Dün acı haberi aldığımda, dilime bestesi Gültekin Çeki’ye, güftesi Hayri Mumcu’ya ait olan “Eski Dostlar” şarkısı dolandı.
Unutulmuş birer birer
Eski dostlar, eski dostlar
Ne bir selâm, ne bir haber
Eski dostlar, eski dostlar
Hayâl meyâl düşler gibi
Uçup giden kuşlar gibi
Yosun tutan taşlar gibi
Eski dostlar, eski dostlar
Unutulmuş isimlerde
Bilinmez ki nasıl, nerede
Şimdi yalnız resimlerde
Eski dostlar, eski dostlar
Efsane başkanın en sevdiği şarkıydı. “Dost Meclisi” diye tanımladığı yemekli toplantılarda bu şarkı mutlaka söylenirdi. Aslında bu şarkı, onun eski dostlarına bir vefa borcuydu. Eski dostluklarının unutulup gitmesine gönlü razı olmazdı. Son derece vefalıydı. Biz Beşiktaşlılara öğrettiği değerlerden biri de buydu.
Kendisini 1990 yılında tanıma fırsatı buldum. O yıllarda Beşiktaş’a üye olmak her kula nasip olmazdı; çok büyük bir ayrıcalıktı. Yıllarca bekleyen başvurular olduğuna şahidim. Süleyman Ağabey, Beşiktaş’a hizmeti ve faydası dokunmayacak insanların kulübe üye olmasını istemez, son derece titiz davranır ve ciddi bir araştırma yapmadan kimseyi kulübe üye yapmazdı.
Yıllardır Beşiktaş’ın maçlarını kaçırmadan izliyordum. Artık otuz yaşıma gelmiştim. Beşiktaş’a üye olmak, o şerefi yaşamak ve kulübe hizmet etmek istiyordum. Ancak bana üyelik için yol gösterecek hiçbir tanıdığım da yoktu. Fenerbahçeliliği ile bilinen gazeteci-yazar ağabeyim Erdoğan Arıpınar’la bir sohbetimde bu durumdan yakındım. Erdoğan Ağabey, Süleyman Başkan’a telefon ederek “Sana iyi bir Beşiktaşlı yolluyorum” dedi ve bana randevu aldı.