Spor sizin için de bir tutku mu? Cevabınız 'Evet.' ise efsane sporcuların hayatları da ilginizi çekiyor olmalı. En sevilen sporcuların kariyer basamaklarını nasıl tırmandığını, hangi zorluklarla mücadele ettiklerini öğrenmek için sadece biyografilerini okumanıza gerek yok. Film, dizi ve belgesellerle de en sevdiğiniz sporcuların hayatlarına tanık olabilirsiniz. Siz sporseverler için çok sevilen sporcuların hayatlarını anlatan yapımları listeledik. Gelin, bu yapımları birlikte inceleyelim.
Lewis Hamilton: The Winning Formula isimli yapımda, Formula 1'in gelmiş geçmiş en önemli isimleri arasında yer alan Lewis Hamilton’ın zorluklarla dolu yaşam hikâyesi anlatılıyor. F1’in tek siyahi pilotu olarak bir rekortmene dönüşme serüvenini anlatan yapım, Hamilton'ın karting pistlerinde dikkat çeken genç yetenek olduğu günlerle başlıyor. Belgeselde motor sporları dünyasının zirvesine ulaşan Formula 1 yarışçısının ön yargı ve ayrımcılıkla baş etmek zorunda kaldığını zamanlara anbean tanık oluyorsunuz. F1 hayranıysanız bu belgeselden çok keyif alacaksınız!
Muhtemelen futbolu seven ya da sevmeyen herkes Messi'den sonra en çok ödül alan futbolcu olarak adını tarihe yazdıran Cristiano Ronaldo'yu tanır. Cristiano Ronaldo: The One and Only isimli belgesel, Cristiano Ronaldo'nun hayatını ve kariyer basamaklarını nasıl tırmandığını anlatıyor. Başarılı futbolcunun zorlu çocukluk yıllarıyla başlayan ve dünya yıldızı olarak devam eden yaşamını merak ediyorsanız belgeseli mutlaka izlemelisiniz.
Muhammed Ali, herkes tarafından sevilen ünlü bir boksör. Ali isimli belgeselde Muhammed Ali'nin yaşamı, daha Müslümanlığı kabul etmeden önceki yani yalnızca Ali olduğu dönemlerden başlayarak anlatılıyor. Belgesel, Muhammed Ali'nin zamanla nasıl dünyanın en sevilen boksörü olduğunu ve bu süreçte çektiği zorlukları gözler önüne seriliyor. Siz de bir Muhammed Ali hayranıysanız bu belgeseli kaçırmayın!
Pelé: Birth of a Legend isimli filmde, 1958 yılında daha 17 yaşında olan Brezilyalı efsanevi futbolcu Pele'nin adını tarihe nasıl altın harflerle yazdırdığı anlatılıyor. Film, o yaşta Brezilya'ya ilk Dünya Kupasını kazandıran golü atan Pelé'nin sıra dışı futbol oynama tarzıyla diğer futbolcuların arasından nasıl sıyrıldığını anlatıyor. Fakir bir mahallede doğan Pelé'nin nasıl bir efsaneye dönüştüğünü gördükçe ilham dolacaksınız.
Angelina Jolie'nin yönettiği Unbroken isimli film, atlet olmak isteyen asi genç Louis Zamperini'nin hayat hikâyesini anlatıyor. Yapım, Torrance Kasırgası takma isimli ünlü atletin ABD Olimpiyat Takımı'na girmeye çalışmasıyla başlıyor. Olimpiyatlarda koşan başarılı atlet, İkinci Dünya Savaşı başlayınca savaşa katılmak zorunda kalıyor. Hayatı boyunca yaşadığı zorluklara rağmen yılmayan atletin azmi, sizi de motive edecek.
Steve Prefontaine'in hayatını anlatan Without Limits isimli filmde, olimpiyat koşucusunun Oregon'da başlayan çocukluğundan 24 yaşında geçirdiği araba kazasına kadar tüm yaşamı ve mücadelesi gözler önüne seriliyor. Üniversite yıllarında tanıştığı efsanevi koç Bill Bowerman'ın kariyer basamaklarını tırmanmasındaki etkisini filmde iliklerinize kadar hissedebiliyor ve aynı heyecanı yaşıyorsunuz. İkilinin izleyicinin kalbine dokunan dostluğunu işleyen, en iyi spor filmleri arasına adını yazdıran filmi izlediğinize pişman olmayacaksınız.
Efsane basketbolcu Kobe Bryant'ı tanımayan yok. Kızıyla geçirdiği trajik kaza sonucu hayatını kaybeden başarılı basketbolcu, herkesi yasa boğdu. Vefatının ardından onu anma amaçlı çekilen Kobe Bryant: A Tribute isimli belgeselde Bryant'ın unutulmaz maçlarından görüntülere, yakınlarının onun hakkındaki değerlendirmelerine ve anılarına yer veriliyor. İzlerken gözyaşlarınızı tutamayacağınız belgeselle Bryant'ın hayatına yakından tanık olabilirsiniz.
I, Tonya isimli filmde Amerikan spor tarihinin en büyük skandallarından birine adı karışan Tonya Harding'in hayatından bir kesit anlatılıyor. Küçük yaşında annesinin zorlamasıyla buz patenine başlayan Tonya'nın film boyunca bu spora bağlılığını ve hırsına tanık olacaksınız. Olimpiyatlara hazırlanırken yaşadığı strese annesi ve eski kocasıyla çalkantılı ilişkilerinin yarattığı gerginlik de ekleniyor ve bu yoğun duygular izleyiciye geçiyor. Yer yer karakterlerin röportaj verircesine kameraya yaptığı konuşmalarla belgesel havası veren filmi izlerken Harding'e kimi zaman hak verecek kimi zaman da çok kızacaksınız.
Somebody Up There Likes Me filmi, ünlü nakavt efsanesi Rocky Graziano’nun hayatını anlatıyor. Graziano gençliğinde kirli işlere bulaşır fakat daha sonra o işleri bırakarak boks yapmaya başlar. Ancak eski hayatı peşini bırakmaz. Geçmiş hataların etki ve pişmanlıklarını gözler önüne seren filmde efsanevi boksörün yaşamını izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.
All American isimli dizide lise öğrencisi Spencer James'in futbol kariyeri ve inişli çıkışlı ilişkileri anlatılıyor. Amerikalı profesyonel futbolcu James'in hayatı ve kariyerinden ilham alarak hazırlanan dizide hırs, sınıf mücadelesi, sosyal adaletsizlik, arzu ve rekabet temaları işleniyor. Siz de biyografi türünde spor dizilerini seviyorsanız 2018 yılında başlayan bu diziye şans vermelisiniz.
Birçok futbolseverin çocukluk idollerinden biri olan Maradona'nın yaşamı anlatılan Diego Maradona isimli belgeselde, futbolcunun doğduğu fakir mahallelerden başlayan çarpıcı hikâyesine tanık oluyorsunuz. Başarılı ve rakipsiz futbolcunun Napoli takımına seçilmesiyle kariyerinde hızlıca yükselmesine odaklanan belgeselde Maradona'nın daha önce hiç kullanılmayan arşiv görüntüleri de yer alıyor. Maradona'nın her düştüğünde tekrar nasıl kalktığını görmek, size de ilham verecek.
Cinderella Man isimli film, Amerikan ekonomik buhran yıllarında ailesine bakmak zorunda olduğu için tutkuyla bağlı olduğu boksu bırakmak zorunda olan ama yine de hayallerinden vazgeçmeyen İrlanda asıllı boksör James Braddock'un hayat hikâyesini anlatıyor. Filmde bu sıkıntılı yıllarda verdiği yaşam mücadelesine rağmen bir yandan da hayallerine sıkı sıkıya tutunan Braddock'un öyküsü, sizi de derinden etkileyecek. Eğer boksu seviyorsanız başrolünde Russell Crowe'un olduğu azim dolu filmi izlemelisiniz.
F1 sevenlerin oldukça dikkatini çekecek Rush isimli filmde, Avusturyalı F1 yarışçısı Niki Lauda ve İngiliz rakibi James Hunt arasındaki dillere destan rekabet anlatılıyor. Alman Grand Prix yarışı sırasında Lauda'nın kullandığı Ferrari, ikinci round'un sonunda yaşadığı bir sorun nedeniyle yarış dışı kalır ve ezeli rakibi Hunt, birinci olur. Aradan geçen altı hafta sonra İtalyan Grand Prix'inde piste çıkan ikili, dünya şampiyonluk için yarışırlar. Hırs ve rekabeti iliklerinize kadar hissedeceğiniz filmi tekrar tekrar izlemek isteyeceksiniz.
Ragging Bull, orta sıklet Jake La Motta'nın kariyer hırsının hayatına olan etkilerine odaklanıyor. En iyisi olmak için sadece kendine değil, başkalarına da zarar vermeye başlayan Motta'nın yaptıklarını gördükçe belki ona kızacak belki de hak vereceksiniz. Yükseliş ve düşüşlerle dolu hikâyesini boksörün kendi sesinden dinleyeceğiniz siyah beyaz filmi izlerken tüyleriniz diken diken olacak.
Yarış tutkunları, Brezilyalı efsanevi yarışçı Ayrton Senna’yı çok iyi bilir. Belgesel türündeki film, ünlü yarışçı Senna'nın 1980’li yıllarda başladığı F1 kariyerini ve bu acımasız arenada yaşadıklarını konu ediniyor. 1994 yılında yaşadığı trajik kazayla hayatını kaybeden yarışçının en büyük düşmanı olarak anılan Fransa Dünya Şampiyonu Alain Prost ile aralarında geçen mücadeleyi gördükçe siz de ekran başında o coşkuyu hissedecek, Senna'nın tüm zamanların en iyi yarış pilotu unvanını hak ettiğini bir kere daha anlayacaksınız.