Sürükleyici Senaryolarıyla Sizi Monotonluktan Kurtaracak Leonardo DiCaprio Filmleri

Her yıl Oscar Töreni'nden eli boş ve mutsuz ayrılmasıyla sosyal medyanın diline düşen; ama sonunda The Revenant'taki rolüyle En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kaparak muradına eren Leonardo DiCaprio'nun en sevilen filmlerini bir araya getiriyoruz! Kaçırdığımız filmleri hemen, izlediklerimizi tekrar tekrar izliyoruz. Eee, bir Leonardo kolay yetişmiyor!

12. Body of Lies (Yalanlar Üstüne)

2008 yapımlı bu filmde Leonardo DiCaprio, terör örgütü El Kaide'nin önemli isimlerinden birini bulmakla görevlendirilmiş eski bir gazeteci olan Roger Ferris karakterini canlandırıyor. İzleyiciyi aksiyon sahnelerine doyuran filmde Leonardo'nun oyunculuğu ise dudak uçurtacak derecede muhteşem. Filmin uyarlandığı, aynı isimli kitabın yazarı David Ignatius; film gösterime girmeden önce bir konuşma yapmak için ülkemizi ziyarete bile gelmiş.

11. The Revenant (Diriliş)

Leonardo DiCaprio'ya yıllardır herkesin büyük bir heyecanla beklediği Oscar heykelciğini kazandıran bu filmi listemize koymasak olmazdı. Gerçek bir hayatta kalma hikâyesinden uyarlanan filmde Leo abimiz, Hugh Glass adında bir avcıya hayat veriyor. Büyük bir ayının saldırısına uğrayınca ekip arkadaşları tarafından ölüme terk edildikten sonra nasıl canını dişine takıp hayatta kaldığını izliyoruz iki buçuk saatlik filmde. Film, eleştirmenler tarafından oldukça beğenilse ve 12 dalda Oscar'a aday gösterilip 3 dalda akademi ödül sahibi olsa da durağanlığı yüzünden olumsuz eleştirilere hedef olmaktan da kurtulamamış. Yine de ayı saldırısı sahnesi ve Leo'nun ölmüş bir atı battaniye olarak kullandığı sahne için bile izlenmeye değer.

10. The Great Gatsby (Muhteşem Gatsby)

2013 yapımı olan bu filmde Leo, bütün yakışıklılığını konuşturuyor. Görkemli hayatı ve dillere destan partileriyle herkesi kendisine hayran bırakan bir milyonerin arka planda gizlemeye çalıştığı gerçekler, bir Amerikan rüyasının çöküşünü gözler önüne seriyor aslında.

9. Shutter Island (Zindan Adası)

Martin Scorsese imzalı bir başyapıt olan Zindan Adası, izlerken beyin yakma garantili. Rachel Solando isimli bir akıl hastası Shutter Adası'nda bulunan akıl hastanesinden kaçınca olayı incelemek için gönderilen dedektiflerin başından geçen esrarengiz olayları izliyoruz filmde. Leo'nun gerçeklik ve rüyalar arasında sıkıştığı sahneler o kadar gerçekçi ki filmi sıcacık evlerimizde izlerken bile adanın havası tüylerimizi ürpertiyor!

8. The Wolf of Wall Street (Para Avcısı)

Şu bir gerçek ki Leonardo abimiz gerçek hayattan karakterleri oynamayı seviyor. Jordan Belfort adında, genç ve hırslı bir adamın para kazanma arzusuyla Wall Street borsasında büyük balık olmaya çalışmasını izliyoruz filmde. 90'ların 'hızlı yaşa, genç öl' dönemlerinde bir günde kazandığı parayı yine aynı günün sonunda yiyip bitirebilen bu adamın çöküşü ise başarısıyla aynı derecede sarsıcı!

7. Blood Diamond (Kanlı Elmas)

Adından da anlaşılabileceği gibi elmas madenlerinde çalışmak zorunda olan Solomon Vandy ile eski bir ordu çalışanının yolları nadir bir elmas yüzünden kesişiyor. İki ana karakterin kendi hayatları için farklı mücadelelere girdiği bu film, elmas madenciliğinin kirli yüzünü gözler önüne sermesi yönünden oldukça etkileyici.

6. The Departed (Köstebek)

2006 yapımlı filmde mafya polis teşkilatının içine, polis teşkilatı da mafyanın içine köstebek yerleştiriyor. Bir yerden sonra ipler kopuyor ve köstebekler ölümle burun buruna geliyor. Leo abimizin filmdeki rolünü size söylemeyelim isterseniz. Filmin sürükleyiciliğini anlatmak içinse 'Yönetmen koltuğunda Martin Scorsese oturuyor!' dememiz yeterli sanırım.

5. Django Unchained (Zincirsiz)

Senaristliğini ve yönetmenliğini Quentin Tarantino'nun yaptığı bu nefes kesici filmde Leonardo DiCaprio, bize bir sürpriz yapıyor ve karşımıza kötü bir karakter olarak çıkıyor. Django'nun kölelikten kurtulup bir kelle avcısına dönüşmesi ve karısını bulma macerası büyük bir incelikle işleniyor bu Western türündeki filmde. 3 saate yakın bir film olmasına rağmen sürükleyici akışıyla hiç sıkılmadan izleyebiliyorsunuz. Yine de kan görmeyi sevmeyenler için bu filmin her yerden kan fışkırabilecek bir potansiyele sahip olduğunu söylemeden geçmeyelim.

4. Inception (Başlangıç)

Bir nesle 'O topaç durdu mu, durmadı mı?' sorusuyla kafayı yedirten 2010 yapımı bu filmde Leo abimizi, beynin en savunmasız olduğu rüya hâlindeyken insanların bilinçaltında sakladığı sırları çalan bir hırsız rolünde görüyoruz. Kaybettiği eski hayatını geri kazanmak için son bir hırsızlığa soyunan karakterimiz rüya içinde rüyaya dalarken biz de onunla nefeslerimizi tutuyoruz. Uyarmadan geçmeyelim; filmde rüya içinde rüya olgusu o kadar iyi işleniyor ki film bittikten sonra kendi rüyalarınızdan bile şüphe duymaya başlıyorsunuz.

3. Once Upon a Time... in Hollywood (Bir Zamanlar... Hollywood'da)

Tutmuş bir dizide başrolü canlandıran ünlü bir aktör, ilerlemiş yaşına rağmen film sektörüne geçiş yapmak isteyince dublörünün de desteğiyle Hollywood'da şansını denemeye karar veriyor. Hollywood'un gözde oyuncularından biriyle kapı komşusu da olunca işlerinin yaver gideceğini sanan ikili, ünlü komşuları ve dört arkadaşının Charles Manson tarikatı tarafından katledilmesiyle içinden çıkılmaz bir durumun ortasında kalıyor. Film yıldızı olmaya çalışan aktörü Leonardo DiCaprio canlandırırken dublörünü ise Brad Pitt oynuyor. Adamın dublörü Brad Pitt ya!

2. Catch Me If You Can (Sıkıysa Yakala)

Yine bir gerçek hayat hikâyesi ve yine Leo! Çok küçük yaşlarda sahteciliğin bütün inceliklerini öğrenip dünyayı gezerken kimi zaman bir pilot, kimi zaman bir doktor, kimi zamansa bir savcı kılığına bürünen Frank ile bir FBI ajanı arasında geçen kedi fare oyununu izliyoruz bu filmde. Steven Spielberg'in yönetmen koltuğuna oturduğu filmde Leonardo DiCaprio'nun karşısında ise usta isim Tom Hanks'i görüyoruz. Oyunculukların göz doldurduğu filmin hiç sıkmayan sürükleyici ve hareketli havası ise daha ilk dakikadan bizi o dünyanın içine alıyor.

1. Titanic (Titanik)

İkonikleşmiş tekne pozu, gemi batarken çalınan keman ve iki kişinin sığabileceği ama sadece Rose'un üstüne çıktığı o kapı ile akıllara kazınan ve Leonardo'nun büyük kitlelerce tanınmasını sağlayan Titanik filmini sona bıraktık elbette! Daha yirmilerindeyken bu kadar büyük bir başarıya imza atan bir filmin başrolü olmak kolay değil tabii! Ama genç Leonardo rolünün hakkını öyle güzel vermiş ki 1997 yapımı olan film hâlâ en sevilen filmler listesinde ilk sıralarda yer alıyor.

Popüler İçerikler

Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
YORUMLAR
02.06.2021

Leo 💙

02.06.2021

titanik filminde 2012 demekte nasıl bi kafaysa ondan bizde istiyoruz

02.06.2021

2012 de 3 boyutlu olarak yeniden vizyona girdi

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ