Suriye'nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında 27 Kasım'da Esad rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı.
30 Kasım'da Halep'in merkezinin büyük bölümünü rejim güçlerinden alan rejim karşıtı gruplar, aynı gün tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlamıştı. Gruplar, şiddetli çatışmaların ardından 5 Aralık'ta Hama kent merkezini rejim güçlerinden almıştı.
Rejim karşıtı gruplar, başkent Şam'a açılan stratejik önemdeki Humus ilinin bazı yerleşim yerlerini ele geçirerek ilerlemeye başlamıştı.
Suriye'nin Ürdün sınırındaki Dera ilinde 6 Aralık'ta operasyon başlatan askeri muhalifler, çatışmaların ardından il merkezini rejim güçlerinden geri almıştı.
Ülkenin güneyindeki Suveyda il genelinin tümü de 7 Aralık'ta muhalif grupların kontrolüne geçmişti. Aynı gün Kuneytra'daki yerel muhalifler de il merkezinin kontrolünü sağlamıştı.
Şam'ın güneybatısında Esad rejimi güçlerine karşı ilerleyen gruplar da 7 Aralık'ta başkentin güney banliyölerine girmişti.
Suriye Milli Ordusu'nun Halep kırsalında 1 Aralık'ta terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu'nda Tel Rıfat ilçe merkezi, terörden kurtarılmıştı.
Esad rejimi diye yazınca insanlar da zannediyor ki sanki kötü bir şey. Halbuki bakıyoruz: "Suriye, resmî adıyla Suriye Arap Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz ve Levant'ta yer alan bir Batı Asya ülkesidir. Batıda Akdeniz, kuzeyde Türkiye, doğu ve güneydoğuda Irak, güneyde Ürdün ve güneybatıda İsrail ve Lübnan ile sınırlanan ve 14 vilayetten oluşan üniter bir cumhuriyettir."
laiklik ve demokrasi gerçekten de uğruna ölmeye değer paha biçilemez kavramlar. birinin bile eksikliği kaos ve sefalet demek.
Yoğun çatışmadan kasıt nedir acaba? Herifler her yeni güne başka bir bölgeyi alarak başladı.