduğu sokağın başındaydım, müşteri gelince içeriye buyur edip arkamı dönmüştüm ki silahlar patlamaya başladı. Kalabalık bizim sokağa fırladı. Kaçanların altında kaldım. Avukatlar ve birkaç gazeteci kaçıp bizim işyerine sığındılar. Baktım Tahir Ağabey yerde yatıyor. Yüzü kan içindeydi ve boğazının olduğu taraftan kan sıçrıyordu. Polis bağırarak ‘İçeri girin, içeri girin’ dedi. Koşup içeriye girdim. Ambulansı aradık, 7-8 dakika sonra sesini duyduk ama sokağa giremedi. Bir gazeteci elinden vurulmuştu. Müşterilerden bir kişi doktordu hemen müdahale etti, çok kan kaybediyordu. Müdahale olmasaydı kan kaybından ölebilirdi. Saatler sonra çıkabildik, Tahir Elçi’nin öldüğünü söylediler çok üzüldüm, buralara sürekli gelirdi, beyefendi bir kişiydi, çok severdik.”

‘Hemen gitseydi ölmezdi’

Hadi Solmaz, Tahir Elçi'nin yaşlı kadına yanıt verirken öldüğünü söylüyor.

Tahir Elçi’nin konuşmasını bitirmesinden sonra yaşlı bir kadının kendisiyle konuştuğunu söyleyen esnaf Hadi Solmaz, ‘Hemen gitseydi ölmemiş olurdu’ diyor:

Bölgede bu sabah yeniden çatışma başlaması üzerine olay yeri inceleme ekipleri eşyalarını toplamadan ayrıldı.

“Tahir ağabeyi tüm esnaf tanır. Buralara sürekli gelir ve buradaki esnafla oturur çay içer sohbet ederdi. Dört Ayaklı Minare’nin ayaklarının çatışmalarda hasar görmesine çok üzülmüştü. Çatışmaların bitmesini istiyordu. Bunun için açıklama yaptı. Gazeteciler çekiyordu konuşmasını. Biz de uzaktan dinliyorduk. Konuşması bitti, gazeteciler ve kalabalık dağılmak üzereyken yaşlı bir kadın gelip, ‘Niye bu minareye böyle yaptılar?’ diye serzenişte bulundu. Sohbet etmeye başladılar. Bir süre ayakta konuştular, o sırada silahlar patlamaya başladı. Koşup dükkâna girip kepenkleri kapattım. Sonra dama çıkıp ne olduğuna bakmaya gittim. Tahir abi yerde yatıyordu, ‘Allah’ın inşallah o değildir’ dedim içimden ama oymuş ne yazık ki.”

Zırhlı aracın patlatıldığı yerde bir metre derinliğinde çukur oluştu

Olay günü çatışma bölgesinde inceleme yapmak üzere gelen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ve beraberindekilere roketatarlı saldırı düzenlenmiş, ayrıca sokaktan gelecek saldırılara karşı kalkan görevi gören zırhlı polis araç da önceden yerleştirilmiş mayının hedefi olmuştu.

'Panzer’in parçası avluma düştü'

Neriman Taş, Yenikapı sokakta, Dört Ayaklı Minare’ye elli metre uzakta oturuyor. Patlayan mayınla parçalanan zırhlı aracın bir parçası evinin avlusuna düşmüş:

“Silah sesleri başlayınca evimize koşup kapımızı kapattık. Çatışmalar uzun süre devam etti. Koşuşturma ve çığlık sesleri duyuyorduk. Saat 15:00’e yaklaşıyordu ki korkunç bir patlama oldu, evimiz sarsıldı, yıkılacak zannettim. Ardından bir şey avluya düştü gürültüyle. Gidip baktığımızda ne olduğunu anlamadım önce. Sonra sokağa patlayıcı koyup zırhlı araca saldırı yaptıklarını söylediler. Bir tekerleği de kopup dükkândan içeriye girmişti.”

Kaynak: Al Jazeera

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı