Şule Arslan Yazio: Merhamet Nasıl Gelişir?

Dünya ne yazık ki hiçbir zaman biz insanlar için acılardan, kaygılardan, güçlüklerden tamamen kurtulmak için güvenli ya da huzurlu bir ev olmadı. İçinde bulunduğumuz süreç başlı başına zor olmakla birlikte her geçen gün daha da zor hale getiren birçok durumla karşılaşıyoruz. Özellikle 2020 yılına girdiğimizden bu yana sürekli trajik haberlere maruz kaldık. Yangınlar, depremler, terör olayları, siyasi huzursuzluklar, korona virüs ve şiddet olayları…

Pandemi döneminde evde önlem maksatlı kalınan sürede birçok kadın ciddi anlamda şiddete maruz kalırken ne yazık ki birçoğu çok yakını olan erkekler tarafından öldürüldü.

Sadece ilk üç ayda 70 kadın cinayete kurban gitti. Bunun yanında hayvana ve doğaya zarar verenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. Geçen sene küçük siyah köpek olayı gibi insanlığımızdan utandığımız daha nice olaylarımız var. Bingöl’de Yedisu ilçesinde serinlemek için suya giren ayıyı taş ve sopalarla döverek öldürdüğümüz gibi… 

Habere yönelik yapılan yorumlarda en çok gördüğüm sorular “Bir insan nasıl bunu yapabilir, hangi psikolojideki birisi bunu yapabilir?  Bunu yapan başka neler yapmaz? Çocuklarımız sokakta neler yapıyor? Ne gibi tehlikenin içindeler?” gibi sorulardı.

Çok acı bir durum ki yürürlükteki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası’na göre, herhangi bir hayvanı vahşice öldürmenin, asmanın kesmenin, yakmanın, gözünü oymanın, tecavüz etmenin cezası kapalı alanda sigara içmeye eşdeğer. Bu eylemlerin adını bile duymak çoğumuzun kanını dondurmaya yetiyor. Korkutucu ve bir o kadar da tehlikeli olan bir şey var daha var ki; hayvana vahşice davrananlar insanlara da aynı şekilde davranıyorlar.

Son 30 yılda psikolojik, sosyolojik ve kriminolojik alanlarla yayınlanan bilimsel dergi ve makaleler ‘hayvana eziyet eden, insana da eder örüntüsünü’ kanıtlıyor.

Ünlü seri katillerin hemen hepsinin daha çok küçük yaşlarda hayvanlara eziyet ettiği hatta öldürdüğü tespit edilmiş. Bu durum elbette bizler için hayvanlara eziyet eden, onlara acı çektiren çocuklara özellikle dikkat edilmesi gerektiğini gösteriyor.

Peki nasıl merhametli çocuk yetiştirebiliriz?

Merhamet; sevgi kaynaklı bir duygudur, sevmeyi sevilmeyi, şefkat duygusunu ve yardımlaşmayı içinde barındıran bir olgudur. 5-6 yaşlarındaki bir çocuk bilişsel yeterliliği sayesinde artık olayları anlamaya, anlamlandırmaya ve anlatmaya başlar. Yani yetişkinlerle, akranlarıyla, hayvanlarla tüm canlılarla kurduğu merhametli davranışın hazzını yaşayabilecek yaştadır.

Dolayısıyla aile içindeki bireylerin birbirine gösterdiği şefkat, ilgi, sevgi ve saygı çocuk için kritik önem taşımaktadır. Bu yüzden de insanların güzel davranışlarını fark etmesini sağlamak, güzeli ve doğruyu takdir edebilmek, neyin neden istenmeyen bir davranış ve neyin neden doğru ve istenen bir davranış olduğunu açıklamak gerekmektedir. Hangi durumda nasıl davranması gerektiğini bilen bir çocuk, sosyal ilişkilerinde daha sağlıklı ve yeterli bir birey olacaktır.

Özetle, çocuğun duygusal zekasının gelişmesi bu anlamda çok önemlidir.

Bu yüzden de insanların güzel davranışlarını fark etmesini sağlamak, güzeli ve doğruyu takdir edebilmek, neyin neden istenmeyen bir davranış ve neyin neden doğru ve istenen bir davranış olduğunu açıklamak gerekmektedir. Hangi durumda nasıl davranması gerektiğini bilen bir çocuk, sosyal ilişkilerinde daha sağlıklı ve yeterli bir birey olacaktır.

Popüler İçerikler

Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
Yasa Dışı Bahis Reklamı Soruşturması Noktalandı: Galatasaray'a Takipsizlik
YORUMLAR
03.09.2020

Önemi büyük fazlasıyla hassasiyet gösterilmesi gereken bir konu. Mükemmel bir yazı olmuş. Teşekkür ederim. 👏

08.09.2020

Çok başarılı ve faydalı bir yazı. Bu gibi yazılar daha fazla gelmeli. Emeğinize sağlık..

04.09.2020

Çok faydalı bir yazı olmuş👏🏻

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ