İsrail'in iki yıldır Gazze'ye sürdürdüğü abluka ve abluka sonucu yaşanan ölümler, kıtlık ve hastalıklar dini inanç veya milleti fark etmeksizin pek çok kişinin tepkisini çekiyor. Dünyanın pek çok ülkesinde Gazze'ye destek mitingleri yapılıyor. Pek çok aktivist de ablukayı barışçıl yöntemlerle delmenin yolunu arıyor.
İşte bu nedenle Akdeniz'den yol alan Sumud Filosu Gazze'ye yapılan ambargoyu delmek amacıyla yapılmış bir eylemdi. Tüm dünyanın takip ettiği filodaki aktivistler deniz yoluyla Gazze Limanı'na ulaşmaya çalıştı. İsrail Donanması'nın durdurduğu gemiler Gazze'ye ulaşamadı. Filoda pek çok Türk aktivist vardı. Ancak bu aktivistlerin pek çoğu cesaretleri nedeniyle takdir edilirken televizyonlardan da tanıdığımız iki isim Türkiye'ye dönüşlerindeki ve sonraki tavırlarından ötürü sosyal medyada Bekir Develi ve İkbal Gürpınar'a ciddi tepki gösterdi.
Bir inanan olarak bunlardan nefret ediyorum. Kendi oluşturdukları çıkar dini üzerinden insanları manipüle edip güya ağlayıp üzüldük dedikleri insanlar üzerinden prim kasıp paraya para demeyip zevk ve rahat içinde yazmalarını içim kabul etmiyor. Gidenlerin hepsi sadece çıkar amaçlı gittiğini toplum anlamalı ve bu din satıcıların gerekli tepkiyi vermeli.
Bu İkbal denen kadın Kurtuluş şavaşını suriyeli kardeşlerimiz sayesinde kazandık diyen bir cahil. Bekir desen aynı. İşleri şov bunların. Araştırmacı gazeteci, savaş muhabiri filan değiller. Zaten hava alanında karşılayanlardan biri Fulya, yalanı patlayan sözde gazeteci. Oraya gidince ne olacağını ve nasıl çıkacaklarını bilerek gittiler. Şovlarını yapıp geri döndüler. İşleri açılacak paralar gelecek ondan bu ağzı kulağında haller. Riyakarlar. Diğer insanlar neden sessiz sakin dağıldı, bir şey yapamadan döndük diye üzgünlerdi.
Şov yaparken organize olunmazsa böyle durumlar ortaya çıkabiliyor.