Stoacılığın Modern Hayata Etkisi

Felsefeyi sevelim ya da sevmeyelim, felsefeyle ilgilenelim ya da ilgilenmeyelim, stoacıları en azından bir defa dinleyelim. “Neden dinleyelim?” diye soranlara verecek cevabım çok,  yazının ilerleyen kısımlarında da bu cevapları tek tek bulacaksınız, ama en temel olanı baştan söyleyebilirim. Çünkü stoacıların yaşadığı dönemin benzerini yaşıyoruz, bu nedenle en çok onların sözlerine kulak vermeye, onlardan öğrendiklerimizi uygulamaya ihtiyacımız var. 

Stoacılık ne zaman, nerde doğdu, nasıl gelişti, temsilcileri kimler, neler demişler ve Stoa felsefesinde ihtiyacımız olan neleri bulacağız sırayla bakalım.

Stoacılığın Ortaya Çıkışı

Kıbrıslı Zenon MÖ 301 yılında Atina’da kurduğu okula STOA ismini vermiş. Zenon, MÖ 4.-3. yüzyıllarda yaşamış önemli filozoflardan biri, gerek mütevazı yaşantısıyla gerekse savunduğu düşünceleriyle toplumu etkilemiş bir filozof. 

Derslerini sıralı sütunların bulunduğu bir meydanda verdiği için okul ismini oradan almış. Zenon’ un düşünceleri sadece kendi zamanında değil, kendisinden sonra da Stoa Okulu ekseninde 5 yüzyıl kadar etkili olmuş. Etkili olduğu zamanlara baktığımızda Eski Stoa, Orta Stoa ve Roma Stoası şeklinde 3’e ayrıldığını görüyoruz.  

En önemli temsilcileri Seneca, Epiktetos ve Marcus Aurelius. Bir devlet adamını, bir köleyi ve bir imparatoru birleştiren Stoa Felsefesi, üzerinden 2000 yıl geçmesine rağmen neden hâlâ etkisini, güncelliğini koruyor?

Stoa kelimesi ne anlama geliyor? Neden stoa adını almış?

Stoa, sütun demektir.  Sütuna bir sembol olarak baktığımızda bile Stoacılığın pek çok ilkesine ulaşmamız mümkün. Stoacılar hayatta başımıza gelen her durum ve olay karşısında bir sütun gibi dimdik ayakta kalmayı vurgularlar. Tarihi kentleri gezdiğimizde gördüğümüz o sütunlar yıllara ve olaylara meydan okuyarak ayakta kalmışlardır. İşte o sütunlar gibi dimdik ayakta kalmak için neler yapmalıyız?

Nedir bu Stoa Felsefesi? 

Tarihi açıdan baktığımızda Stoacılık antik dönem Atina'sındaki dört temel felsefi akımdan biridir. Stoa akımına göre; dışsal kaynaklar nasıl olursa olsun insan kendi kendine mutlu olabilir. Bunu sağlayacak şey de insanın olaylar karşısında, kendi düşüncelerini kontrol edebilmesidir.

Konuya biraz yakından bakalım, insanın kendi kendine mutlu olabilmesi için öncelikle zevk ve arzularını, korku ve acılarını yönetmesi gerekir. “Dışarıyı yönetmek içeriyi yönetmek anlamına geliyor”, diyebiliriz. Günümüzde bize tam tersi öğretiliyor. Pek çoğumuz arzularımızın peşindeyiz, zevklerimiz için yaşıyoruz ve duygularımızın etkisiyle hareket ediyoruz. Dış kaynaklar bizi kendi arzularımız, isteklerimiz, duygu ve düşüncelerimiz üzerinden yönetiyor. Bu durumu değiştirmek istiyorsak düşüncelerimizin ve duygularımızın esiri olmayıp onları yönetmeliyiz.

Stoa felsefesine göre; kendimizi yönetmek için kaynağımız, erdem ve akılla birleşmiş zihindir.

Nedir bu erdemler bakalım. Stoik 4 erdem:

• Bilgelik: Zihnin nasıl çalıştığını öğrenmekle ilişkilidir. Kendi zihnimize bakmayı bilmek, düşünce kalıplarımızı tanımak, farkında olmak anlamına gelir.

• Cesaret: Zor durumlarla yüzleşmektir. Korkularımıza rağmen gelişmek için gereken adımı atabilmektir.

• Adalet: Dürüstlük, karşımızdakine hak ettiğini verebilmek ve kimseyi incitmemekle ilişkilidir. Ödev ve sorumluluk almayı kapsar. 

• Ölçülülük: İnsanın kendi ihtiyacını doğa yasalarına göre belirleyerek karşılamasıyla ilişkilidir. Yemek, uyku, çalışma, konuşma, okuma, gezme vb. aklımıza gelen her durumu kapsar. 

Buraya kadar yazdıklarımdan anlaşıldığı üzere; stoacılar mantığa çok önem verir. Onlara göre insan, mantıkla doğru ve yanlışı birbirinden ayırt edebildiği gibi mantık insanları da eşitler. 

Stoacıların önem verdiği diğer bir konu da doğa yasalarıdır. Onlara göre her şey birbiriyle bağlantılıdır ve insan kocaman bir evrenin parçasıdır. Doğayla, doğa yasalarıyla, şeylerin doğasına uyumlu yaşayan insan huzura kavuşur.

Stoacıların yaşam ilkelerine de yakından bakalım.

1. Kaderini Sev: Kaderimse çekerim şeklinde değil, kaderle birlikte hareket etmektir. 

2. Fani Olduğunu Hatırla: Ölümün varlığını hatırlatması, yaşadığımız her anın önemini vurgulaması açısından kıymetlidir. Zaman en değerli hazinemiz, değerini bilmeliyiz.

3. Yaşamda karşılaşacağın Olumsuzluklara Hazırlıklı Ol: Dünyada her insanın başına gelebilen pek çok olumsuz durumun bizim de başımıza gelmesi mümkün. Afetler, hastalıklar, ayrılıklar, haksızlıklar bir adım ötemizdeler. Her an başımıza kötü bir şey gelebilir kaygısıyla yaşamak değil, olma ihtimalinin farkında olmak anlamına gelir. 

4. Nereye Gidiyorsun?: Her gün kendimize bu soruyu sorarak yaşamda yönümüzün doğru olup olmadığını fark edebiliriz.

5. En Yüksek İyi: Stoacılara göre; doğa yasalarına uygun erdemli bir yaşam en yüksek iyiye ulaşmayı sağlar ve mutlu yaşama giden yol iyilik taşlarıyla döşenmiştir. Her gün yeni bir güne yeni bir sınava uyanırız. İyi insan olmak tekrar eden hiç bitmeyen bir çaba gerektirir.

Stoa felsefesini derinlemesine öğrenmek isteyenler için hem yazıma kaynak olan, hem de severek okuduğum birkaç kitap önereceğim. “Bilincimizi stoacı felsefenin bilgeliği ile besleyelim.” diyerek Umut Dinçşahin’ in Vaktinden Önce Mutsuz Olma kitabına önsöz yazan rahmetli Doğan Cüceloğlu gibi ben de bu kitabı okuduğumda stoacı özelliklere sahip olduğumu fark ettim. Zenon’ dan Marcus Aurelius’ a, Stoa Felsefesi’ nin doğuşundan son dönemine kadar kapsayıcı bir şekilde örneklerle anlatan şahane bir kitap. Stoa Felsefesine başlamak için en doğru kaynak diyebilirim. Daha da derinleşmek isteyenler için Epiktetos’ un Yaşam İçin El Kitabı, Seneca’nın Ahlak Mektupları ve Marcus Aurelius’ un Kendime Düşünceler kitaplarını tavsiye ederim. 

Not: “Stoik 4 Erdem” ve “Stoik 5 Parola” görsel ve içerik kaynağı; Umut Dinçşahin’ in Vaktinden Önce Mutsuz Olma kitabıdır.

Gamze İrez

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Acun Ilıcalı Futbol Yatırımlarına Devam Ediyor: Yeni Takımı Slovenya'dan
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Kendi İcat Ettiğin Laikliği Bana Dayatıyorsun"
TikTok Fenomenleri Çağla ve Cansu Arasında ‘Erkek’ Kavgası Çıktı: Cansu, Çağla’yı Silahla Vurdu