"Sportswashing" Kavramı Canınızı Sıkacak: Eski Günahlarınızdan, Kirli Dosyalarınızdan Spor Sayesinde Kurtulun!

15.11.2022 - 17:49

16.11.2022 - 17:08

Geriye yaslanın ve şunu hayal edin: Bir konunun üzerini örtmek istediniz zaman ne yaparsınız? Suçlandığınız konuya cevap vermek yerine sizin istediğiniz bir konu konuşulsa rahatlamaz mısınız? Elbette rahatlarsınız. Yeni yeni duymaya başladığımız 'Sportswashing' kavramı ise bununla yakından alakalı. 'Sportswashing' teriminin anlamı Türkçeye 'Sporla aklama' olarak çevrilmiş.

Bizler de sportswashing kavramını örneklerle izah ederek sizlere anlatmaya çalıştık. Arkaya yaslanmaya devam edin ve bizimle birlikte sportswashing tarihine şahit olun.

2008 Olimpiyatları nerede düzenlendi? Çin. 2018 Dünya Kupası nerede yapıldı? Rusya. 2022 Dünya Kupası nerede yapılacak? Katar.

Örnekleri arttıralım. 2014 Kış Olimpiyatları: Rusya. 2022 Kış Olimpiyatları: Çin. Peki henüz ev sahipliği belli olmayan 2030 Dünya Kupası için kim bastırıyor? Suudi Arabistan.

Sportswashing kavramıyla yavaş yavaş tanışıyoruz. İmajları zedelenmiş, insan hakları ve özgürlükleri konusunda sıkıntılar yaşayan, basın özgürlüğü konusunda listenin en diplerinde bulunan ülkeler neden büyük organizasyonlara ev sahipliği yapıyorlar?

Başka bir örnek verelim. Premier Lig’in zirvedeki kulübü Katarlılara ait: Manchester City. Chelsea’nin uzun süre Rus milyarder Roman Abramovic’in elinde olduğunu biliyoruz.

Son örnek ise Newcastle United. Newcastle United’ın satın alınmasından önce size bir şey hatırlatmak istiyorum: Cemal Kaşıkçı cinayeti. Suudi Arabistan’ın katlettiği gazeteci.

Suudi Arabistan’ın veliaht prensi Muhammed bin Selman, Cemal Kaşıkçı’nın ölüm talimatını veren kişi olarak suçlanıyordu. ABD Başkanı Biden bile yüzüne karşı katil olduğunu söylediğini söylemişti.

Newcastle United’ı kim aldı? Muhammed bin Selman’ın da ortak olduğu konsorsiyum. Ne kadar güzel. Şimdi ne yapıyoruz? Newcastle’ın harika bir takım oluşturduğundan bahsediyoruz. Yeni gelecek transferleri iple çekiyoruz.

Katar’da düzenlenecek olan 2022 Dünya Kupası için çalışan göçmen işçilerden kaç tanesi öldü dersiniz? Reuters’e göre bu sayı 6750. Bu konu ne kadar konuşuluyor? Neredeyse hiç.

Katar’da alkol içmek yasak, LGBTQ haklarını zaten geçiyoruz, basın özgürlüğü konusunu aklımıza bile getirmiyoruz, insan haklarıyla alakalı tüm listelerde en alt basamaklarda Katar’ı arıyoruz.

“Sportswashing, yani sporla aklama kavramı: kamuoyu nezdindeki imajını düzeltmeyi, olumsuz algılardan kurtulmayı, suçlarını örtbas etmeyi ve gündemi kendileri için fayda yaratacak şekilde değiştirmeyi amaçlayan devlet, siyasetçi veya iş insanı gibi aktörlerin, spordan fayda sağlama çabaları olarak özetlenebilir.”

Macmillan sözlüğü ise Sportswashing için, “Dünya nezdinde olumsuz algıya sahip yozlaşmış rejimlerin itibarını artırmak arayışıyla spor organizasyonlarını kullanması” şeklinde tanımını yapıyor.

İmajınızı düzeltmek istiyorsanız sorulara ve sorunlara eğilmek yerine kendinizi parlatmak için spor organizasyonlarını kullanın.

Yalnızca büyük organizasyonlar yapmak (Formula 1, Dünya Kupası, Olimpiyat Oyunları vb.) değil, doğrudan ya da dolaylı yoldan konsorsiyumla satın alması, sponsorluk desteği vermesini dahil edebilirsiniz.

Sportswashing yeni bir kavram da değil, “kralın takımı” olarak bilinen Real Madrid de Franco zamanında sporu kullanarak kendisini parlatmıştı. Başarılarla dikkatleri spora yoğunlaştırmıştı.

1936’da Nazi Olimpiyatları Berlin’de yapıldı. Fakat burada yapılmak istenen şeyin sportswashing olduğunu söyleyemeyiz. İmaj tazelemek yerine daha çok en iyi propagandayı yapmak için tasarlanmıştı.

Gördüğünüz gibi sporun toplumlar üzerinde etkisi çok büyük. İçeriğin sonuna gelirken size bir soru: Tuttuğunuz takımı çok zengin ve imajı kötü olan birilerinin satın almasını ister miydiniz? Elde edeceğiniz başarıları bir düşünün…

Socrates YouTube kanalında Emrah Safa Gürkan ile "Sportswashing" kavramı hakkında konuşmuş. Meraklısına tavsiye edilir👇

YORUMLAR

Muhammed Kocabaş

15.11.2022

İnsan haklarınıza sokayım batı saksocuları

Ampul domaltan.