Seslendirme sanatçısı, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, YouTube’un sevilen ismi ve dahası… İbrahim Selim,’ Bir insanda tüm bunlar nasıl toplanabilir?’in cevabı! İbrahim Selim, YouTube programları ve talk showları ile kötü hissettiğimiz anlarda bile bizi güldürmeyi başaran biri. İbrahim Selim hakkında merak ettiğiniz her şeyin cevabını öğrenmek için aşağı kaydırmaya devam edebilirsiniz…
Kaynak: pena
On parmağında on marifet olan İbrahim Selim, pena kanalına konuk olarak Ekşi Sözlük yazarlarının merak ettiklerini yanıtladı.
Konservatuvar okudum ama yeter mi bilmiyorum. Allah vergisi bir şey de vardır herhalde. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda o eğitimin Allah’ını aldım.
Bunu Ben de Yaparım’da oynadığım Dave karakteri.
Hayır, etmiyor. Yüz yüze baş başa kaldığımız bir yerde ‘Off sen ne kadar yetenekli birisin’ yapmıyorum. Orada konuklarımın iyi özelliklerini canlı ve ekran başında seyredecek olan seyirciyle paylaşıyorum. Dolayısıyla nezaket kurallarına aykırılık teşkil etmiyor.
Ölümlü Dünya zaten çok iyi olacağını bildiğim bir işti. Oradaki rolüm resmen geçerken uğramış süresinde. Keşke daha çok vakit geçirebilseydim. Bu sahnenin bu kadar biliniyor olmasını kafam almıyor. Ben galada filmi seyrederken kendimi hatırlamıyordum. ‘Aa benim sahnem vardı dimi?’ dedim izlerken, o kadar azdı yani. Ama bence memleketteki en iyi komedi filmlerinden biri Ölümlü Dünya.
Girmesini çok arzu ediyoruz ama bütün ekip arkadaşlarımın ayrı programları var. En iyi ihtimalle Ocak 2022 tarihinden itibaren ‘Bunu tekrar ne zaman oynayabiliriz?’ diye yer ayarlamaya çalışacağız diye konuştuk.
Bu Gece programının monotonlaştığı konusunda aynı fikirdeyim. Özellikle de konuk tarafındaki akışın monotonlaştığını düşünüyorum. Onu güncellemek için de ‘Yeni ne yapabiliriz?’ diye çalışıyoruz. Umarım sizdeki ve bendeki monotonlaşma hissini kırabiliriz. Ama baştaki ‘Serbest Vuruş’ kısmını ellemeyi düşünmüyorum çünkü tüm ekibimiz için önemli bir kısım.
Benim için zamanı dolmuştu. Başka şeyler yapmam gerektiğini düşündüğüm bir ana varmıştık. Bu nedenle bitirdik.
Bir avantajı var mı bilmiyorum açıkçası. Ben sadece yeni bir mecra bulunca burnumu sokmayı seviyorum. Sonra da oraya yerleşip o alanı genişletmekten hoşlanıyorum. Zaten BluTV’nin programlara yer açma gibi bir eğilimi var. Dolayısıyla aslında önce BluTv karar vermiş dijital platformlarda programlara da yer açmaya. Biz de o karara denk geldik ve yer aldık.
Aslında o format ülkemize geldi. Formatı satın aldı bir kurum, hatta yapmayı da planladılar. Sonra ne oldu bilmiyorum. Ama Ezgi Mola’nın çok benzer bir konsepti vardı. Sadece şarkı söylenmiyordu sürekli olarak. Bülent Şakrak da bir ara denedi. Carpool Karaoke’yi ülkemizde yaptılar ama belli ki o kadar ilgi çekmemiş ki sizin haberiniz olmamış. Benim de öyle bir şey yapmaya heyecanım yok.
En çok rahatsız olduğum şey, karşılaşılan zorluklar. Ben de o dünyanın içindeyim çünkü. Sadece burada değil, dünyada sanatla uğraşabilmek için çok çaba harcamanız gerekiyor. O çabayı harcarken de bazen kendinizden, bazen cebinizden, bazen de çevrenizden feragat etmeniz gerekiyor. Günümüz sanatçıları bazen toplumun sesi olabiliyor, bazen olamıyor. Çünkü artık bir şey söylerken risk alıp almadığımızı hesaplamak zorunda kaldığımızı düşündüğümüz bir dönemdeyiz.
Tabii ki metinleri bir ekiple beraber hazırlıyoruz. Sunumumu tek başıma yapıyorum. İçerikler birinci sezonda biraz zayıfmış gibi görünüyordu. İkinci sezonu daha beğeneceğiniz bir program haline getirdiğimizi söyleyebilirim. Çünkü revize ettik bir ton şeyi. Daha eğlenceli olacaktır.
Televizyonda olsa daha çok para kazanırız ama yapacağımız işi istediğimiz gibi yapmamız engellenecekse YouTube’da kalmayı tercih ederiz.
Benim kendimi yakın bulduğum, benzettiğim bir sunucu yok. Ama bazen programın bir bölümü birine daha yakın oluyor, başka bir bölümü başkasına daha yakın oluyor diyebilirim.
Podcast’lar geliyor. Çok yoğun çalıştığımız için podcast kaydedecek vakit bulamadık. Yoksa hiç bırakmadık aslında. Kaydettiğimizde hızlıca yeni bölümler gelecek.
iyidir belki.. ama ben komik bulmuyorum bu beyi