Tahıl Koridoru Neden Çok Konuşuluyor?

Son 10 yılda dünya genelinde yaşanan her tabii afet, siyasi veya askeri olay tarımın ve gıdanın stratejik önemini de öne çıkardı. Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş da böyle… Hafta başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Soçi’deki buluşmalarının stratejik önemi de gündemlerinde gıda ile ilgili Tahıl Koridoru Anlaşması olmasından kaynaklanıyor.

Tahıl Koridoru nedir?

İki yıldır çokça gündeme gelen Tahıl Koridoru, Türkiye’nin girişimleriyle Rusya ve Ukrayna arasında imzalanan anlaşmaya bağlı olarak tahıl ve diğer gıda ürünlerinin Ukrayna limanlarından dünya pazarlarına emniyetli bir şekilde sevk edilmesini sağlayan bir projedir. 

Tahıl Koridoru Anlaşması 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da taraf bakanlar tarafından imzalanmıştı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de imza töreninde hazır bulunmuştu.

120 günlük süreyi kapsayan anlaşma ile ilk sevkiyat 1 Ağustos 2022 tarihi itibariyle başladı. Ancak daha sonra birkaç kez uzatılarak yaklaşık 1 yıl süreyle koridor açık kaldı.

Yeni bir gelişme var mı?

Soçi’de iki devlet başkanının kapalı kapılar ardında “Tahıl Koridoru” yanı sıra  pek çok konuyu da ele aldıkları malum. Ancak koridor ile ilgili bir kaç tanımlama süreç açısından önemliydi. İki lider de “Tahıl Koridoru” tanımı yerine “Tahıl Anlaşması”, “Karadeniz Tahıl Girişimi”, “Karadeniz İşbirliği” gibi tanımlamaları seçtiler. Nihayetinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski anlaşmanın devam etmesi temennisinde bulunurken, Başkan Putin de, batılı liderlerin sözünde durmadığına vurgu yaptı. 

Konunun Türkiye’ye ve dünyaya bakan yönleri var. Bunun için de pandemi öncesinden başlayarak, son dört yılın tahıl ve yağlı tohum üretim ve dış ticaretindeki küresel gelişmelere bakmak gerekiyor. 

Herkesin derdi ve söylemi farklı: Batılı ülkeler, Afrika’daki açlığa işaret ediyor. Ancak, onlar için de en önemli tahıl ve yağlı tohum tedarik yeri hâlâ Rusya ve Ukrayna. Ukrayna, en önemli gelir kalemi olan tahıl ve yağlı tohumları ihraç etmek istiyor. Rusya, daha pahalı şekilde malını satmak istiyor ve savaş sebebiyle kendisine konulan kısıtlamaları delmek istiyor. 

Tahıl ve yağlı tohum açısından da Türkiye’nin en önemli iki tedarikçisinin Ukrayna ve Rusya olduğu unutulmamalıdır. Türkiye’nin Tahıl Koridoru girişimiyle uluslararası camiada önemli bir prestij kazandığı da unutulmamalıdır. 

Tahıl zengini iki ülke

Türkiye, yağ ithalatını genellikle yağlı tohum olarak yapmayı tercih ediyor. Çünkü hem işleme açısından bir avantaj elde etmek hem de tohumların küspelerini yem sanayinde kullanmak istiyor. Zaten yapılan soya ithalatının çoğunluğu da yem sanayinde kullanılıyor. 

Savaş öncesinde, Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya ile tahıl ve yemeklik yağ ile yağlı tohum ithalat rakamları şöyleydi:

● Türkiye, 2020 yılında Ukrayna’dan 5.1 milyon ton, Rusya’dan ise 2.8 milyon ton tahıl ithal etti. Tahıl Koridoru anlaşması dönemine denk gelen 2022 yılında ise Ukrayna’dan 5.6 milyon ton, Rusya’dan ise 3,1 milyon ton tahıl ithal etti. Türkiye’nin en çok ithal ettiği tahıl ürünleri buğday, mısır ve arpadır.

● Yemeklik yağ ve yağlı tohum ithalatına baktığımızda ise Türkiye, 2020 yılında Ukrayna’dan 1,4 milyon ton, Rusya’dan ise 0,9 milyon ton ithalatı gerçekleştirdi. Türkiye’nin en çok ithal ettiği yemeklik yağ ve yağlı tohum ürünleri ayçiçeği yağı, soya fasulyesi ve kolza tohumudur.  2022 yılına gelince ise Ukrayna’dan 1.6 milyon ton,  Rusya’dan ise 1 milyon ton ithalat yapıldı.

Ukrayna ve Rusya’nın savaş öncesinde dünyaya yaptığı tahıl ve yağlı tohum ile yemeklik yağ ihracatını da bilmek gerekiyor:

● Ukrayna, 2020 yılında dünyaya 22,2 milyar ABD doları değerinde 61,52 milyon ton tahıl ve yağlı tohum ürünü ihraç etti. Ukrayna’nın en çok ihraç ettiği tahıl ve yağlı tohum ürünleri buğday, mısır, arpa, ayçiçeği yağı, soya fasulyesi ve kolza tohumudur.

● Rusya, 2020 yılında dünyaya 25,9 milyar ABD doları değerinde 45,9 milyon ton tahıl ve yağlı tohum ürünü ihraç etti. Rusya’nın en çok ihraç ettiği tahıl ve yağlı tohum ürünleri buğday, mısır, arpa, ayçiçeği yağı ve soya fasulyesidir.

● Tahıl Koridoru süresince, 1000 gemi ile 33 milyon ton tahıl ve bitkisel yağ taşındı. Taşınan tahılın yüzde 50’den fazlasını mısır, yüzde 30’unu buğday, yüzde 4’ünü arpa, yüzde 4’ünü soya, yüzde 3’ünü yarı veya tam mamul ayçiçeği yağı oluşturdu.

● Koridordan ihraç edilen toplam tahılın yüzde 40'ı Avrupa'ya, yüzde 30'u Asya'ya, yüzde 13'ü Türkiye'ye, yüzde 12'si Afrika'ya ve yüzde 5'i Orta Doğu ülkelerine taşındı.

Ukrayna ve Rusya’nın savaş öncesinde dünyanın en büyük tahıl ve yağlı tohum ihracatçıları arasında yer aldığını söyleyebiliriz. Bu iki ülke, küresel gıda arzının önemli bir kısmını karşılamaktaydı. Ancak savaşın başlamasıyla birlikte, bu iki ülkeden yapılan tahıl ve yağlı tohum ile yemeklik yağ ihracatında ciddi aksamalar yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor. 

Dünya tahıl üretimi

Son üç yılda dünya genelinde tahıl ve yağlı tohum üretimi ve verimliliği, FAO’ya göre şöyle bir seyir izledi:

● 2019 yılında, dünya tahıl üretimi 2.719 milyon ton, dünya yağlı tohum üretimi ise 574 milyon ton oldu. Bu değerler, 2018 yılına göre sırasıyla yüzde 3,4 ve yüzde 1,9 artış anlamına geliyordu. Tahıl üretimindeki artış, özellikle buğday ve mısır üretimindeki iyileşmeden kaynaklanırken; yağlı tohum üretimindeki artışa ise özellikle soya fasulyesi ve kolza tohumu üretimindeki verimlilik etkili oldu. 

● Dünya tahıl üretimi 2022 yılında 2.817 milyon ton oldu. Bu değer, 2021 yılına göre yüzde 2 artış oldu. Tahıl üretimindeki artış, özellikle buğday ve mısır üretimindeki yüksek rekolteden kaynaklandı. Dünya tahıl verimliliği ise 2022 yılında 3,8 ton/hektar olarak gerçekleşti. Bu değer, 2021 yılına göre yüzde 0,5 artışı ifade ediyor.

● Dünya yağlı tohum üretimi 2022 yılında 603 milyon ton oldu. Bu değer, 2021 yılına göre yüzde 3,4 artış anlamına geliyordu. Yağlı tohum üretimindeki artış, özellikle soya fasulyesi ve kolza tohumu üretimindeki rekor seviyelerden kaynaklanıyordu. Dünya yağlı tohum verimliliği ise 2022 yılında 1,9 ton/hektar olarak gerçekleşti. Bu değer, 2021 yılına göre yüzde 0,5 artış anlamına geliyor.

FAO’ya göre, Ukrayna ve Rusya’nın 2024 yılı tahıl ve yağlı tohum üretim tahminleri de olumlu olarak gösteriliyor. FAO’ya göre son bir yılda dünya genelinde diğer tarımsal emtia fiyatları düşmesine rağmen tahıl ve yağlı tohumlarda fiyatların artma temayülü göstermesi üzerinde de düşünmek gerekiyor.

Savaşın Dünya'daki açlığa etkisi

Tahıl Koridoru’nun süresinin uzatılmasının dünya için en önemli noktası; gıda güvenliği konusunda gerilimi düşürecek olmasıdır. Daha dengeli bir fiyat politikası ve tarımsal üretim için  gıda güvenciliği önemlidir. Aynı masa etrafında olmak, ayrıca barış arayışı için de olumlu bir ortam oluşturur. 

Batılı ülkelerin iddia ettiği Tahıl Koridoru’nun dünyanın açlık sorununa çözüm olması uzak bir ihtimaldir. Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş öncesinde de dünyada açlık sorunu vardı. Bunun çok denklemli sebepleri var ve her bölgeye göre de değişiklik gösteriyor. 

Birleşmiş Milletler (BM), 2022 yılında dünyanın 88 ülkesindeki 139 milyon kişiye gıda yardımı yapmayı hedeflemişti. Bu yardımın büyük bir kısmını tahıl ürünleri oluşturuyor. BM, 2022 yılında yaklaşık 4,8 milyon ton tahıl ürünü dağıtıldığı açıklandı. 

Küresel olarak gıda yardımı için ayrılan fon ise 2022 yılında 7,9 milyar ABD doları olarak belirlenmişti. Bu fonun yaklaşık yüzde 60’ı BM Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından yönetiliyor. WFP, 2022 yılında dünyanın en çok gıda yardımına ihtiyaç duyan ülkeleri olarak Yemen, Suriye, Güney Sudan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Afganistan’ı açıkladı.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi geçen yıl koridordan geçen tahıl ve yağın ancak yüzde 12’si Afrika’ya gitmiş, onun da fakirlere gittiğine dair bir kesinlik yok. 

Tahıl Koridoru’nun alternatifi var mı?

Fiyat sorunu kısa vadede çözülebilir ama arz sorununu kısa vadede çözmek mümkün değildir. Her ülke tarımsal vizyonunu yeniden düzenlemelidir. 

Tarım Koridoru’nun oluşmaması veya bir şekilde aksaması halinde yemeklik yağ ve tahıl tedariki konusunda alternatif yollar şunlardır:

● Ülkemizde üretilen yağlı tohumlu bitkilerin verim ve kalitesini artırmak için araştırma ve geliştirme çalışmalarına ağırlık vermek. Bu amaçla, alternatif yağ bitkileri potansiyeline sahip olan aspir, kolza, susam, ketencik, pelemir, crambe ve keten gibi bitkilerin yetiştiriciliğini yaygınlaştırmak.

● Kullanılmış yemeklik yağları geri dönüştürmek ve biyodizel üretiminde kullanmak. Bu şekilde hem çevreyi korumak hem de enerji tasarrufu sağlamak mümkündür.

● Dünya pazarlarından uygun fiyatlı ve kaliteli yağlı tohumlu bitkileri ithal etmek. Bu amaçla, gümrük vergilerini düşürmek, ticaret anlaşmalarını genişletmek ve ithalat süreçlerini kolaylaştırmak gerekmektedir.

● Tüketicileri bilinçlendirmek ve sağlıklı bir beslenme için gerekli olan yağ tüketim miktarını önermek. Aşırı yağ tüketiminin obezite, kalp hastalıkları ve diyabet gibi sağlık sorunlarına yol açabileceği unutulmamalıdır.

Sorun sadece savaş da değil. Pandemi, bölgesel çatışmalar, siyasi gerginlikler veya iklim değişikliği de alternatif çözüm arayışlarını zorunlu kılıyor.

Bundan sonra ne olur?

Muhtemel ki önceki anlaşma çerçevesinde sınırlı bir süre için anlaşma uzatılır ama yeni şartlar ve yaptırımlar eklenebilir. Mesela, Rusya lideri, ancak tüm şartlarının yerine getirilmesi halinde anlaşmaya ‘derhal’ geri döneceklerini de açıkladı. Putin, Rusya’nın şartlarını şöyle sıraladı:

● Rusya Ziraat Bankası'nın (Rosselkhozbank) SWIFT ödeme sistemine yeniden kabul edilmesi,

● Rusya'ya tarım makineleri ve yedek parça ihracatının yeniden başlaması,

● Rus gemileri ve kargoları için sigorta ve limanlara erişim üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması,

● Rusya'nın Togliatti kentinden Ukrayna'nın Odesa kentine uzanan amonyak ihracat boru hattının yeniden faaliyete geçmesi,

● Rus gübre şirketlerinin hesapları ve mali faaliyetleri üzerindeki blokajın kaldırılması.

Bu bir pazarlık sürecidir, şartların hepsi kabul edilmese de en az iki maddenin kabul edileceği düşünülebilir. 

İlk etapta, sembolik olarak 1 milyon ton tahılın Katar tarafından finanse edilip, Türkiye tarafından lojistiği sağlanarak acil ihtiyaç olan Afrika ülkelerine dağıtımı gerçekleşebilir. Böyle bir teklif zirve öncesinde medyada yer almıştı. Mısır’ın Rusya ile özel bir anlaşma yaparak yarım milyon ton tahıl için ithal edeceği medyaya yansıdı ama detay verilmedi. Bu doğru ise Rusya’ya uygulanan yaptırımların esnetilmesi söz konusu olabilir mi? 

Tahıl Koridoru anlaşmasını en yakın takip eden ülkelerin başında Hindistan geliyor. Hindistan şeker (kamış şekeri), kahve, bakliyat, pirinç gibi belli tarım ürünlerinin yanı sıra tahıl ürünlerinde de dünyada daha fazla söz sahibi olmak istiyor. Pandemi ve söz konusu savaş sebebiyle tarım vizyonunu güncellediğini görmemek mümkün değil. Aynı şekilde Kazakistan, Brezilya, Arjantin ve Kanada da tahıl ve yağlı tohum üretiminde kendilerine yeni roller biçebilirler. 

Aynı şekilde Türkiye hem iklim değişikliğinin uzun vadeli olumsuz etkilerini bertaraf etmek için hem de gıda güvenliği bağlamında tarım politikasını güncelleyerek dışa bağımlılığı minimize etmelidir. Unutmayalım ki Tahıl Koridoru süresince ürün ithal edilip saklanması sebebiyle Türk çiftçisi ürünlerini istediği fiyattan satamadı. Bence bu daha acil ve ciddi bir sorundur. 

Sonuç olarak, Rusya en önemli ihracat kalemlerinden olan tahıl ile ilgili olarak bir şekilde anlaşma yoluna gidecektir. Dünya artık hiç bir zaman savaş ve pandemi öncesi şartlara dönemeyecek ve ülkelerin yol haritalarında tarım daima daha fazla önem kazanacaktır. 

Linkedln

Facebook

X

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
YORUMLAR
07.09.2023

Adamlar savaş halinde bile satış yapıyor, biz bizde olanak,zengin toprak ve tohumun hası olmasına rağmen dışa bağımlıyiz lanet olsun.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ