Yoksa Hiç Merak Etmediniz mi? Şubat Ayının 28 Gün Olmasına Kim Karar Verdi?

1 güneş yılı 365 gün, 5 saat, 46 dakika ve 46 saniyedir. Bir yıl, takvimde 365 gün sürer ve güneş yılına göre her yıldan 6 saat artar. Artan bu saatler de her dört yılda, bir gün eder ve böylelikle 4 yılda bir gün sayısı 366 güne çıkar. Ortaya çıkan bu fazladan bir gün de şubat ayına eklenir. Peki neden Ocak değil de Şubat? Şubat ayı niçin diğer aylardan daha azdır? Gelin bakalım 'Şubat neden 28 çeker'in hikayesine...

Şubat ayının özelliği ne? Neden 28 gün? Gelin tarihe bir yolculuk yapıp bu işin sırrını çözelim...

Hikaye Antik Roma'da başlıyor. Antik Roma'nın ilk kralı Romulus'un yarattığı Roma takviminde Mart'ta başlayıp Aralık'ta biten, her biri 30 veya 31 günden oluşan on ay vardı.

Eksik kalan 60 günlük bir zaman diliminin dikkat çekmesi uzun sürmedi.

Roma'nın ikinci kralı Numa Pompilius'un takvim reformu ile, M.Ö. 700 yılının sonunda, Ocak ve Şubat ayları takvime eklendi.

Bu takvime göre bir yıl 354 gün sürüyordu ve bir ay yaklaşık 29.5 gün idi.

Romalıların batıl inançlarına göre çift sayılar uğursuz idi. Bu da işleri bir hayli karıştırmıştı.

Roma toplumu son derece dindardı ve rahipler takvimi düzenlemekle sorumluydu.

Bu uğursuz çift sayılardan kurtulabilmek için, Numa Pompilius 30 günlük ayların her birinden bir gün çıkardı ve ay yılı takvimine tek bir gün ekledi. Uğursuz sayıdan bu sayede kurtulmuşlardı. Artık bir yıl 355 gündü!

Geriye de Ocak ve Şubat ayları arasında bölünmesi gereken 57 gün kalmıştı.

Ocak ayına 29 gün verilince, Şubat ayına da kala kala sadece 28 gün kalmıştı.

Basit bir matematik ile, on iki aydan birinin çift gün sayısına sahip olması gerektiği anlaşılmıştı.

Peki neden uğursuz kabul edilen çift sayı için Şubat ayı seçilmişti?

Uğursuz bir rakam olan 28'i neden Ocak değil de Şubat'a verdikleri yönünde kesin bir bilgi olmamakla birlikte bunun için tahminler var elbette.

Bazılarına göre 'Ölüler Günü Festivali'nin Şubat ayında olması bu seçimde etkili olmuştu.

Ancak Numa'nın takvimindeki asıl sorun, 365 günlük güneş yılının on gün gerisinde kalmasıydı.

Bunu düzeltmek için Romalı rahipler, her iki yılda bir takvime 22 veya 23 günlük bir "ara" ay eklemekle görevlendirildiler. Bu aylara 'Mercedonius' deniyordu.

Bu artık yıllarda Şubat ayının sonuna 'Mercedonius' eklenir ve o yıllar 377 veya 378 gün sürerdi.

Ve böylece bu takvim ay-güneş takvimi (lunisolar) oldu.

Ancak bu sistem suistimale çok açıktı çünkü takvimlerden sorumlu rahipler aynı zamanda politikacılardı. Çıkarları doğrultusunda yılları kısaltıp uzatabilirlerdi.

MÖ 1. yüzyıl itibariyle yıllarca süren iç savaşlar yüzünden, bu takvim güneş yılıyla tamamen uyumsuz bir hale gelmişti.

Jül Sezar, Büyük Pompey'i yenip Roma'nın en güçlü adamı olduğunda, artık işe yaramayan bu takvimi değiştirmek için ilk adımı attı.

Jül Sezar, dönemin önde gelen matematikçilerinin de yardımıyla Jülyen Takvimi'ni yarattı. Bir yıl artık 365 gündü!

Uzun zaman önce 365,25 gün olarak hesaplanan güneş yılının gerçek uzunluğunu telafi etmek için de her dört yılda bir fazladan bir gün takvime eklendi.

Takvim günü 355'den 365'e çıkınca, Jül Sezar bu fazladan on günü her ayı 30 veya 31 gün yapmak için kullandı. Geleneksel olarak 28 gün olarak belirlenen Şubat ayı hariç!

Dört yılda bir olan artık yıllarda Şubat ayına eklenmek üzere fazladan bir gün verildi ve bu sayede Şubat ayları her dört yılda bir 29 gün sürmeye başladı.

İki bin yıl önce verilen bu karar da günümüze kadar aynı şekilde geldi.

Jül Sezar M.Ö. 46 yılında güneş sistemini temel alan ve kendi adıyla anılan Jülyen takvimini oluşturdu. Eski takvimden Jülyen takvime geçilebilmesi o kadar kolay olmadı. Yeni takviminin doğru noktada, güneş yılıyla eş zamanlı olarak başladığından emin olmak için Jül Sezar takvime '3 ara ay' eklemek zorunda kaldı. Bu sebeple M.Ö. 46 yılı tarihin en uzun yılı olarak bilinir.

Günümüzde hala 'karışıklık yılı' olarak anılan bu yıl işte bu sebeple tam 445 gün sürdü.

Jülyen takvimi, Jül Sezar tarafından MÖ 46 yılında oluşturulduktan sonra 16. yüzyıla kadar kullanıldı.

Ancak bu sistemin bir kusuru vardı.

Güneş yılı aslında 365,25 günden biraz daha azdı ve bu yüzden Jülyen Takvimi her 131 yılda bir artık gün kazanıyordu.

1582'de Papa XVIII. Gregory, güneş yılından on gün uzaklaşan Jülyen Takvimi'ndeki hataları düzelterek kendi reformunu başlattı.

worldkings.org

Bu sayede de Gregoryen, yani miladi takvim ortaya çıkmış oldu.

Bu da tarihte yok olan bazı günlere sebep oldu.

Artık yılların aralığı değiştirildi ve aradaki 10 gün kaldırıldı. Bu sebepledir ki 1582 yılında 4 Ekim ile 15 Ekim arasındaki günler yok oldu.

1582'de 4 Ekim tarihini 15 Ekim izledi.

Gregoryen Takvimi başlangıçta yalnızca Katolik ülkelerde kullanılıyordu.

Ancak çok geçmeden Avrupa'nın geri kalanına ve oradan da dünyaya yayıldı.

Ancak bu takvim de eski Roma takvimlerinin tüm tuhaflıklarını koruyor. Tıpkı Şubat ayı ve onun şaşırtıcı 28 günü gibi!

Bunlar da ilgini çekebilir;

Neden Herkes Benden Nefret Ediyor Gibi Hissediyorum?
Kimine Göre Fetiş Kimine Göre Özgürlük: Japonya'nın Sansasyonel Zentai Dünyası
Eşitlik ve Adalet Arasındaki Fark Nedir?

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR
11.02.2023

Olsun, kim bilecek takvimi Romalıların belirlediğini? Hayırlı cumalar.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ