Şule Çet davasının 6. ve karar duruşmasına milletvekilleri, sivil toplum örgütleri, avukatlar, hakimler ve hakim adayları, gazeteciler ve kadın örgütleri ve yüzlerce kadın katıldı. Ana salona ek olarak tahsis edilen iki salonu da kalabalık katılımcılarla doldu.
Son savunmasını yapan sanık Çağatay Aksu, halk ve sosyal medya baskısı yüzünden tutuklanmak zorunda kaldık. Yalan haberlerle halk galeyana getirildi. Buna rağmen hala ben tecavüz ve öldürmekten yargılanıyorum' diye konuştu. Aksu, devamında, 'Bu kadar delilsiz bir cinayet ve tecavüz gördünüz mü? Delil varsa beni asın demiştim. Eğer delil bulabiliyorsanız asın. Biz cinayet büroda üç saat dayak yedik. Baktılar dosyalarda delil yok, avukatlar ‘Şule iyiydi’ diyen psikoloji raporu aldırlar. Medya ve sosyal medya bu işle çok uğraştı.” dedi.
Aksu’nun Avukatı Levent Ekmen ise dava dosyasının delillerin yok sayıldığı ve olan delillerin zorlama şekilde yorumlandığı bir dosya olduğunu belirterek 'Savcı mütalaasında ihtimallerden bahsediyor, ben size on tane başka ihtimal sayarım. Tüm adli tıp ve bilirkişi raporları maktülün cinsel saldırıya uğradığını söyleyemiyor. Maktülde bulunan Psa’nın 48 saat öncesine ait bile olabileceği söyleniyor adli tıp raporunda' ifadelerini kullandı.
Dosyada mevcut tek bir delil olduğunu savunan Ekmen, O da maktülün arkadaşı Lilia’a attığı mesajlar. 300 kişilik mekanda otururlarken, “beni salmıyor” diye mesajı atmış. Nasıl salmaz o kadar insanın olduğu bir mekanda?Sonra evde çok kez mutfağa gidip geliyor. Mutfağın yeri çıkış kapısına daha yakın. Kapıdan çıkıp gitseydi? Peki zorla tutuluyorsa, neden gitmedi?” dedi.
Davanın diğer sanığı Berk Akand da, son savunmasında Çağatay Aksu'ya yardım etmediğini ve suçsuz olduğunu söyledi.
Savcı, “sanıkların tutukluluklarının devamı ve sonlandırılması hakkında takdir mahkemenindir” diye konuştu.
Haber sevindirici, fakat bu karar için verilen mücadelenin seviyesi kat kat üzücü. Zaten kararın adil şekilde verilmesi için neden mücadele ettiğimiz de anlamış değilim. Gözümüz arkada kalmadan adaletin terazisine güvenebileceğimiz, caydırıcı cezalarla donanmış yargı sistemini acilen yürürlüğe sokmamız gerekiyor.
Peki adalet hep böyle halkın baskısıyla mı işleyecek? Halkın haberdar olmadığı adaletsizlikler ne olacak? Adalet bakanının bile adalet aradığı bir dönemde yaşıyoruz!
Ulan umarim bu yavsaklari iceriden sag cikarmazlar...su allahin belasi ceza icin yuzbinlerce insan seferber oldu degdi mi be!