Tartışmasız dünyanın en önemli spor organizasyonu Yaz Olimpiyat Oyunları başlamak üzere. Bu büyük spor organizasyonunun tarihinden tarihe altın harfler ile yazılmış anları spor severler için derledik.
Tartışmasız dünyanın en önemli spor organizasyonu Yaz Olimpiyat Oyunları başlamak üzere. Bu büyük spor organizasyonunun tarihinden tarihe altın harfler ile yazılmış anları spor severler için derledik.
Pekin 2008 oyunlarında 100 ve 200 metrede altın madalya kazanan Usain Bolt, mükemmel bir kariyer başlangıcı yaparak tüm dikkati üzerine çekmişti.
İçlerinde Michael Jordan, Larry Bird, Charles Barkley, Magic Johnson gibi isimlerin olduğu rüya takım Barcelona 1992'de inanılmaz bir performans ile Amerika basketbolunun diğer ülkelerden ne denli farklı olduğunu herkese gösterdiler. Finalde Hırvatistan ile karşılaşıp altın madalyayı alan bu rüya takım, o tarihten bugüne hiç unutulmadı.
Sovyetler Birliği'nin genç cimnastikçisi Munih 1972'de aldığı 3 altın madalya ile tüm dünyada isminden söz ettirmişti. Sporcu, bu müsabakalarda denediği ve başarılı olduğu Korbut Saltosu ile tarihe geçti.
Los Angeles 1984 oyunlarında 100 metre, 200 metre, uzun atlama ve 4x100 bayrak yarışında tam 4 tane altın kazandı. Bu inanılmaz başarı ile Olimpiyat tarihinin unutulmazları arasına en üst sıralardan giriş yaptı.
Olimpiyat efsanesi Michael Phelps, tüm zamanların en önemli olimpiyat başarılarından biriyle, tam 8 adet altın madalya ile Pekin 2008 oyunlarını kapatmıştı. Sporcunun tüm bu yarışmalarda yer alabilmesi inanılmaz sıkışık bir program ile mümkün olmuştu.
Münih 1972'nin en önemli anları havuzda yaşandı. Mark Spitz dünya spor sahnesine bir ikon olarak düştü ve tam 7 altın madalya ile inanılmaz bir başarıya ulaştı. Özellikle yüzmede bu tip başarıların yaşanabileceğini tüm dünyaya gösteren Spitz ile yeni bir çağ başladı.
Büyük Britanya Atletizm Takımı'nın Seul 1988 kaptanı Linford Christie, tarihe en kuvvetli şekilde kazınan bu 100 metre müsabakasının sonunda altın madalyaya uzandı. Christie, bu madalyayı kazandığında 32 yaşındaydı ve bu başarıya ulaşmış en yaşlı sporcu olarak mükemmel bir kariyer finali yaptı.
Atlanta 1996 oyunlarında en önemli başarılardan birisine imza atan Michael Johnson, hem 200 hem de 400 metrede altın madalya alarak bunu tarihte yapabilen tek atlet oldu. Üstelik bunu çok rahat bir biçimde gerçekleştirmesi, unutulmazlar arasına girmesine neden oldu.
Sydney 2000 oyunları bir toplumsal barışmanın da sahnesi olmuştu. Çok uzun süredir Aborjin toplumunun entegrasyonu konusunda sıkıntılar yaşayan Avustralya, bu oyunlar ile birlikte bir anlamda özür dileyerek toplumsal barışın yolunu açtı. Aborjin kökenli 400 metreci atlet Cathy Freeman da altın madalya alarak Avustralya bayrağını en yükseğe taşıdı.
Büyük Britanyalı atlet Kelly Holmes, Atina 2004 oyunlarında adından en çok bahsettiren figürü oldu. 800 ve 1500 metre gibi orta mesafenin en önemli iki koşunu da altın madalya ile sonuçlandıran Holmes, bir Olimpiyat efsanesi olarak tarihte yerini aldı.
Jason Gardener, Darren Campbell, Mark Lewis-Francis ve Marlon Devonish'ten oluşan Büyük Britanya 4x100 metre bayrak takımı uzak ara favori olan Amerika Birlleşik Devletleri'ni geride bırakarak Atina 2004 oyunlarında altın madalyaya ulaşmıştı Özellikle aynı oyunlarda altın ve bronz madalyayı alan Amerikalı Justin Gatlin ve Maurice Greene'in de olduğu Amerika takımını geride bırakarak bu başarıya ulaşmak mükemmel bir sonuç olarak tarihte kendine yer buldu.
Berlin 1936 oyunları Hitler Almanyası'nın kontrolü altında yapılıyor ve bir çeşit propaganda aracı olarak kullanılıyordu. Ta ki Jesse Owens piste çıkıp; 100 metre, 200 metre, uzun atlama ve 4x100 metre bayrak yarışında tam 4 altın madalyayı alana kadar. Jesse Owens tüm zamanların en önemli atletizm başarılarından birine imza atarken belki de modern zamanlarda ırkçılığı en erken yenen isim oluyordu.
Romanyalı sporcu sadece 14 yaşındayken katıldığı Montreal 1976 oyunlarında aldığı kusursuzluğun karşılığı olan 10 tam puan ile jimnastiğin bir anda tüm dünyada popüler bir spor olmasına sebep olmuştu. 80'lerdeki jimnastik furyasının temelinde o vardı. Oysa oyunların sponsoru olan dijital skorbord firması, hazırlık aşamasında yetkililere 10,00 puanını gösterecek bir skorbordun gerekliliğini sorduğunda; bu puanın alınmasının imkansız olduğu yanıtını almıştı. Görünen o ki Nadia, tüm bu ön yargıları yerle bir etti.
Bulgaristan'da doğan bir Türk olan Naim Süleymanoğlu, dönemin siyasilerinin büyük çabası ile Türkiye'ye geldikten sonra sonra katıldığı Seul 1988 oyunlarında inanılmaz bir rekora imza attı. Bu 60 kg müsabakasında 6 Dünya ve 9 Olimpiyat Rekoru kırarak bir daha elde edilemeyecek bir başarıya imza atarak Olimpiyat altın madalyasını aldı.
Gelişmiş doping testlerinden sonra bu rekorlar tekrarlanmaz oldu.
Larrie değil Larry Bird olacak orası