'Stres: Çağımızın Vebası' gibi klişe bir giriş yapmak da istemiyorum ama harbiden de öyle be ağbi...
'Stres: Çağımızın Vebası' gibi klişe bir giriş yapmak da istemiyorum ama harbiden de öyle be ağbi...
Elbette geçmişe yönelik bir durum da sizi geriyor olabilir fakat, kaygı ve stresin sebebi genellikle geleceğe yönelik konulardır. Kafanızda devamlı çeşitli felaket senaryoları döner ve bu duruma çoktan alışmış olduğunuz için bir çıkar yol bulamamaya başlarsınız. Olacak olan olur zaten sevgili dostlar... Gerilmek bir fayda sağlıyor mu? Hayır. Bırakalım o zaman şu işin peşini...
'Hayat acımasızdır', 'İnsanlar güvenilmezdir' gibi gereksiz ve her zaman geçerli olmayan inançlar da kendinizi daima gergin hissetmenize sebep olur. Tamam, şu ana kadar bunu gördünüz ve bunu tecrübe ettiniz belki ama bu genellemeler de yalnızca size zarar verdi. Açık olalım, önyargıları minimuma indirelim ve yalnızca bu tür durumlar ya da insanlarla karşılaştığımızda gerekeni yapalım dostlar, gerisi boşuna stres...
Kendinizi devamlı gergin hissediyorsanız, bunun elbette yaşadığınız olaylar ve içinde bulunduğunuz durumlarla ilgisi vardır sevgili dostlar. Fakat neticede bu his tamamen size ait ve böyle yaşamayı seçen de sizden başkası değil. Bu yüzden, 'Şu işler bir rahatlasın da, o zaman ben de rahatlarım.' ya da 'Abi şu herif beni çok geriyor, o olmasa daha huzurlu olucam' gibi cümleler, kendi probleminizi başka olaylara ya da insanlara aktarmaktan maalesef öteye geçemiyor.
Belki siz öyle görmüyorsunuz fakat, herkesin kendiyle alakalı memnun olmadığı bir takım şeyler var. İnsanlar sadece bunu dışarıya yansıtmamak için olağanüstü çaba sarf ediyorlar. Bunu göremediğiniz için, kendini yetersiz ve eksik hissetme durumunun yalnızca size özgü olduğunu düşünüyorsunuz fakat aslında alakası yok. Her zaman kazanan olmak zorunda değilsiniz; çünkü hiç kimse değil...
Her şey sizin düzeninize uygun olsun, daima kontrolünüz altında olsun istiyorsunuz ama bunu başaramıyor musunuz? Biraz acı olacak belki ama, dost olduğumuza göre bunu söylemek zorundayız: Bunu hiçbir zaman başaramayacaksınız... Çünkü hayatta pek çok şey bizim kontrolümüz altında değil ve aslında olması da gerekmiyor. Olanı olduğu gibi kabul edelim ve kendimize gereksiz acı yaratmayalım dostlar...
Tüm insanlar sizin çok dürüst, cömert, saygılı, espritüel, yakışıklı, güzel, havalı olduğunuzu düşünsün istiyorsunuz ve bu durum üzerinizde baskı oluşturuyor. Baskı oluşturuyor çünkü hiçbir zaman hepsinin aynı şekilde düşünmesini sağlayamıyorsunuz. Sağlayamıyorsunuz çünkü hepsi başka başka insanlar ve hepsinin anlayışları birbirinden farklı. Hepimiz olduğumuz şekilde değerli ve benzersiziz sevgili dostlar. Kendimizi rahat bırakalım; bizi bu şekilde kabul eden pek çok insanın var olduğunu görelim...
İnsanın kendine güvenmesi çok önemlidir elbette fakat kaldıramayacağımızı bildiğimiz sorumlulukları üstlenmek bizi yorar, yıpratır... Kafamızda milyon tane halledilmesi gereken mesele olacağına bunlardan yalnızca birkaç tanesine odaklanmak, o işlerde başarılı olma ihtimalimizi artırır. Ha eğer bu milyon tane şey sizin seçiminizle hayatınıza girmediyse de yaşadığınız stres dönemsel bir şeydir, o zaten geçer...
Bazı insanlara ve bazı gidişatlara güven duymak insanı rahatlatır; pamuk gibi yapar sevgili dostlar. Eğer yanınızda güvenecek ve sırtınızı yaslayacak birileri kalmadıysa gergef gibi gerilmeniz kaçınılmazdır. Artık attığınız her adıma dikkat etmeniz, herkesten kaçınmanız gerekir. İşin iyi yönüyse, çoğunlukla bu konuda yanılıyor olmanızdır. Kimse devamlı sizin hakkınızda düşünmez ve kötü duruma düşmeniz için plan yapmaz. Bunlar genellikle sadece sizin kafanızın içindeki kuruntulardır.
Hak ettiğiniz hayatı yaşamadığınızı, hak ettiğiniz başarılara erişemediğinizi düşünüyor ve bu durumu kabullenmekte zorlanıyor olabilirsiniz. Böyle durumlarda insan, tüm hayatının hayal kırıklıklarıyla geçeceği yanılgısına kapılır ve bir çıkış yolu bulamaz. Fakat işin esası, her şeyin devamlı bir değişim içinde olduğu ve istesek de aynı durumu bir ömür boyu sürdüremeyeceğimiz gerçeğidir. Bekleyelim ve beklerken de bir şeyler için çaba sarf edelim. Değişim kaçınılmazdır...
Özellikle son yıllarda yaygınlaşan ve stresli bir yaşantısı olan insanlara rahatlama ve huzur vadeden 'kişisel gelişim' furyasının bir getirisidir bu durum. Bir kitap alırsınız, kendinizi içindeki öğretiye kaptırırsınız ve onun önerdiği şekilde yaşamaya ve düşünmeye çalışırsınız. Peki sonra ne olur? Yaşantınızı ve düşüncelerinizi değiştirmeye çalışmak üzerinize ek bir yük bindirir; ben bunu beceremiyorum, rahatlayamıyorum dersiniz kendi kendinize. Bu durum da tekrar ve tekrar daha çok gerilmenize sebep olur. Rahat olalım sevgili dostlar. Olalım ve işlerin o zaman nasıl çabucak düzene girdiğini görelim...
SANIRIM HER DAKİKA SAYFAYI YENİLİYORUM :D YENİ BİŞEY GELMİŞMİ DİYE
son madde çok doğru yeni bişey öğrenip uygulamaya çalıştıkça iyice bataklığa batıyormuşşsun gibi bir his.
ok ölelim biz ok