'Bu konuşmayı hiçbir şart dahilinde kimseyle paylaşmayacağına dair bana yemin et dedi. Volkan, ‘çocuklarım ne kadar iyi savaştığımı görsün, bana birkaç sayı ver, sonra beni yakalar bitirirsin, kaybedince beni ayağa kaldırır, elimi havaya kaldırıp sizin babanız şampiyon der beni onure edersin’ dedi. El sıkıştık.
Batuhan Karacakaya’nın bu tezgahı kurduğuna eminim. Toplantı yapan da tezgahı kuran da projeyi gerçekleştiren de Batuhan Karacakaya’dır. Volkan da onun küçük askeri, piyonudur. Kazanmak için her yol mübah değildir. Benim için bazı doğrular kazanmaktan her zaman daha önemlidir. Ben bu doğrularımın arkasında kalarak zaten kazandığımı düşünüyorum. Final dörtlüm; Hikmet, Almeda, Adem ve Sema.' sözleriyle ortalığı iyice hareketlendirmişti.
Poyraz da eğer lanse edildiği gibi süper dürüst birisi olsaydı Volkan'ın konuşmasına "Abi şurada kalmış 1 ay, çocuklarını en geç 1 ay sonunda zaten göreceksin. Varını yoğunu ortaya koy öyle mücadele edelim. Ben bileğimin hakkıyla kazanmak istiyorum" cevabını vermesi gerekmez miydi ? Mesela Poyraz kazansaydı bu muhabbet hiç ortaya çıkmayacaktı. İzleyiciler de temiz bir mücadele olduğunu zannedip Poyraz'ı alkışlayacaklardı. Bu durumda iki taraflı bir kabahat söz konusu değil mi ?