Sultan S., karara tepki göstererek, Soner Bolat’ın eski erkek arkadaşı olduğunu, tekrar birlikte olmak için kendisini sıkıştırdığını, kabul etmeyince de tehdit ettiğini söyledi. Sultan S., olay günü sabah işe gitmek için evden çıktığı sırada Bolat'ın önünü kestiğini belirterek şunları anlattı:
'Pusuda bekliyormuş, bir anda yokuştan aşağı inerek silahı doğrulttu ve 'Senin bugün işin bitecek' dedi. Ben korkuyla eve doğru koşmaya başladım ve ayağım takılarak düştüm. Geldi ve kaldırdı, 'Gideceğiz, benimle geleceksin' dedi. Bu arada elime bir tane kurşun verdi. Elimden zorla telefonumu aldı ve karıştırmaya başladı. Daha sonra kolumdan sürükleyerek beni yakındaki parka götürdü. Orada cebinden şişe içinde bir madde çıkardı. 'Bak kezzap siparişi verdim. Sen seç silah mı yoksa kezzap mı? Bugün bu iş olacak' dedi. Arkasını döndüğünde şişeyi alıp yere döktüm. İçinde az biraz kalmıştı, kalanı yüzüme fırlattı'
Hastaneye giderek rapor aldığını belirten Sultan S., 'Olay yaşandığında çok bir şey yoktu, sadece kızarıklık vardı. Sonrasında o kimyasal madde etki etmeye başladı ve yüzüm ciddi bir şekilde yara olmaya başladı. O kadar çok krem kullandım ki hiçbir şekilde geçmedi' dedi.
kadınla aynı evde yaşasın kararı da çıkarsaydınız ya , istediğiniz olurdu...
Bu kararı veren hakimin adı tespit edilip bu adamla aynı cezaevine gönderilmelidir. Cezaların sahsiligi ilkesine aykırı değil bu. Hakime tck da sayılan suç tiplerine göre ceza verilmelidir. Zaten gereksiz yere bu kamu görevlileri korunuyor diye suç oranları azalmak yerine artıyor. Çünkü biz sadece asıl suçluları görüyoruz. Arkasındaki bu kamu görevlilerini işlediği suçlardan hiç bahsetmiyoruz. Bu uygulansaydi hergun instgramda gördüğümüz bergende hayatta olacaktı... katledilen birçok kişi hayatta olacaktı.....