Suriye'de 2011 yılında on binlerce kişi Esad rejimine karşı ayaklanma başlattı. Devlet Başkanı Beşar Esad bu protestolara sert şekilde karşılık verdi, protestoculara ateş açılmasını emretti ve böylelikle Suriye Ordusu'nun kendi halkına karşı bir savaş başlatmasına yol açtı. Uzun bir süre protestolar barışçıl şekilde devam etti. Çatışmalar çığrından çıkınca çok sayıda Suriyeli asker muhalif gruplara katıldı. Suriye ordusuna bağlı askerlerin sayısı 2009'da 325 bin kişi dolayındaydı, 2013'e gelindiğinde bu sayı neredeyse yarı yarıya azalmıştı. Artık Esad dışarıdan gelecek yardımlara muhtaç durumda. Esad, Suriye'deki aktörler arasında hava kuvvetlerine sahip olan tek güç.
İran rejim karşıtı ayaklanmaların başladığı 2011 yılından bu yana Esad rejimini destekliyor. Komşu ülke, binlerce askeri özellikle de devrim muhafızları ve paralı askerleri Suriye'ye gönderdi. BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, İran'ın Esad'ı desteklemek için yılda 6 milyar dolar harcadığı tahmininde bulunuyor. Diğer uzmanlara göre ise İran'ın Esad rejimi için yıllık harcamaları 20 milyar dolar tutarında.
Rusya, Şam açısından önemli bir partner. 2015 yılının sonundan bu yana Rusya Suriye'de hava saldırıları düzenliyor; resmi açıklamalara göre harekatın amacı IŞİD'le mücadele. Gözlemciler, Özgür Suriye Ordusu tarafından kontrol edilen bölgelerin de Rusya tarafından bombalandığı ve sık sık sivil kurbanlar verildiği eleştirisinde bulunuyor.
Özgür Suriye Ordusu, Suriye'deki demokratik muhalif gruplar tarafından halkın korunması amacıyla kurulmuştu. Gerçekte bir ordu olmayan örgütlenmenin, ortak bir yönetimi de bulunmuyor. ÖSO'ya bağlı gruplar ülkenin kuzeybatısında ve güneyinde geniş kesimleri kontrolü altında tutuyor. Burada halk, Esad rejiminin hmen her gün attığı varil bombalarına karşın bir sivil toplum oluşturma çabasını sürdürüyor. ÖSO uluslararası destek görmediği için çok sayıda üye gruptan ayrıldı. İslamcı grupların üyelerine para vermesinin, birçok ÖSO üyesinin İslamcı grupların tarafına geçmesinde etkili olduğu belirtiliyor.
Terör örgütü IŞİD, ABD ordusunun Irak'tan çekilmesinin ardından oluştu. Suriye'deki ayaklanmaların başlamasının ardından örgüt ülkedeki kaosu fırsat bilerek ülkenin geniş kesimlerini kontrolü altına aldı. Üzellikle Suriye'nin kuzeyinde, Rakka şehri çevresi IŞİD'in kontrolünde. Örgütün amacı bölgede bir hilafet devleti kurmak.
IŞİD'in en büyük mali kaynağını petrol satışı oluşturuyor. Rus ordusunun ve ABD öncülüğündeki koalisyonun hava bombardımanları çok sayıda petrol sahasına ve sevkiyat yoluna zarar veriyor. Bu durumun, örgütü mali sıkıntıya soktuğu belirtiliyor.
Kürtler de Suriye'de önemli bir aktör ve IŞİD'le mücadelede önemli rol oynuyorlar. PYD'nin silahlı kanadı YPG'nin 50 bin mensubunun olduğu tahmin ediliyor. Ancak YPG'nin PKK ile bağlantılı olması Türkiye'nin Suriye'deki Kürt birliklerine karşı sert bir tutum benimsemesine neden oluyor. PKK, AB ve ABD tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor.
YPG, bir taraftan Esad rejimi ile diğer taraftan ise rejim karşıtları ile işbirliği içinde hareket ediyor. ABD Kürtleri IŞİD'le mücadelede önemli bir partner olarak görüyor. ABD, YPG'yi hem hava saldırıları hem de lojistik ve silah sevkiyatı ile destekliyor. Bu Suriye savaşını daha da karmaşık bir hale getiriyor. Türkiye ve ABD, IŞİD'e karşı mücadele etse de Türkiye aynı zamanda PKK'yı da bir terör örgütü olarak görüyor. Rusya ise PYD'yi destekliyor.
ABD öncülüğündeki koalisyon 2014 yılından bu yana IŞİD'e karşı havadan bombardıman düzenliyor. Koalisyona aralarında Fransa, İngiltere, Almanya, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın da bulunduğu 60 ülke destek veriyor. Fakat bu ülkelerin hepsi hava saldırılarına katılmıyor. Örneğin Almanya keşif uçakları ve Kürt savaşçıların eğitimine destek veriyor.
Editör saçmalamış.Tarafını terörizmden belli etmiş."... El Nusra Cephesi ile daha ılımlı bir grup olan Ahrar-uş Şam ..." Adam neredeyse işide de ılımlı diyecek.Aşırı yanlı bir yazı olmuş.Zaten siteden copy-paste.
aşçı bahçivana, bahçivan şöföre, şöför uşağa sonra hepsi uşağa
bahcivan usage, usak sofore, sofor hizmetciye....