Standart Bir Şehir Hayatında Yaşayacağınız Evi Çok Daha Yaşanılır Kılacak 17 Detay

Havuzu olsun, villa olsun vb. demiyoruz. Şehirde, standart bir hayatta, bir evi yaşanılır kılan detaylar ve özellikler bunlar. Ev alırken, dekore ederken ve yuva kurarken çoğunu göz önünde bulundurmak lazım. 😌

1. Mutfak rahatlıkla bir masa sığabilecek genişlikte olmalı.

Mümkünse kapısı bir balkona açılmalı. Bizde genellikle küçücük mutfaklar yapılıyor, oysa en önemli bölümlerinden biridir evin.

2. Evin çoğu odası en azından sabahları ya da akşamüstü gün ışığı alabilmeli.

Karanlık olduğunda Zeki Demirkubuz karakterlerine dönüşüyorsunuz, depresif bir hale bürünüyorsunuz.

Zaten atalarımız da boşuna dememiş 'Güneş girmeyen eve doktor girer.' diye.

3. Manzarası olmalı. Aslında önemli bir ihtiyaç ama günümüzde lüks bir özellik haline geldi.

Manzarası olmasa da en azından önü açık olabilmeli. Pencereden baktığınızda siz betona, beton size bakmamalı.

4. Rutubetsiz olmalı. "Duvarı nem insanı gam yıkar." derler ama insanı da yıkıyor nem.

Evi satın alırken ya da kiralarken rutubet izleri kapatılmış olabilir, bu çakallığa özellikle dikkat etmeli.

5. Evin kapısı direkt salona açılmamalı. Önce koridora açılmalı, böylece diğer odaların mahremiyeti daha rahat sağlanıyor.

Kapıyı her açtığınız kişinin evin odasını görmesi epey anlamsız.

6. Karanlık odası kesinlikle olmamalı.

Penceresi apartman boşluğuna bakar bu odaların. Üstüne üstlük o boşluktaki çöplerin kokusu da gelir. Burada kalan insanın psikolojisi bir günde bozulur. Bildiğin zindan.

7. En az 120 metrekare olmalı ki sıkışmışlık hissi yaşanmamalı.

Yoksa balkonu böyle içeri alırsınız.

Akrabalar ve misafirler azsa, çocuk da düşünmüyorsanız sıkıntı değil tabii.

8. Balkonu kahvaltı yapılabilecek kadar geniş olmalı.

Pazar sabahlarında ya da yaz akşamlarında evin en güzel yeri oluverir.

9. Daha derli toplu bir ev için kiler, depo gibi küçük bir bölme şart.

Yoksa çok kullanılmayan eşyalar kapı arkasına, balkona falan yerleştiriliyor ve kötü bir görüntü oluşturuyor.

10. Duvarların bomboş olmamalı.

Gözü yormayacak kadar tablo, raf, saat gibi dekorlar olmalı.

11. Pencereler açıldığında cereyan sayesinde evin bir anda püfür püfür olabilmeli.

Yaz aylarında klimanın verdiği serinlikten çok daha güzel bir etki bırakıyor. Bir de denizden esiyorsa, mis.

Varsın çarpsın kapılar, pencereler.

12. Ev, şehrin sosyal etkinliklerinin olduğu yerlere fazla uzak olmamalı.

TOKİ evlerini dağa, taşa yapıyorlar mesela; akşam dışarı çıkmak istediğinizde 'kim gidecek o kadar yolu' diye düşünmenize neden oluyor.

Hayatın akışından çok da soyutlanmamak lazım.

13. Köşeye çekilmelik, içinde yüzlerce kitabın olduğu dinlendirici bir oda.

Burası kaçış noktanızdır, sizin alanınızdır. Büyükçe bir çalışma masası da varsa tamamdır.

14. Evin tasarımı minimalist olmalı, böylece göz yorulması yaşanmayacaktır.

Tabii minimalist bir daireniz olduğunda eşyaları da öyle ayarlamanız şart. Abartılı LED'ler, danteller, tuhaf süsler olmamalı.

15. Eviniz ne kadar kusursuz olursa olsun komşunuz rahatsızlık veriyorsa orası çekilmez bir hal alıyor.

'Ev alma, komşu al.' diye boşuna dememişler. Seslerini duyabildiğiniz ama gürültü yapmayan komşu gibisi yok.

16. Kedi ya da köpek olmadan olmaz, evin neşesini kat kat artırıyorlar. 🐶🐱

17. En önemlisi de; sabahlara kadar muhabbet edebildiğiniz, birlikte film izleyip sessiz sinema oynayabildiğiniz, yüzünüzü her daim güldürebilen aile, sevgili ya da ev arkadaşıyla birlikte yaşamak.

❤️

Bonus: Pembe panjur

Kimilerinin hayalidir. 😊

Şimdi mutlu mesut yaşayabilirsiniz. 😇

Çoğu olmasa bile o evde huzurunuz olsa yeter.

Popüler İçerikler

Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
YORUMLAR
17.06.2020

çok değil 1 milyon bu evler

17.06.2020

Böyle eviniz varsa bana da verin. Tek bahçesi, verandası eksik bu evin.

18.06.2020

Aa aaa. Şu an büyük bir aydınlanma yaşadım. Ben de diyorum ki neden ben depresifim. Meğer rutubetli, 120 metrekareden küçük, manzaradan yoksun, güneş görmeyen, hava almayan, karanlık, basık, balkonsuz, şehrin sosyal aktivitelerinden uzak bir evde yaşamayı tercih ettiğim içinmiş. Bu durumda çözüm belli. Hemen şu anda kalkıyorum ve güneye bakan, önü deniz arkası dağlık çam ormanı manzaralı, teras katlı ve en az 120 metrekarelik büyük ferah bir ev almaya gidiyorum tutmayın beni.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ