Yaban hayatı veteriner hekimi Ahmet Emre Kütükçü ise flamingoların yaşadığı ortamı şöyle değerlendirdi:
“Bu hayvanların bulunduğu alan yetersiz. Hayvanların ayrı bir havuzu, beslenme alanları ve de güneşlenme alanları olmalı. Bu havuz onlar için uygun değil. Etrafındaki kayalar yaralanmalarına neden olabilir. Havuzun etrafının çim ve eğimli olması gerekli. Ayrıca 50-70 cm derinlik şart. Havuzda filtre sisteminin olması gerekiyor. Sıcaklarda havuzda birçok bakteri ürer. Beslenme havuzları olmadığı için hastalıklara daha da açık hale geliyorlar. Havuzda flamingo başına en az 9 metrekare bir alan düşmeli. Onun dışında suyun içinde başka hayvanların olması da risklidir. Flamingolar sakindir. Diğer hayvanlardan zarar görebilir. Etrafında insanların oturma alanları var. İnsanların da yemek attığını düşünün. Hastalığa davettir bu.”
ağzına sıçılmadık tek bir hayvan, tek bir güzellik kalmadı.Bu ülkenin insanından tiksiniyorum. Bu ülkenin adaletinden tiksiniyorum. Güzelim ülkeyi ne hale getirdiler. Ulan flamingo dediğin kırmızı-pembe olur. Özelliği bu zaten. Beyazlaşmış lan hayvanlar doğru beslenmedikleri için. Ekmek veriyolarmış. Yok birader yanına peynir zeytin de at ordan. Kuru kuru olmuş o öyle.Doğalarına aykırı her şey. Lanetlenmiş bir toplumuz. Hatta biz lanetin ta kendisiyiz
insanoğlu bu dünyanın başına gelen en kötü şey
şu hayvanları yaban yaşamlarından koparıp insanlara seyir malzemesi yapmaktan bıkmadılar. o canlıların ekolojik dengesiyle oynayın sonra "ben hayvanseverim" hass.. ordan