Şule Arslan Yazio: Fenomenlerin İki Yüzü

İnsanın kazanma ve elde etme hırsı hız kesmeden hatta artarak ‘daha çok kazanma, elde etme, tüketme’ çılgınlığı şeklinde devam ediyor. Yani nefes aldığımız her an sürekli tüketen ve tüketerek hissedebilen insanlara dönüştük. Ne yazık ki yeni nesil insanlar olarak da hesapsızca ve fütursuzca çevreyi, eşyayı, insanı, duyguları ve değerlerimizi tüketmeye devam ediyoruz.

Son zamanlarda SMA’lı bir çocuğun annesinin yardım çağrısı hepimizin yüreklerini dağladı… Bir anne zaten maddi imkanları olmadığı için çaresiz sosyal medya fenomenlerinden yardım talebinde bulunuyor ancak çoğu bu haberi yayınlamak için bu çaresiz anneden ücret talep ediyor. Geçtiğimiz yıllarda ünlü sanatçıların naaşıyla selfie çekme kavgası,

falanca beachte denize girebilmek için şu kadar takipçinin olması ve filanca marka arabayla gelinmiş olması şartları/talepleri… Peki biz ne zaman böyle duyarsız bir toplum olduk? Duygularımızı mı yitirdik, değerlerimizi mi unuttuk? Ne oldu, neler oluyor bize?

Sosyal medya doğru kullanıldığında elbette toplumsal değerleri, kuralları, gelenekleri, kültürü, iyi bir insan olmanın ne olduğunu aktarabilmek için muhteşem bir araç.

Bu yüzden sosyal medya fenomenlerinin iyi bir rol model oluşturmaları gerekiyor ancak öyle bir mecradan bahsediyoruz ki her insana kulp takan, fütursuzca konuşan, saldırgan ve sevgi yoksunu o kadar çok kişi görür olduk ki… Ne yazık ki çoğunlukla sosyal medyada saldırıya uğrayanlar saldırıyı durduracak hukuki altyapının da yetersizliğinden mağdur olduğuyla kalıyor. Bir insan normal hayatında da sanal ortamda da sürekli anormal davranışlar sergiliyor ya da saldırgan bir tutum gösteriyorsa bunun nedeni çözümlenmemiş sorunlar çatışmalar, yanlış şemalar ya da inançlar, verimsiz kısır düşünceler, değersizlik yetersizlik duyguları yatıyor olabilir. Yani aslında kimden yardım istediğimizi iyi bilmemiz gerek.

Dijital dünyada yaşamak değil, dijital dünyayı çok iyi kullanabilmek mesele.

Yeni normal yaşam, yeni nesil annelik, yeni nesil gençlik yeni dijital çağ gibi her şeyin yenisini yaşadığımız bu süreçte bence insanlığımızın da bir adım öne çıkması dijital dünyayla yaşamakla değil dijital dünyaya çok iyi hâkim olmakla mümkün… Bu ikisi arasındaki farkı anlamamız da ancak kültürümüzden, değerlerimizden kopmadan sosyal yapımızı korumaya çalışmakla mümkün olacaktır. Zaten bizi diğer canlılardan ayıran en önemli özellikler de empati yapmak, iletişim kurmak, öngörü sağlamak, derinleşebilmek değil mi? Empati bir insana sadece ‘seni anlıyorum, acını/mutluluğunu tahmin edebiliyorum’ demekten çok daha ötesidir. Empati gerçekten o duyguyu yaşamak deneyimlemek demektir.

Mobil iletişim kurmak insan insana iletişim kurmaktan daha kolay geliyor

Sosyalleşmenin biçim değiştirdiği bir evrende yaşıyoruz artık. Sosyal medya üzerinden tanışıyoruz, reklam yapıyoruz, iş kuruyoruz, ders işliyoruz… Bu sebeple çoğu zaman gerçek ve dış dünyayla bağlarımızı koparmaya ve yalnızlaşmaya başlıyoruz. Eşya zengini ancak insan fakiri insanlar olarak da sosyalleşmek neydi yeniden hatırlamamız gerekiyor.

Özetle; bu hırsın, gösterişin, karmaşanın, anlaşmazlıkların bir an önce bitmesi dileğiyle Mevlana’nın her biri üzerine ciltlerce kitap yazılacak 7 öğüdünü paylaşmak istiyorum. Her birimizin daha hoşgörülü ve sevmeyi becerebilen bireyler olabilmesi dileklerimle…

Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

Popüler İçerikler

Nusret, 2022 Dünya Kupası Finalinde Sahaya ‘Kaçak’ Girmiş! Nusret Yüzünden Türk Yöneticinin Hayatı Kararmış!
Kızılcık Şerbeti Fatih'e Söven Kadının Televizyonu "Öfke" Uyarısı Verdi!
Koşun Kaos Var: Demet Akalın Programına Gülben Ergen'i Konuk Edince Seren Serengil'in Tepkisi Sert Oldu!
YORUMLAR
12.09.2020

Vicdanlı olmak ve özellikle empati kurabilmek iyi bir insan olabilmek için yeterlidir. Ne yazık ki yeni nesil bu duygulardan çok uzak.

11.09.2020

Güzel yazı

11.09.2020

Kesinlikle haklısınız 👏🏻

TÜM YORUMLARI OKU (8)