Milliyet'ten Mert İnan'a açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Hakan Kar, kayıp iç çamaşırının ortaya çıkması ve analiz edilmesi durumunda çok önemli delillere ulaşılacağını vurguladı.
Prof. Dr. Kar sözlerine şöyle devam etti:
“Dosya bize gelmeden önce Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurumu’nun raporu mahkemeye sunulmuştu. Bu raporda cinsel ilişkinin varlığına işaret edilmiş ancak yüksekten düşmeye bağlı ölüm gerçekleştiğinden, cinsel ilişkinin zorla olup olmadığının ayırt edilemediği belirtilmişti. Şule Çet’in olay yeri inceleme raporları, ifadeler, telefon mesaj kayıtları, adli ölü muayenesi, otopsi, laboratuvar tetkiklerinden elde ettiğimiz bulgular ile fotoğraf ve videoları değerlendirip ek bulgular tespit ettik. Adli ölü muayene görüntülerinde maktulün üzerinde olan siyah iç çamaşırı kayıp olduğundan inceleme yapılamamış. Oysa bu gibi soruşturmalarda iç çamaşırı en önemli delil objesidir. Kayıp iç çamaşırı ortaya çıkar ve analiz edilirse çok önemli delillere ulaşılır. Olayın yaşandığı dairenin lavabosundaki kırmızı lekeler de hiç araştırılmamış. Raporumuz mahkemeye sunuldu. Talep gelirse 15 Mayıs’taki duruşmada raporumu anlatabilirim.”
o.ç ları kızı öldürdüler. şimdide bürokratlar tarafından korunuyorlar.
Şule Çet`in katilinin avukatı Mansur Yavaş`a sahte çek verip daha önce de "çocuk pornosundan" hüküm giydiği ortaya çıkan vatandaşın da avukatı değil miydi? Hatta Şule Çet`in katilinin avukatı olduğu ortaya çıkınca çocuk pornocusunun "sahte çek" davasından çekildiğini açıklamıştı. Şu ilişki ağına bakınca AKP sözcüsü Ömer Çelik`in Mansur Yavaş`a sahte çek veren vatandaşa neden "saygın bir işadamı" dediği daha iyi anlaşılıyor.
delilin kaybolması bile delildir aslında. şu pisliklerin cezasını verin artık.