Sim denince aklınıza ne geliyor? Parıltılı, göz alıcı ve zararsız eğlence, simin ne olduğunu hayal ettiğinizde güvenli tahminler gibi görünüyor. Peki, yüzünüzden yıkandıktan sonra simlere ne olduğunu hiç düşündünüz mü? Bilim bunun oldukça korkunç olduğunu söylüyor ve işte nedenleri...
Simler denizlere ve okyanuslara nehirlerden, evlerimizden gelen atık sulardan ve çöp sahalarından akan sulardan girebilir.
Bu durum, kirliliğin balıklar üzerindeki etkilerini yakından takip eden bilim insanları arasında endişeye neden olmuştur.
Simler okyanusa karıştığında, tüm mikroplastiklerde olduğu gibi, bu parçacıkların boyutu, yiyecek ve plastik parçacıkları arasında ayrım yapamayan küçük deniz organizmaları tarafından kolayca tüketilebilecekleri anlamına gelmektedir.
Bu yeterince rahatsız edici değilmiş gibi, simlerin çoğu alüminyumdan ve PET (polietilen tereftalat) adı verilen ve balık yediklerinde sonunda insanların midesine ulaşan bir plastikten yapılmaktadır.
Mikroplastiklerin istiridyelerin üreme oranlarını önemli ölçüde etkilediği görülmüştür. Besin zinciri üzerinde domino benzeri bir etkiye sahiptir, çünkü deniz ürünlerini seven insanlar tarafından tüketilen mikroplastiklerin hacmi şaşırtıcıdır.
Besin zincirinden geçen simlerin uzun vadede pek çok etkisi vardır. Bilim insanları PET'in nasıl parçalanarak hayvanların ve insanların vücutlarındaki hormonları bozan kimyasalları açığa çıkardığını araştırmışlardır.
Sonuç olarak, simin küresel mikroplastik sorununa katkıda bulunmasını önlemenin tek yolu onu ortadan kaldırmak ve çevre dostu bir alternatif tercih etmektir.