Gazeteci Çetin Emeç 7 Mart 1990 tarihinde, Suadiye'deki evinden çıktığı sırada şoförü Sinan Ercan'la birlikte uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Aradan tam 28 yıl geçti ancak Emeç suikastı üzerindeki esrar perdesi aralanmadı...
Gazeteci Çetin Emeç 7 Mart 1990 tarihinde, Suadiye'deki evinden çıktığı sırada şoförü Sinan Ercan'la birlikte uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Aradan tam 28 yıl geçti ancak Emeç suikastı üzerindeki esrar perdesi aralanmadı...
Hürriyet Gazetesi genel yayın müdürlüğü görevini üstlenen Emeç, 1984-1985 yıllarında ise yine genel yayın yönetmeni olarak Milliyet'e geçti.
1986'da genel koordinatör olarak Hürriyet gazetesine döndü.
2010 yılında Vatan gazetesine konuşan Bilge Emeç şu ifadeleri kullandı:
'İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’yu, Emniyet Genel Müdürü’nü suçluyorum, İçişleri Bakanı evime taziyeye geldiğinde ‘Olay burada mı oldu, gazetenin önünde mi?’ diye sorabildi. Çözmemek için uğraştılar sanki. Çözmemeye programlıydı her şey. Dosyalar kaç defa boşaltıldı. Savcı olaydan kaç gün sonra ifadelerimizi aldı, hatta adeta azarlayarak yaptı bunu. Bu cinayette birçok ilk vardı. Çapraz ateş ilk defa, kar maskesi, ilk defa şoförü öldürüldü birinin, kullanılan silah ilk defa kullanılmış bir suikastte. İngram marka silah ilk defa kullanılmış. Yurtdışından gelebiliyor o silah ancak. Yakalanan katilin de gerçek olduğunu düşünmüyorum. Tetikçiyi yakaladılar güya. O çocuk cezaevinde evlendirildi. Hrant’ınki de aynı oldu ya. Evlendi. Nasıl oluyor anlamıyorum. Gerisinde kim var bu işlerin hala çözülmedi.'
Nerde güzel insan varsa yok ettiler. Saygıyla anıyorum..
valla çetin emeç'in öldürülmesi başlı başına bir muamma neden derseniz hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni iken gazeteyi aydın doğan satın almak ister hatta aydın doğanla atıştığı falan söylenir akabinde bir suikaste kurban gider olay siyasal islamcıların üzerine kalır ilerleyen yıllarda hürriyeti aydın doğan satın alır gazete çıkarmak gazetecilik yapmak bir gelenek olan babıalideki gazeteler tek tek aydın doğan tarafından satın alınmaya başlar gene ilerleyen yıllarda amiral gemisi olacak gazeteler dahil hepsinin sahibi tek kişi aydın doğan olur 28 şubata giden yolda temel taşlarını hep milliyet hürriyet sabah gibi bir zamanlar bağımsız objektif olan ama yıllar içinde ne kadar yalaka varsa dolan gazeteler atar .Unutmadan Türk medyası benzer bir kumpasa ergenekon ve balyoz davaları sırasında cumhuriyet gazetesinin en önemli ismi ilhan selçuk 'a yapılanlarla karşı karşıya kalmıştır akabinde gazete can dündar gibi alf suratlıların eline geçmiştir.
aydın doğan...